Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mustafa Yılmaz DÜNDAR

SEN TANRI MISIN? – 76-

RASULULLAH “KENDİNİ
BEĞENMİŞLİK” İÇİN NE SÖYLÜYOR?
Rasulullah (SAV) buyuruyor: “Hiç günah işlemeseydiniz sizin günahtan daha şiddetli bir şeyi işlemenizden korkarım: Kendini beğenmişlik, Kendini beğenmişlik, Kendini beğenmişlik!”
Efendimiz bunu üç defa tekrar ediyor. Buradan kesinlikle “demek ki günahlar rahat işlenebilirmiş” manasını çıkarmayın, bu hataya düşmekten sakının. Bu hadis rahat günah işlemeniz için değildir! “Efendimiz’in söylediklerini nasıl anlamalıyız?”ı inşaAllah konuşacağız, ama şimdi biz hadiste geçen “kendini beğenmişlik” nedir, ona bakalım. Önce şunu söyleyelim: Bunu, tanrılar dünyasında insanların kendi aralarında kullandıkları “kendini beğenmişlik” gibi değerlendirirseniz hadisi anlayamaz ve bir amel çıkaramazsınız. Tanrılar arasında kendini beğenmiş gibi gözükmemeye çalışır ve “zavallı tanrı” olursunuz. Hadisteki “kendini beğenmişlik” o işle ilgili muhtariyet ilanıdır, müstakillik iddiasıdır. Muhtariyet ilan edilmesi ve o muhtariyetin övülmesi Kendini Beğenmişlik’tir. Anlatılmak istenen, tanrılar arasındaki “mütevazı” veya “kendini beğenmiş” değildir. Bir de hem rahat günah işleyen hem de kendini beğenmişler vardır ki, öyle olmamaya dikkat edelim. Hem rahat günah işleyen hem de kendini beğenmişlerin vay haline, hafizanAllah.
CEHENNEMLİK BİR SÜRÜ FAALİYETİMİZ VAR
Şimdi hepimizde olan şu halin izini sürelim. Biz neden iz sürüyoruz? Sol Dosyaları fonksiyonsuz yapmak için; yaşarken, “bende böyle bir dosya var, onu yok etmeliyim” deyip, onun izini sürüp yok etmek için. Yaşantınızı Hakk gözüyle bir inceleyin, tanık gözüyle bir inceleyin göreceksiniz; cehennemlik bir sürü faaliyetimiz var. Çünkü o formatlayız! Adına “cehennemlik” demeyelim, “ahiretimize faydası olmayacak faaliyetler” diyelim; çok iyi biliyoruz ki, öyle işlerimiz var. Mesela bir şeyle meşgulsün, bir iş yapıyorsun, o anda bir melek geldi; “ey insan, yaptığın bu işin ahiretine bir faydası var mı?” dedi. Soran melek olunca doğru cevap verme zorunluluğu hissettiniz; “yok” dediniz. Hayatına bu dürüstlükle bir bak lütfen! Bak da ahiretine faydası olmayacak bir işini tesbit et! Sonra o işin öncesine, gerçekleşmesi ânına ve bir de sonrasına bak: Sende hangi hal var? Faydasız bir iş olmasına rağmen iyilik hali mi var, kendini iyi mi hissediyorsun? Eğer öyleyse o hal cehennem davetiyesidir, o hal cehennemin kokusudur. Hem ahiretine faydası olmayan bir iş yapıyorsun, hiç ahiretine faydası olmadığını biliyorsun ve o işle meşgulken memnunsun. Örneğin, o işle meşgulken nefs-i levvamenin direği olan salâttan daha fazla heyecanlısın, daha fazla seviniyorsun, daha fazla adrenalin fışkırtıyorsun, birkaç gün o sevinç halinden kurtulamıyorsun. Eğer böyleyse bilin ki bu cehennemin kokusudur! Hayatınızda iz sürerek lütfen onları yakalayın. Demek ki, bir işle meşgul olacağımızda veya meşgul olurken soruyoruz: Bunun benim ahiretime bir faydası var mı? Yani; benim Allah’ı örten bu yapıdan kurtulmama bir faydası var mı? AHİRETE FAYDA buradan başlıyor, önce budur: “Bu benim “A” yapımı kuvvetlendiren bir iş mi?” diye sorgulamak ve korkmak lazım!
KÜFRÎ YAPIDAN RAHATSIZLIK İLK ÖNEMLİ ŞARTTIR
İz sürmek öyle önemlidir ki, iz sürmek için tüm duygularımızı kontrol etmek gerekiyor. Tümünü, tüm duygularınızı! Eğer duygularınızı böyle yönetebilirseniz sizde bir rahatsızlık başlar. Ama yöneten “A” olmamalı. Duyguları “A” yönetirse, onun yönetimi küfre götürür. Duyguları HAKK yapıdaki dosyalar yönetmelidir. Eğer o yönetiyorsa oluşan rahatsızlık Nefs-i Levvame’nin benzinidir, o Allah’ın bir lütfudur. Küfrî yapıdan RAHATSIZLIK ilk önemli şarttır, önce rahatsızlıkla başlar iş. Rahatsızlıktan sonra KARAR! Bir karar alırsınız: “Bir daha yapmayayım. Çok mecbur hissediyorum ama bir daha şöyle yapayım” diye sizdeki “A” yapıya karşı mücadele kararları alırsınız. Bu karar TÖVBE’dir, karar almakla tövbe etmiş oldunuz. Çünkü bizim açıkladığımız Nefs-i Levvame kapsamında rahatsız oldunuz, “A” yapınıza “bunu bir daha yapmayacağım” dediniz. Bunu yaparken Allah ile, Allah için yapıyorsanız, kurtulmaya yönelik bir talepteyseniz bu aynı zamanda duadır. Dua ise bir HEDEF KOYMAK’tır: Allahım, şu işten hiç memnun değilim, o hareketin beni senden uzaklaştıracağının bilincindeyim, ahiretime bir faydasının olmadığını biliyorum; beni bağışla, beni o rolden kurtarıver” diye yönelmektir.
“ALLAH’LA KONUŞMAYI BİZE ALLAH ÖĞRETİR
ALLAH’LA KONUŞMA’ya çok alışmak lazım, konuşurken mümkün olduğunca ŞİRKSİZ KONUŞMA’yı öğrenmek lazım, bu çok önemli bir hayat tarzıdır. Allah’la konuşmaya önce dualarla, böyle başlanır. O’nunla konuşmayı, nasıl konuşacağımızı ileride öğreniriz. Onu bize Allah Kendisi öğretir! Bir başkası değil Allah öğretir. Mesela, Allah ile konuşurken “bir daha şöyle yapmayacağım” diyemeyiz, yanlış olur! Bunu kendinize, sizdeki “A” yapıya diyebilirsiniz, ama Allah’a diyemezsiniz. HAKK yapı sizdeki Vehmin Zulmeti’ne, sizdeki batıla “bir daha yapmayacağım” diyebilir, ona öyle söyleyebilir, onunla öyle konuşabilir. Bir insana da “bir daha yapmayacağım” diyebilirsiniz ama Allah’a diyemezsiniz, dediğiniz an muhtar olursunuz. O cümle, “Allahım, ben müstakil ve muhtar yapımla bir daha öyle yapmamaya karar verdim” manasına gelir. Bu konuda Allah’la nasıl konuşuruz? “Allahım lütfen bana öyle yaptırmayıver” deriz, yapacağımız şeyin Allah’ın lütfuyla olmasını ve kolaylaşmasını isteriz. “Allahım karar verdim, bir daha sigara içmeyeceğim” diyemezsin. Onu arkadaşına diyebilirsin. Allah’a; “bu işten kurtarıver Allahım” diye duaya çevirerek söyleyebilirsin. Orada bir yalvarma, bir yakarış, bir boyun büküş, bir huşu olmalıdır, emir verir gibi değil! Öyle dualara rastlayınca insan rahatsız oluyor. Emir verir gibi, “Allahım ülkemizi bölme, bizi şöyle yapma, bize şunu gösterme…” Sekreterinden kahve ister gibi dua olmaz! Dua bir boyun büküş içermelidir: “Allahım, Allahım lütfen bunu kolaylaştırıver, bana şu işi söyle yaptırma…” gibi. Allah ile konuşurken, yönelişte, duada cümleleri kader gereği, İnsan-30’a uygun kurmak faydalı olur.
GÜNAH BİR CÜMLEDİR; SANA ALLAH’I
UNUTTURAN HERŞEY GÜNAHTIR
Az önce değindiğimiz konuyu şu iki cümleyle tamamlayalım inşaAllah. Kişi ahiretine faydası olmayan bir şeyi bile bile ve heyecanlanarak yapıyorsa bu haliyle küfrüne âşıktır. Ahiretine hiç bir faydası olmayan o işin öncesinde, o işi yaparken ve o iş sonrası kendini iyi hissettiği bir hal yaşıyorsa, “iyi bir gün geçirdik” diyorsa işte KÜFRE AŞK budur! Küfre olan bu aşktan kurtulmadan o yapının faaliyetleri bitmez. Yanlış birine sevdalı olmak gibi…
-“Eğlence, kapalı giyinmeme” gibi şeyler de bunun içine giriyor mu?
Öyle düşünmeniz sizin için faydalı olur, iyi düşünürseniz birçok şey onun içine girer. Bir maratona, bir sınava hazırlanan kişi gider kampa girer, kendine kurallar koyar; “bir ay dışarı çıkmayacağım, şunu yapmayacağım, şuraya gitmeyeceğim…” diye bazı kararlar verir. Neden? Bir hedefi var! O hedefe ulaşınca bu sefer başka kararlar alır. Bu yüzden böyle kararlar faydalı olabilir. Kendinizi belli bir noktaya getirinceye kadar, o “sevdalı olduğunuz”dan kurtulmak için onunla görüşmemek gerekebilir. O davranış neyse… Biriyle görüşmemekse görüşmemek gerekebilir. Ancak onları doğru yapabilmek için “günah”ın tanımını bilmek gerekir. Günah nedir? Baktığınızda ciltlerle bilgi ve tarif görürsünüz, ince ince tarifler vardır. Ama gerçekte günahın bir tane tarifi vardır. O tarifi idrakınıza göre onararak, geliştirerek, o tarife göre kendinize yeni hukuklar koyarak uygularsınız! Ancak onu başkasına önerirseniz olmaz, o sizin idrakınıza göredir, başkasına öneremezsiniz. Önermeler daima en alt seviyeden olur; ayet ve hadislerin çizdiği alt sınırdan olur, hiçbir zaman üst davranışlar önerilmez. Daima ruhsattan, en azdan öneri yapılır! Üst seviyeleri insan kendisi tesbit eder. Bu bakışla günahı tarif edelim: GÜNAH bir cümledir; sana Allah’ı unutturan herşey günahtır. Bu tanımı uyguladığın zaman sen kendine gittikçe gelişen ve güzelleşen bir hukuk oluşturursun!
İz sürmeye kendimize bir test yaparak devam edeceğiz inşaAllah.

 

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER