Milletlerin tarihinde unutulmaz aylar ve günler vardır. Şerefli bir tarihe sahip olan Necip Türk Milleti için Ağustos ayı “Zafer ayı”dır.
Sultan Alparslan’ın büyük bir inanmışlık ve cesaretle Bizanslıları bozguna uğratıp, yaşadığımız bu önemli toprakları vatan haline getirmesinden başlayıp, hasta adam teşhisi konulan Osmanlı Devleti’nin haçlı zihniyetince istilası ve işgaline İstiklal ve hürriyeti herşeyin üstünde tutan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının hareketi ile devam eden muhteşem tarih sürecinde Türk Milleti’nin yenilmezliği tescillenmiştir.
19 Mayıs 1919’da başlayan İstiklal mücadelesi 26 Ağustos 1922’de kendilerine büyük devlet ünvanı verilenler ve taşeronları Yunan ordusuna Dumlupınar meydan muharebesi ile büyük bir ders verilmiştir.
Bu zaferler, Müslüman-Türk’ün imkansızı nasıl mümkün kıldığını ortaya koymuş, yokluk varlığa, karanlık aydınlığa, cesaret imanla zafere dönüşmüştür. Kadını, erkeği ve çocuğu ile eldeki her türlü imkan silah olmuş, mücadele ve devlet haline gelmiştir.
9 Eylül 1922 İzmir’in kurtuluşu ile de Türk Milleti olarak hürriyete, istiklale ve Cumhuriyete kavuşmuşuzdur.
Bu kutlu yolda Afyonkarahisar mihenk taşı olmuştur. Düşman bozgununun başladığı bu topraklarda, zor şartlarda savaşan herkes Türk Milleti’nin esarete düşmesine engel olmuştur.
Bundan sonra bize düşen görev birlik, beraberlik içinde, kopmadan, yılmadan çalışıp, özellikle yeni nesillerimize Yüce Türk Milleti’nin üstün vasıflarını ve hedeflerini iyi anlatmalıyız. Vatanı için canını verebilecek nesiller yetiştirmeliyiz.
Milleti millet yapan değerlerimizi yeniden canlandıran, son Türk Devleti’nin ayakta durmasını sağlayan başta Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına, şanlı ordumuzun şehitlerine Allah’tan rahmet diler, büyük Türk Milleti’nin Zafer Bayramı’nı tebrik ederim.