Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Saltuk DURUALP

KUTUPLAŞMA KÜLTÜRÜ

Son dönemde hemen hemen her gelişmede, toplumumuzun ikiye ayrıldığını görüyoruz: Gelişmenin iyi yanlarını açıklayanlar, gelişmenin kötü yanlarını açıklayanlar…
İyinin ve kötünün, olumlunun ve olumsuzun, berraklığın ve bulanıklığın geçinemeseler de kardeş olduğunu söyleyeni göremiyoruz, görsek de seslerini duymamız için epeyi gayret göstermemiz gerekiyor.
Bu durumun en temel nedeni, kişilerin kendi “yankı odaları”ndaki konumlarını kaybetmeme korkusu.
Bireyler kendi arkadaşlarının, kendi çevrelerinin, ama asıl olarak kendi “kitleleri”nin duymak istediklerini söyleyince rahata erdiklerini düşünüyor; çünkü bu durumda yeniden fikir üretmeye ihtiyaç duymuyor.
“Yankı odası” nedir diyeceksiniz? Kişilerin sürekli kendi gibi düşünen insanları dinlemeleri, sadece onlarla sohbet etmeleri, Facebook ve Twitter gibi alanlarda sadece kendi gibi düşünenleri okuyup etkileşime girmesi sonucunda “en doğrusunu biz biliriz” çıkarımına ulaşması…
Bu “yankı odası”nı ancak bizim gibi düşünmeyenleri dinleyerek aşabiliriz. Akıl akıldan üstündür zira…
Bununla birlikte kutuplaşmaya eğilim, sonradan oluşmuyor. Bana göre kutuplaşma kültürünün temeli, okullardaki “münazara” yarışmalarıyla atılıyor. Neden mi?
Örnekle açıklayayım:
Diyelim ki okulda “Türkiye tarım ülkesi mi, sanayi ülkesi mi olmalı” sorusunun cevabı münazara ile aranıyor.
Bir grup öğrenci, ülkemizin tarım ülkesi olması gerektiğini canhıraş biçimde savunurken; diğer grup öğrenci “ille de sanayi” görüşünü, hem de sırf o gruba seçildiği için dile getiriyor.
Gençlerin aklına, daha okul yıllarında “ya ondansın, ya bundan” yaklaşımının tohumu atılıyor.
Oysa bir sorunun ikiden fazla çözümü olamaz mı?
Hayat gösteriyor ki sorunların birçok çözüm yöntemi, soruların ikiden çok yanıtı var.
Münazara konumuza dönersek: Türkiye tarım ülkesi mi olmalı, sanayi mi?
Üçüncü yol, dördüncü yol yok mu?
Mesela bazı bölgelerin tarımla, bazı bölgelerin sanayi ile katma değer üretmesi planlanamaz mı? Planlanır.
Peki tarım ile sanayi birlikte gelişemez mi? Afyonkarahisar’daki teknolojik seralar bu sorunun en güzel yanıtı… Gelişir.
Peki diyelim ki ayçiçek yağının üretimi bugün sadece tarım ya da sadece sanayinin işi midir? Yoksa ikisi birlikte mi ele alınmalıdır?
Üçüncü, dördüncü, beşinci… yol var arayana.
Bizim, münazara yarışmalarımızdan başlayarak kutuplaşma kültürüne karşı çıkmamız lazım. Evet belki 2-3 nesil bunun için çaba sarf edecek; ama olsun.
Birbirini dinleyebilen, birbirinin çözüm önerilerine değer veren bireyler, mutlu toplumu oluşturacak.
Refah ise mutluluğa sevdalı…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti