“BASIN”A RAĞMEN…

Fıtri yapımızı ifade etmeye çalışsak, şair-i azam Mehmet Akif Ersoy’un şiirinde kullandığı “Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum? Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!” mısralarındaki kadar güzel ifade edemezdik herhalde kendimizi!…
Son günlerde yaşanan bazı olayların ardından gerekli müdahaleleri, girişimleri yapmış olsak da, özürler dilenmiş, bazı kırıklar onarılmış olsa da Mehmet Akif Merhum’un bu iki mısraı ile kendimizi ifade edelim istedik.
Gidişata göre yaşananların detayları sizlere aktarabiliriz, şimdilik sizleri boş konularla çok meşgul etmeyelim. Bakalım zaman içerisinde kalbur sudan ne getirecek?
***
Afyonkarahisar’da “basın”a rağmen bir şeylerin olmayacağının bilinmesi gerekir. “Basın” derken o gazete, şu site, bu tv’den bahsetmiyorum. Afyonkarahisar yerel basınının genelinden bahsediyorum.
Gazeteci “Kelle kesen kör Hasan” değildir, evet… Ama bazı şeyler de “gazeteciler”e rağmen yapılamaz.
“Basın” bulunduğu bölgede “kamuoyu”nu temsil eder. Basın kamuoyunun sesidir. Bu ses doğru algılanır, dikkatli dinlenirse dinleyene fayda sağlar.
Gazetecilerin kendi kusurları, kabahatleri olabilir. Kişisel sıkıntılar zaman zaman basın-yayın organlarına yansıyor olabilir. Ama bizim anlatmak istediğimiz nokta bundan çok başkadır.
Afyonkarahisar ve benzeri yerlerde “basın”ı görmezden gelmek, “basın”a rağmen bir şeyler yapmak zordur. “Mümkün değildir” demiyorum, belki mümkün olabilir ama bunun bedeli basın desteğiyle yapılacak olandan çok daha fazla olabilir.
Kimseyi tehdit ediyor ya da birilerine aba altından sopa gösteriyor değiliz.
Olanı-biteni, gerçekleri izah etmeye çalışıyoruz. Birilerinin gözlerini açmasını, fikrini değiştirmesini, bulunduğu konumu kontrol etmesini amaçlıyoruz. Yaklaşan daha büyük krizler için bugünden uyarıda bulunmaya çalışıyoruz. Şahsi bir menfaatimiz, beklentimiz yok. Memleketteki huzur ve uyum atmosferinin bozulmasına içimiz elvermiyor, çabamız bundandır.
Gelin bu anlattıklarımızı yakın zaman içerisinde Afyonkarahisar’da yaşananlarla desteklemeye çalışalım.
Afyonkarahisar Esnaf ve Sanatkarlar Odası’nın eski bir başkanı vardı: Abdülkadir Konak… Geçen bir iki yıla kadar basın camiası ile iyi ilişkiler içerisinde, dayanışma içerisinde iken “Koltuk şehveti”ne kapılan ESOB eski Başkanı Kadir Konak, geçen yılki kongrede koltuktan yuvarlandı gitti.
Bu “gidiş”te seçmenin oyları ile birlikte Kocatepe Gazetesi’nin yayınlarının katkısını göz ardı etmek mümkün değildir herhalde…
Afyonkarahisar İl Milli Eğitim Müdürü Metin Yalçın, 10 yıl boyunca İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde görev yaptıktan sonra son döneminde basından gelen eleştirileri başka türlü yorumlamaya başlamıştı. “Kim ne yazarsa yazsın, bu şikayetler basındaki birkaç kişinin işi” gözüyle olaylara yaklaşınca Yalçın kendini Gümüşhane’de buldu. Oysa özellikle Kocatepe Gazetesi’nin gündeme getirdiği konular son derece önemli ve toplumun genelini ilgilendiren konulardı. Kocatepe’nin yayınlarına “şaşı” bakınca olanlar oldu.
CHP il Başkanı iken görevinden istifa etmek zorunda kalan Yalçın Görgöz ile Kocatepe Gazetesi’nin yaşadıklarını tekrarlamaya gerek yok herhalde. “Afyon basını da kim oluyormuş? Bana sosyal medya hesaplarım yeter, bana internet sitelerim yeter” havasına kapılan Yalçın Görgöz bu yanlış fikrinin bedelini oldukça ağır ödedi.
“Basın”la çatışarak bir şeyleri başarabileceğini sananların listesini hem Afyonkarahisar için hem yurt geneli için uzatabiliriz. Kısa süre önce geçirdiğimiz seçim süreçleri de “basın” faktörünün anlaşılması için etken olmuştur zannımca…
Hasılı kelam; menfaati için, şahsi beklentisi için kelle koparmaya çalışan gazeteci varsa gelin hep birlikte karşı duralım… Ama tüm “basın”ı ve meslek itibarını hedef alıyorsanız, uyarmak isterim: Hedefe oturan siz olursunuz.

SIRITANLAR

CHP’nin “beceriksiz ve başarısız” İl Başkanı Yalçın Görgöz “Milletvekili olacağım” gerekçesiyle il başkanlığından istifa etti. Bildiğimiz kadarıyla CHP il Başkanlığı’na henüz vekaleten bir atama yapılmadı, yani koltuk boş. Görgöz ise kendini hala il başkanı sanmaya devam ediyor. Etsin… CHP’liler açısından bir mahsuru yoksa, bizim için de yok.
Geçtiğimiz günlerde bir cenaze töreninde objektiflere yansıyan görüntü Görgöz meselesini yeniden önümüze getirdi. Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği Başkanı İsmail Kumartaşlı’nın babası, Metin Amca vefat etti. Allah rahmet eylesin. Metin amcanın cenaze töreninde DP il Başkanı Hikmet Bülbül ile fısıldaşan Milletvekili aday adayı Yalçın Görgöz’ün sırıtışı dikkatlerden kaçmadı. Safa dizilen herkes beklenmedik bir ölüm nedeniyle düşüncelere dalmış, belki de tefekkür halinde iken iki siyasetçinin neye güldükleri anlaşılamadı.
Afyonkarahisarlıların dilinde boşa-doluya sırıtana “açık cama, yılık çama sırıtıyor” derler ya o hesap…

Bu fotoğraf karesini bize gönderen dostumuz, “Hiç yakışmış mı” diye sormuş. Bize göre yakışmış, gülmek Görgöz’e yakışıyor. Ah bir de nerede gülüp, nerede gülünmeyeceğini ayırt edebilse…