Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Kemal DEMİRKIRKAN

DAMAT FERİTLER BİTMEDİ Kİ

Bugün 29 Ekim. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun 95. yıldönümü. Bu ülke kolay kurulmadı. Özgürlük ve tam bağımsız Türkiye ideali çevresinde toplanan inançlı insanlar, liderleri Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte başardılar. O Mustafa Kemal ki, askeri dehasının yanında politik öngörüleri ile dünyada eşine az rastlanır bir lider.
***
Mustafa Kemal Paşa, Mazhar Müfit’i yanına çağırır ve sorar: “Mazhar, not defterin yanında mı? Ama bu defterin yaprağını kimseye göstermeyeceksin. Sonuna kadar saklı kalacak. Bir ben, bir Süreyya, bir de sen bileceksin. Şartım bu…” diyerek notlarını yazdırır.
Notlar şöyle:
“Bir: Zaferden sonra hükümet şekli Cumhuriyet olacaktır.
İki: Padişah ve hanedan hakkında zaman gelince icap eden muamele yapılacaktır.
Üç: Tesettür kalkacaktır.
Dört: “Fes kalkacak, medeni milletler gibi şapka giyilecektir.”
Mazhar Müfit, istemeden kalemi elinden düşürür ve Mustafa Kemal’in yüzüne bakar.
“Darılma ama Paşam, sizin de hayalperest taraflarınız var” deyince, o da “Bunu zaman tayin eder. Sen yazmaya devam et” der ve beşinci olarak Latin Harflerinin kabul edileceğini söyler.
Mazhar Müfit anılarının bu kısmını şöyle sonlandırır: “Paşam, Cumhuriyetin ilanını başaralım da yeter, diyerek defterimi kapadım ve yanından ayrıldım” der.
Bu dialog Erzurum Kongresinin bittiği gece, 8 Temmuz 1919 sabaha karşı yaşanmıştır. Yani Cumhuriyetin ilanında 4 yıl önce.
***
Gazi Mustafa Kemal’in Cumhuriyete olan inancını ve bunu gerçekleştirmek için ortaya koyduğu kararlılığı anlatmaya gerek yok. Ancak “Ulu Önder’in Cumhuriyeti emanet ettiği bizler bu emanete yeterince sahip çıkıyormuyuz?” sorusunu herkes kendisine sormalı.
“Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” diyen Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün eserlerine, düşüncelerine ve gelecek için beslediği umutlarına milletçe layık olabildiğimizi, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını bu anlamda sevinçle ve gururla kutlayabildiğimizi söyleyebilecek durumda değiliz.
O günlerde de tam bağımsızlık fikrine inanmayan, mandacılığı kabul eden, emperyalislerle mücaele etmek yerine, müzakere eden yöneticiler, aydınlar, gazeteciler vardı. Bugün de var.
O gün de saltanatın kaldırılmasına, halifeliğin son bulmasına tepki gösterenler vardı. Bugün de var.
O gün de Mustafa Kemal’e saldıranlar vardı, bugün de Cumhuriyetin kazanımlarına ve Mustafa Kemal Atatürk’e ve silah arkadaşlarına saldırılar devam ediyor.
Bugün de “Ne Mutlu Türküm Diyene” sözü etrafında toplanan Türkiye halkını bölmeye, yüzyıllarca birarada yaşamış olan vatandaşlarımızı birbirine kırdırmaya çalışanlar var.
O gün Kürt isyanları vardı, bugün PKK ve benzerleri var.
O günTeali islam cemiyetleri vardı, bugün benzeri yüzlerce cemaat var. Laiklik karşıtları var.
O gün de İskilipli Atıflar, Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendiler, Damat Feritler vardı, bugün de Fetullah Gülen, Fesli Kadir Mısırlıoğlu gibi din tüccarları, Ali Kemal gibi uşaklık yapan gazeteciler var, bakanlar var.
Bunlar dün vardı, yarın da olacaktır. Cumhuriyete ve ifade ettiği değerlere sahip çıkmak, çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak için çaba göstermek her Türk vatandaşının görevidir. Bunun tek yolu da Mustafa Kemal’i anlamaktan geçiyor.
Son Söz; “İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal… İkinci Mustafa Kemal, onu “ben” kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni yaşam ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim girişimlerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!”
Mustafa Kemal Atatürk

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti