Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt

Orta yer dirliği

Arkeolojik bir kazı sırasında bir mağaranın içinde milattan öncesine ait olduğu söylenen bir yazıda “Ne olacak bu gençliğin hali” yazısı bulunmuş; demek ki her dönemin moda cümlesi bu. Yani gençliğin, yoksulluğun, adaletsizliğin şikayet kaynağı olma hali yeni bir şey değil.
Siyasal sosyal ve ekonomik gidişatın insanları zorladığı, çalkantıların arttığı dönemlerde, sohbet esnasında dilimize ilk gelen sözlerden biridir; “ortalık (orta yer) çok kötü” sözü. Afyonkarahisar’da böylesi durumlar için dillere yerleşmiş bir dua: “Allah orta yer dirliği versin” şeklindedir.
Oysa zamanın çok kötü olduğu dönemlerin sadece bu asra ait olmadığını tarihle azıcık ilgilenenler bilir.
Balasagunlu Yusuf Has Hacip 1070 senesinde yazmış… Biz şu anda 2022 yılındayız, mutluluk veren bilgi olarak tercüme edilen Kutadgu Bilig adlı eserinde zamanın bozukluğundan ve dostların vefasızlığından bakın nasıl şikâyet ediyor;
Kalkayım, gideyim, dünyayı gezeyim
Vefalı kim var dünyada bulayım
İnsan bulunmaz oldu, nerede arayayım
Aramakla bulunursa onu bir göreyim
Bütün arzularımı buldum, insan bulamadım ben
Eğer bu arzumu bulursam yüzüne bir bakayım
Vefa azaldı, cefa doldu dünya
Vefa kimde varsa azıcık alayım
Eğer vefalı eli açık birini bulursam
Sırtımda taşıyayım, gözüme süreyim
Adı kaldı insanın, insan tavrı gitti
Bu tavır nereye gitti, arkasından koşayım
İçten (samimi) kişi yok dünyada, aradım
İçten olmayana nasıl gönül bağlayayım
Kimi kendime gözüm gibi yakın tuttumsa
Düşman çıktı şeytan gibi, ben şeytanı ne yapayım
Kimi sevdimse can gibi sevgili tuttum
Cefa geldi ondan, artık kimi seveyim
Bugün kendime kimi eş edineyim
Ya da kime güvenip kime dost diyeyim
Arkadaş koldaşımda umduğumu bulamadım
Kardeşim yabancı gibi nasıl açılayım
Tuz ekmek hakkı deyip gözeten var mı
Onu gümüş, cevher, altına boğayım
Sevince kaygıya eşlik eden onu komşu hani
Her şeyimi ona bırakayım, ben evden çıkayım
Arkadaş, koldaş diye anılacak kim
Onu bey yapıp ben ona kul olayım
İnsan bulamadım ben yalnız bunalıyorum
Düşünceden eriyorum, ben de sevinip güleyim
Nasıl bozuldu halk, neden adetlerini bıraktı
Nasıl bir zamana düştüm ya da nerede durayım
Bana mı rastladı bu tür kişiler
Yahut ben mi ters biriyim, değişeyim
Bütün iyiler gitti, töreyi de götürdüler
İnsan artığı kaldı, ne iyilik bulayım
Bu insana benzeyenlerin hepsi insansa
Melek miydi öncekiler ne bileyim
Akrep gibi sokarlar, sinek gibi emerler
Köpek gibi ürürler, hangisine vurayım
Üzüntüsü, cefası bana gelmesin diye
Küstah, kaba insanlardan uzaklaşayım
**
Kutadgu Bilig Türklerin İslamiyet’i kabul etmesinden sonra yazılmış ilk eserlerden en önemlilerinden. Uygur alfabesi ve Uygur Türkçesiyle mesnevi tarzında yazılan eser, edebi değerinin yanı sıra dönemin yaşayışını, değerlerini ve İslam öncesi Orta Asya Türk kültürünün ayrıntılarını yansıttığı için önemli.
Yusuf Has Hacip, XI. yüzyılda Karahanlılar döneminde yaşamış. Eserini doğduğu Balasagun yani şimdiki Kırgızistan’da yazmaya başlamış, Kaşgar’da (Doğu Türkistan) tamamlamış. Divan-ı Lügati’t-Türk adlı eserle aynı dönemde yazılmış. Orhun Yazıtları, Divan-ı Lügati’t-Türk ve Kutadgu Bilig Türk edebiyatının üç büyük yazılı anıtı.
Şu günlerde Moğolistan sınırları içerisinde Orhun Anıtları’ndan daha önce yazıldığı tahmin edilen yeni yazıtlar ortaya çıkarıldı.
Türk, Moğol ve Orta Asya tarihlerinde kutsal başkent olarak kabul edilen Ötüken’deki Hangai Jote bölgesinde yapılan keşif, Türkoloji alanında önemli bir ilerleme olarak görülüyor.
İlteriş Kutluk Kağan, Kül Tigin’le Bilge Kağan’ın babası ve II. Doğu Göktürk Kağanlığı’nın kurucu lideriydi. Keşif, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nın Twitter hesabından dün yani 23 Ağustos tarihinde yapılan paylaşımla duyuruldu. Ayrıca bu külliye, “Türk” adının ilk kez geçtiği Göktürk döneminin en eski yazılı anıtı olarak kabul edilmekte.
**
Yusuf Has Hacip’in 950 yıl önce söyledikleri bugün söylenmiş kadar taze. Halkın bozulmasından, ahlaksızlıktan şikâyetçi, adaletsizlikten şikayetçi, yoksulluktan şikayetçi, kardeşten, arkadaştan şikayetçi, insani değerlerin alçalmasından şikayetçi.
O yüzden kafanızı her şeye takmayın. Su akar yolunu bulur.
Ne güzel söylemiş şair: Gamına gamlanıp olma mahzun, Demine demlenip olma mağrur… Ne gam baki, ne dem baki…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti