Nöbetçi Eczaneler
29 Aralık 2011 Perşembe 02:00:00 Afyonkarahisar’daki kamu yatırımlarında yaşanan aksaklıkları, ihmalleri zaman zaman bu köşede dile getirmeye çalışıyoruz.
Bu yatırımlarda harcanan paranın hepimizin malı, ortak varlığımız olduğuna inanarak yaptığımız bu uyarıların kiminden sonuç aldık, kiminde ise aksaklıklar, ihmaller artarak devam ediyor. Biz fırsat buldukça gördüklerimizi, eleştirilerimizi dile getirmeye devam edeceğiz.
Bugünkü konumuz yine ve yeniden Kültür Merkezi…
15 yıl önce yapımına başlanan, yıllarca kaba inşaat halinde bekleyip, beton kirişleri, sıvaları, duvarları, çürüyüp dökülen, mekansızların mekanı haline gelen Uydukent’teki Kültür Merkezimiz bilindiği gibi kısa süre öncesinde yeniden ayağa kaldırılmıştı. Kültür Bakanı Ertuğrul Günay ile milletvekillerimizin ve kamu idarecilerimizin gayretleri ile yıllardır atıl vaziyette çürümeye terk edilen bu bina Afyonkarahisar’a kazandırılmıştı. Afyonkarahisar’ın yetiştirdiği mümtaz şahsiyetlerden Hatttat ahmet Şemsettin Karahisari ismi ile onurlandırılan Kültür Merkezimiz nihayet kendinden beklenen hizmetleri sunar olmuştu.
Aslında biz öyle sanıyormuşuz.
Maalesef Kültür Merkezimiz içten içe yine dökülür, yıkılır halde imiş. Biz dıştan bakıp, bo-yasına badanasına, makyajına aldanırmışız. Bakan Ertuğrul Günay’ın son ziyareti ile tabir-i caizse “takke düştü, kel göründü ”Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay Arkeoloji Müze binasının temelini atmak için geldiği Afyonkarahisar’da program arasında yapımı yeni tamamlanan Hattat Ahmet Karahisari Kültür Merkezi’nde incelemelerde bulundu. Bakan Günay, binanın mevcut halini beğenmeyerek bürokratlarına yapıyı toparlama talimatı verdi. Bakan Günay, inceleme ziyareti sırasında binanın mevcut durumundan duyduğu rahatsız-lığı sıkça belirtirken Bakan’ın gerginliği yüzüne yansımış. Binanın geçici kabulünün yapılıp yapılmadığını soran Bakan Günay tepkisini sıkça dile getirmiş. Yaklaşık 3 ay önce açılışı yapılan binanın bir çok eksiği olduğunu gören Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, dökülen sıvaların ve bina içerisindeki su birikintilerinin bir an önce giderilmesini istemiş. Telefonla ilgili bürokratlarını arayan Bakan Ertuğrul Günay, telefondaki yetkililere; “Afyonkarahisar’daki binanın durumu çok kötü. Bu bina dökülüyor. Pazartesi günü sabah saat 09.00’da bu işten anlayan bir ekip Afyon’a gelip gerekeni yapacak. Bu binanın denetimini kim yaptı. Pazartesi günü ekip gelip konunun gereğini yapsın.” talimatında bulunmuş.
Ayrıca aydınlatmaların lüzumsuz yere kullanıldığını gören Bakan Günay, “Bu binada gün ışığı kullanımı yeterli. Elektrik lambalarını kapatın.” diyerek tepki göstermiş.
Bakan’ın talimatı sonrasında ilgili ekip geldi mi, gelmedi mi bilmiyoruz. İnşallah gelmiştir.
İşte, bizlerin “kurtuldu” diye sevindiği Kültür Merkezimizin durumu böyle. Akan çatılar, bina içindeki su birikintileri, dökülmüş sıvalar. Ve bu bina tamamlanalı henüz birkaç ay oldu.
Çok yazık, milli servetin böylesine heba olduğunu görmek, duymak ne kadar acı.
Neden kamu binalarında, kamu inşaatlarında hep bu tür aksaklıklar yaşanıyor? Aslında hepimiz bu sorunun cevabını biliyoruz, ama gereğini yapmaya bizlerin gücü yetmiyor. İş, bizler adına kamu gücünü, yetkisini kullananlara düşüyor. Kamu yatırımlarında yapılan harcamaların, yapılan işlerin kendi mallarıymış gibi kontrol eden, sahiplenen kamu yöneticilerine, idarecilerine, bürokratlarına ihtiyacımız var. Bu ihtiyaç her geçen gün daha da artıyor…
