Yüce Allah Sebe suresinde inanların Salih amel işlemelerini emretmiş; “Salih ameller işleyin” (Sebe, 34/11) pek çok ayette ise salih ameller işleyenlerin felâha erdiklerini, kurtulduklarını belirtmiştir.
“İman edip sâlih (makbul ve ecir kazandıran) iş yapanların, ikâme edip/namazı dosdoğru kılıp, zekâtı verenlerin, Rableri katında mükâfatları vardır. Onlar için hiçbir korku yoktur. Onlar üzgün de olmayacaklardır” (Bakara 2/277)
“Asra yemin olsun ki muhakkak insan bir ziyan içindedir. Ancak iman edip de sâlih (sevaplı) amel (ve hareket)lerde bulunanlar, hem de birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler hariçtir (onlar ziyandan kurtulmuşlardır). (Asr 103/ 1-2-3)
“İman edip sâlih amel işleyenler için Rahmân, (yer ve göktekiler nezdinde, gönüllerde) bir sevgi yaratacaktır. “ Meryem 19/ 96
“Hakikaten iman edip de sâlih ameller işleyenler(e gelince), onlara da konak olarak Firdevs cennetleri vardır. Orada sürekli kalacaklardır. Oradan başka yere gitmek istemezler.” (Kehf 18/107-108)
“Şüphesiz ki Allah, iman edip de sâlih ameller işleyenleri, alt tarafından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. Elbette Allah istediğini yapar.” (Hac 22/14)
“ — De kî: Ben de ancak sizin gibi bir beşerim. Yalnız bana tanrınızın tek bir ilah olduğu vahyediliyor. Artık kim, Rabbına kavuşmayı arzu ediyorsa; sâlih bir amel işlesin. ve Rabbına ibâdette hiç kimseyi ortak koşmasın.(Kehf:18/110)
“Onlar Cennet ve Cehennem Olmasa da
Allah’a İbadet Ederler”
Bir Müslüman Allah’ın gazabına uğramamak ve cehennem azabından kurtulmak için yaratıcısına ibadet eder. Bu amaçla ibadet etmek câizdir. Genellikle halk, bu maksatla ibadet eder. Cennete girmek ve oradaki nimetlerden yararlanmak için Allah’a ibadet ise öncekine göre bir derece daha üstündür. Fakat sırf Allah’ın emrine uymak ve rızâsını kazanmak için Allah’a ibadet etmek daha üstün bir mertebedir. Bu ibadet sevgi temeline dayanır. Sevenin sevgilisine itaat etmesi türünden bir boyun eğme ve emredileni gönül hoşluğu ile yerine getirme halidir. Peygamberlerin, sağ iken cennetle müjdelenen on sahâbenin, velîlerin, âriflerin ve muhsinlerin ibadetleri böyledir.
Râbia el-Adeviyye’nin dediği gibi onlar cehennem ve cennet olmasa da Allah’a ibadet eder, ona itaati canlarına minnet bilirler. Nitekim bu konudaki hadislerden birinde, “Suhayb, Allah’ın ne hoş bir kuludur ki ondan korkusu olmasa bile günah işlemez”, diğerinde, “Ebû Huzeyfe’nin âzatlası Sâlim, Allah’a âşık olduğundan O’ndan korkmasa bile günah işlemez” (Aclûnî, Keşfü’l-hafâ, II, 323) buyurulmuştur.
İbi Sirin hazretleri: “Bana iki rekât namazı mı yoksa cenneti mi tercih edersin deseler. Ben namazı tercih ederim. Çünkü Namazda Allah rızası, cennette ise nefsimin arzusu vardır” buyurmuştur.
Bu konuda Mevlâna hazretleri şöyle der: Kulluk sadece cesetle değil, gönülle ibadet etmektir. (Mesnevi 3171. beyt)
ASAYİŞ
26 Mart 2023GÜNDEM
26 Mart 2023GÜNDEM
26 Mart 2023ASAYİŞ
26 Mart 2023ASAYİŞ
26 Mart 2023UNCATEGORİZED
26 Mart 2023UNCATEGORİZED
26 Mart 2023Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.