Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

ÜÇ AYETİ KERİME HÜKÜMCE BİRBİRLERİNE BAĞLI OLDUKLARI ÜÇ ŞEYLE NÂZİL OLMUŞLARDIR

Muharrem Günay 27 Aralık 2018 Perşembe 13:27:46
 

Yüce kitabımızda “ …Enişkürlî velivâlideyke. İleyyel masîr” Bana şükret! Anana babana da!” (Diye tavsiye ettik.)” (Lokman 31/14) buyrulmuştur. Bu ayet hakkında İbni Abbas şöyle demiştir:
Üç ayeti kerime hükümce birbirlerine bağlı oldukları üç şeyle nâzil olmuşlardır. (indirilmişlerdir) Birinin hükmü (gereği) yerine getirilmedikçe diğeri ifa olunsa yerine getirilse dahi kabul edilmez. Bunlar:
• Allah’ın : “Allah’a itaat edin, Peygambere itaat edin” (Nisa suresi:59) mübarek emridir. Kim Allah’a itaat edip Resulullaha itaat etmezse onun bu itaatini Allah kabul etmez.
• Kur’an’ın “Namazı ikâme edin, zekâtı verin” (Bakara suresi: 110) hükmüdür ki, namazını kılıp zekâtını vermeyen kimselerin namazı kabul edilmez.
• Cenâb-ı Hak’kın “Bana ve anana, babana şükret” (lokman suresi: 14) fermanıdır. Kim ki Allah’a şükredip (Kulluk edip) de ana ve babasına teşekkür etmez (saygıda kusur eder) se Allah’a karşı yaptığı şükür (kulluk) şâyan-ı kabul değildir. (Tirmizi, İbni Hibban, Hâkim, İslâm Şeraitinde Büyük Günahlar, İmâm Zehebi, çeviren Sıdkı Gülle)
Hüküm koyma yetkisi Allah’a ve Resulüne ait olduğu halde, Allah’a rağmen kendi hayatını ve emaneti altında olanların hayatını kendi istek ve arzularına veya başkalarının istek ve arzularına göre tanzim etmeye yeltenen ve düzenleyen insan, kendi hevâsını ilah edinmiş olur. Hâlbuki Kur’an ve sünnet yoluyla hakkında hüküm konulmuş bir meselede bizim seçim hakkımız yoktur. Bu konuya Ahzab suresinde ve Nisa suresinde dikkat çekilir:
“Allah ve Resûlü bir meselede hüküm verdiği zaman, inanan bir erkek ve kadına, artık o işte, kendi (arzu ve heves)lerine göre (başka) tercih hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Rasûlü’ne karşı gelir (onlar tarafından verilmiş hükümleri beğenmez, kendi tercihlerine önem verir)se, kesinlikle o, apaçık bir sapıklıkla sapmış olur. (Ahzab 33/36)”
“Biz, bütün peygamberleri ancak Allah’ın izni (emri) doğrultusunda kendilerine itaat edilsin diye gönderdik. Onlar, (o tâğûtta muhakeme olmaya gitmek isteyerek) kendilerine yazık ettikleri zaman, (pişman olarak) sana gelip Allah’tan bağışlanmalarını dileselerdi, Peygamber de onlara mağfiret dileseydi, elbette Allah’ı, daima tövbeleri kabul edici ve çok merhamet edici bulurlardı.” (Nisa 4/64)
Ebu Râfî (r.a) ‘den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur:
“Benim emrettiğim veya nehyettiğim bir konu kendisine iletildiğinde sakın sizden birinizi, koltuğuna yaslanmış olarak, “biz onu bunu bilmeyiz. Allah’ın kitabında ne görürsek ona uyarız, o kadar” derken bulmayayım.” (Ebu Davud, Sünnet 5; Tirmizi, İlim 10; İbn Mace, Mukaddime 2 (Tirmizi “bu hadis hasen bir hadistir” demektedir.)
Bu hadis-i şerif ile Sevgili Peygamberimiz günümüzde Hıristiyanlar ve Yahudilerin organize ettiği Sünnet ve hadis düşmanlığını ve ona alet olan sözde Müslümanları görmüş ve bu konuda bizleri uyarmıştır.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti