99’DAN 100’E

Afyonkarahisarımızın düşman işgalinden kurtuluşunun 100’üncü yıldönümü etkinliklerini idrak ederken birdenbire kendimizi “Cumhuriyetimizin 100’üncü yıldönümü” etkinliklerinin içerisinde bulduk. Aslında Cumhuriyetimizin 99’uncu kuruluş yıldönümünü kutluyoruz ama, yıllardır Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsında hayat bulan “2023 vizyonu” bugünlerde etkisini iyiden iyiye göstermeye başladı. Cumartesi günü Ankara’da düzenlenen “Türkiye Yüzyılı” tanıtım programı “Zafer’in 100’üncü yılı”ndan, “Cumhuriyet’in 100’üncü yılı”na savrulmamızı sağladı.
Önce cumartesi günü Afyonkarahisar’da gerçekleşen “99’uncu yıl” kutlamalarına bir bakıp, sonrasında Ankara’daki “100’üncü yıl fırtınası”na göz atalım:
***
Afyonkarahisar’da Cumhuriyet’in kuruluşunun 99’uncu yıldönümü nedeniyle Afyonkarahisar Valiliği tarafından düzenlenen etkinlikler ardı ardına gerçekleştirildi. Önceki yıllarda kutlanan “Cumhuriyet Bayramı” etkinliklerine göre daha dolu, daha geniş kapsamlı ve daha iyi düşünülmüş etkinliklerdi. “Vatandaşın katılımı”nı soracak olursanız, bildiğiniz gibi… O eski 10-15 yıl öncesinin coşkusunu, katılımını ara ki bulasın…
Ama buna rağmen etkinlikler dolu dolu idi. Hemen hemen her kesime hitap eden, Cumhuriyet’in ruhundan ve hedeflerinden izler taşıyan etkinlikler vardı. Sadece Valilik tarafından düzenlenen programlar değil, siyasi partiler tarafından düzenlenen kutlamalar, sivil toplum kuruluşlarının eğitim-tanıtım çalışmaları, eğitim kurumlarının kendi öğrenci ve velilerine yönelik çabaları ile şehrin her bir yanında ayrı bir “Cumhuriyet” etkinliği mevcuttu.
Eskinin “Cumhuriyet Meydanı”nı, yeni dönemin “Zafer Meydanı”na bağlayan alanda yapılan etkinlikler de önceki yıllara göre farklı oldu.
Yaklaşık 500 metrelik uzunluğu olan bu alanının “Cumhuriyet Meydanı” mı, “Zafer Meydanı” mı olduğuna bir karar verebilsek… Meydana ismini verip, şehrimiz merkezinin “Büyük Zafer” ile doğrudan bağlantılı olan tek yapısı Zafer Müzesi’nin çatısı meselesini aradan geçen aylar içerisinde halledebilmiş olsak, çok daha güzel olacaktı aslında…
Zafer Müzesi’nin çatısı ile ilgili çalışmaları sürdüğünü görüp, iyimser düşünmeye çalışalım ve “O kadar kusur kadı kızında da bulunur” diyelim artık.
***
Bayram kutlamaları sırasında protokol tribününün üzerindeki brandalarda biriken yağmur suları rüzgarın etkisiyle aşağı dökülünce bazı protokol mensupları büyük sıkıntı yaşadı. Brandalardan dökülen yağmur suları ile ıslanan şehrimizin bazı yöneticileri çareyi yer değiştirmekte bulurken, neredeyse tamamen ıslanan AFSÜ Rektörü Nurullah Okumuş alandan ayrılmak zorunda kaldı. Soğuk havada öyle ıslak bir halde kalması gerçekten doğru değildi çünkü.
Kimi daire müdürlerimiz ise protokol tribünlerinden çektikleri “Biz de buradaydık” mesajlı sosyal medya paylaşımlarını yaptıktan sonra alandan ayrıldılar. Oysa onlar Nurullah Hoca gibi ıslanmış falan değillerdi, tüm protokol de tam kadro oradaydı. Hava sert olsa da “görev görevdi” nitekim.
Başka bir göreve gitmek için törenlerden ayrılanları anlıyor olsak da, mesela yarışmalarda dereceye giren kendi öğrencilerinin ödül almasını bile beklemeden alandan ayrılan Milli Eğitim yöneticilerinin tutumunu anlayamadık doğrusu…
Cumhuriyet Bayramı kutlamalarından geriye kalan lezzetli tortulardan ikisi ise şehrimizin özel okullarının kurup, Cumhuriyet Bayramı için şehrin caddelerine çıkarttıkları bando takımlarıydı. TED Afyon Koleji ile Rahmiye Sare Palalı Kolejleri’nin kurdukları öğrenci bandoları “Cumhuriyet Bayramı” coşkusunu şehrin cadde ve sokaklarına yaydılar. Bando takımındaki öğrencilerin yaşadığı haz, yürüyüşe katılan öğrencilerin mutluluğu ve vatandaşların onlara olan desteğini gözlemlemek bizleri de mutlu etti. Tebrik ediyoruz hem öğrencileri hem de onlara bu fırsatı veren eğitimcileri…
Yerimizi Afyonkarahisar değerlendirmeleri ile tamamladık. Yarın da Ankara’dan Afyonkarahisar’a yansıyan “Türkiye Yüzyılı” coşkusunun yansımalarına değinelim inşaAllah.