Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Elif Çaylıoğlu

ŞEYTANLIK PATRONAJ SİSTEMİ 12

Rabbimiz Allah’ın dünya yaşantımda biz inanan kullarının hayat tarzı oluşturmamız için “şunu yapın, şöyle yapın” dediği veya “yapmayın” dediği önerileri vardır. Örneğin haksız yere bir kişiyi kasten öldürmek, zina, hırsızlık, içki, kumar, faiz, yalan, iftira gibi haramlar bu kapsamdadır; her inanan bunların yapılmaması gerekenler olarak bize önerildiğini bilir ve tüm bu davranışlardan ve bunlar üzerine inşa edilen hayat tarzlarından uzak durmaya, korunmaya çalışır.
Elbette bir mümin olarak Rabbimizin “yapmayın” önerilerini önemsiyor ve yapmıyoruz. “Yapın” önerilerini de öyle. Ancak işimiz yani Hak yoldaki kişisel gelişim ve kazanımlarımız bunları sadece şekilsel olarak yapmamış olmakla bitmiyor. Yani “kulum 5 vakit seni çağırdım, neredeydin?” veya “Oruç ibadetini neden yerine getirmedin?” ya da “Kulum senin için Rasulullah’ı ve Kur’an’ı gönderdim, neden onları anlamaya ve öncelikli rol modelin haline getirmeye çalışmadın?” sorularına muhatap olmamak için amellere sarılıyor, önerilmeyenlerden de uzak durmaya çalışıyor olabiliriz. Bütün bunları Hakk idrakle yani Billahi manada iman ehli olarak yapma gayretinde olmak gerekiyor. Billahi manada imanın ne olduğunu ve bu imanın temel kriterlerini Efendimiz (sav) Safa Tepesinde başlayıp Daru’l Erkam’da, Mescidi Nebevide somut bir mana olarak anlatmış, öğretmiş, hayatıyla da göstermiştir. Bu sebeple tüm yazılarımızda ana vurgumuz Billahi imandır. Billahi iman nedir ile ilgili güncel anlatım ve tanımlamalar için Yılmaz Dündar Bey’in eserleri, web sayfası, YouTube adresi önemle önerimdir.
Bu girişten sonra konumuza dönüyor ve Şeytanlık Patronaj Sisteminin çalışma yöntemlerini, ilkelerini öğreten hadisimizi tefekküre devam ediyoruz.
Hadisimizin bu kısmında yine görüyoruz ki şeytan ve sistemi boşluk bırakmaksızın çalışmaya davam ediyor. Bu bize şunu öğretiyor: biz inananlar da öyle olmalıyız; gafletten (dunihi algıdan, esfele safilin yapıdan, müstakilen varlık zannı ve ilahlık hissiyatı ile yaşamaktan) kurtulup ihlaslı kul olarak yaşamak için hiç boşluk bırakmadan 7/24 gayret göstermeliyiz. Şeytan bizi bu algıda tutmak için 7/24 çalışıyorsa, bizim de karşı çalışmayı aynı şiddette yapmamız gerekmez mi? Öyleyse işimiz belli demektir.
Şeytan bize Hakk yolda ışık tutacak böylece bizi aslında kendisinden ve hilelerinden uzak tutacak açıklamalarına devam ediyor, diyor ki:
Allah’tan diledim ki, ben Âdemoğullarını göreyim ama onlar beni göremesinler. Allah bu dileğimi kabul buyurdu. Diledim ki Ademoğullarının kan mecralarını bana yol yapa, bu dileğim de oldu. Böylece ben onların arasında akıp giderim, gezerim, hem de nasıl istersem… Bütün bu isteklerim verildi, ben bu hallerimle iftihar ederim. Ayrıca (ya Rasulallah), benimle beraber olanlar, seninle olanlardan çoktur; böylece kıyamete kadar Âdemoğullarının ekserisi benimle olur.
Şeytan ve sisteminin çalışmasında ona kolaylık sağlayacak olan önemli bir destek sistemi tanıtılıyor. Şeytanlık Patronaj Sistemini kolaylaştırıcı ilk vasıf iblis şeytanın ve şeytaniyetin normal insan gözüyle görünmez olmasıdır. Rabbimiz Allah biz inananlara ayet ve hadislerle verdiği belge niteliğindeki bilgilerle, şeytana verdiği destekten çok daha ilerisini veriyor, böylece göremediğimiz o mekanizmayı görüyor gibi yaşamamız için şeytaniyeti ikan düzeyinde tanıyoruz. Bu yazıların hedefi de bu: şeytan ve sistemini (Şeytanlık Patronaj Sistemini) Allah ve Rasulü ile ikram edilmiş bilgiler üzerinden tanımak ve bu tanıyışa göre de korunmak… İnsan, bu patronaj sistemini çok iyi bilmesi gerekir ki şeytaniyetin her hamlesinden korunabilelim; onun davetine uzak fakat Rabbimiz Allah’a yakin üzere durabilelim.
Neden bu sistemi tanımadan şeytandan korunmak mümkün değildir? İlk olarak, şeytanın istediği ve Rabbimizin de onun bu isteğini kabul ettiği kolaylaştırıcı vasıflardan birisi olarak onu bizim göremiyor olmamızdır, ikinci olarak da şeytaniyetin Ademoğullarının kan mecralarında dolaşma izni almış olmasıdır. Bütün bu sebeplerle, şeytan ve sistemini görüyor gibi tanımadan ondan korunmamız mümkün değildir. Karşımızda (bize göre) somut olmayan iblis şeytan insana özellikle de inananlara öyle bir vesvese, öyle bir vesvese verir ki bıkmadan usanmadan durmadan… Nihayet Âdemoğlu (halifetullah vasıflı insan) kendisini Rabbinden ayrı (müstakilen var ve muhtar) zanneder, müstakil gördüğü kendi varlığında müstakil bir güç, hüküm ve mülk sahibi olduğu hissiyatı ile de yaşamaya başlar; bu durum ilahlık hissiyatı ile yaşamak demektir. Şeytaniyet Patronaj Sisteminin hedef ve yöntemlerini bilmeyen, bilse bile çok önemsemeyen veya o sistemi hayatının öncelikli tehdit alanı olarak görmeyen bir inanan onun vesveselerle verdiği bu hissiyata Billahi imanla yaşama gayretinde bile olsa sahip çıkabilir… İşte bu durumlarda şeytan kanımıza girmiş demektir. Bu haldeki insan şeytaniyetin vesveselerle verdiği fikirleri öyle sahiplenir ve bu sahiplenişe göre de öyle kendiliğinden öyle bir duygu düşünce, konuşma ve davranışlar üretir ki şeytanın gönüllü avukatı olduğunun farkında olmadan onun fikirlerini kendi Billahi imanla ürettiğimiz fikirlerimiz sanıp sahip çıkarız. Sonuçta onun ve sisteminin savunucusu olduğumuzun farkına bile varmadan davranır, yaşar ve şeytanın sistemini savunuruz. Oysa Rabbimiz Nisa (105)’te “sakın hainlerin savunucusu olma(yın)” buyurmaktadır. Bu duruma düşen Billahi imanlı kardeşlerim ve kendim için dua olması arzusuyla bir hatırlatma güzel olur, faydalı ve hayrlı olur kanaatindeyim. Allah’ı tanıyarak ve şeytaniyete (duniHİ algı ve zanlarına) sırtını dönerek yaşama gayretinde olanlar eğer sabah güneşin doğuş saatlerinde ve akşam batış saatlerinde özel olarak ve özenle zikrullah ile meşgul değillerse, hele bir de uykuda olurlarsa bu şeytaniyet mekanizmasına kendilerini kendi elleriyle teslim etmiş gibi bir hale düşmektedirler. Muhafaza ediver, kurtarıver, koruyuver Allahım (âmin).
Hadisimiz devam ediyor.
“Benim bir oğlum vardır, adı Ateme’dir. Bir kul yatsı salatını ikame etmeden uyursa gider, onun kulağına bevleder (işer). Eğer bunu yapmasaydı, insanlar salatlarını ikame etmeden uyumazlardı.
Benim bir oğlum daha vardır ki, onun adı da Mütekazi’dir. Bunun vazifesi de yapılan gizli amelleri yaymaya çalışmaktır. Bir kul gizli bir taat (teslimiyet ve razılık ameli) işler ve bu gizliliği muhafaza etmeye çalışırsa Mütekazi ona vesvese verir de sonunda gizli amelin öğrenilmesine ve yayılmasına muvaffak olur. Böylece o amel sahibinin sevabının doksan dokuz kısmı heba olur, geriye bir kısmı kalır. Çünkü Allah, bir kulun gizli ameli için yüz sevap verir.
Benim bir oğlum daha vardır ki, onun adı da Kuhayl’dır, görevi de insanların gözlerini sürmelemektir. Özellikle ulema (Allah’ı doğru tanımamıza vesile olacak ilim ve halin tebliği edildiği tefekkür, tezekkür) meclislerinde ve bir de Cum’a günü hutbe okunurken bunu yapar ki böylece insanlar uyuklar, dinleyemez, takip edemez ve anlayamaz olurlar. Belki bu kapsama salat ikamesi de girebilir; çünkü Taha (14) ayetimizden öğreniyoruz ki salat “gerçek var Allah’tır, gerçek benlik Allah’tır” hakikatini öğrenip yaşayabileceğimiz çok önemli bir tezekkür halidir, buluşmadır, meclistir. Bu bakışla kişinin salatta ne okuduğunu ne söylediğini ve kendisine ne söylendiğini duymasını engellemek de bu görev kapsamında düşünülebilir. Bu bakışı biraz genişletip hayatı tümüyle salat ve yöneliş gibi görürsek, gün içi yaşantıda bize bir şey söylendiğinde söyleyenin kim olduğunu ve ne söylediğini, bizim de kime ve ne söylediğimizi duymamız bu kapsamda engellenmeye çalışıyor olabilir, hadisin bu ifadesi böyle de düşünülebilir. Belki de bu sebeple konuşma, dil ayet ve hadislerde çok önemli bir ölçüt, bir kriter olarak karşımıza çıkmaktadır.
Anlıyoruz ki şeytanın hedefi, Billahi anlamda imanlı kulları yatsı salatının şahitliğinden, gizli sadakanın nurundan, tezekkür meclislerinin (tefekkür söyleşileri ve yazılarının) kalpte lüb nurunu kuvvetlendiren etkisinden, Cuma saatinin icabet ve bereketinden uzak tutmaktır. Şeytan bazı amelleri öncelikle heba etmek istiyor. Demek ki sıdk üzere bir iman ve ikan için bunlar önemli, öncelikli… Hadisimizin bu kısmından şeytanın engelleyemediği hayrlı amellerin içini boşaltmaya çalıştığını da görüyoruz. Yatsı (ve belki diğer bir) salatını ikame etmeden uyuyanın uykusunu ağırlaştırıp salat ikamesini engellemeye çalışması, gizli ama makbul bir amel işleyen inananın bu amelini söyleterek nurunu azaltması, ilim ve tefekkür meclislerine katılanları uyuklatması veya konuyu dinleyemez ve anlayamaz hale sokacak dikkat dağıtıcılar oluşturmaya çalışması Şeytaniyet Patronaj Sisteminin inanan kul için rutini olduğunu ilmen ve hissen görmüş olduk.
Hadisimiz şöyle devam ediyor: Ayrıca hangi kadın olursa olsun, onun kalktığı yere şeytan oturur. Her kadının kucağında mutlaka bir şeytan oturur; onu kendisine bakanlara güzel gösterir ve o kadına bazı vesveseler verip kendisini göstermesini sağlar.
Hadisimizdeki “kadının kalktığı yerde ve her kadının kucağında şeytan oturur” ifadesi de başlı başına bir konudur, kadın ve erkekteki evrende geçerli bir bilimsel mekanizmadan şeytanın nasıl yararlandığını göstermektedir. Bu ifadeden, erkek ve kadının bir yerden kalktığında bir enerji bıraktığını, tanrıçalık rolündeki duniHi bir kadın dunihi idraklı erkeğin bu enerjiden besleniyor oluşunu anlayabiliriz. Yine anlıyoruz ki bir göz dunihi ise şeytanın gözü olarak bakıyor, görüyordur. Bu göz için bir kadın kucağı (dişiliği, cinselliği) önemli bir cazibe ve imtihan sebebidir. Şeytanlık Patronaj Sistemi yaratılıştaki bu cazibe üzerinden onu zulmette kullandırarak her dönemdeki yaşantıda kadın ve erkeği saptırmak (duniHi algı ve zanlarının heva ve heveslerine düşürmek) istemektedir.
“Rabbi eûzu bike min hemezâtiş şeyâtîn. Ve eûzu bike rabbi en yahdurûn: Rabbim! Şeytanların vesveselerinden (cazibeler oluşturarak beni dunihi idraka düşürmelerinden) sana sığınırım. Rabbim! Onların (her türlüsün) yanımda bulunmasından (beni hakimiyeti altına almasından) da sana sığınırım (âmin).”

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti