Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Arısoy

İç sesimi kaydettim – Kocatepe Gazetesi

Murat Arısoy 3 Ekim 2011 Pazartesi 03:00:00
  Şimdiki yazım, iç sesimle dış sesim arasındaki konuşmalardan ibaret. Yazar Hasan Cemal’in “Kimse Kızmasın, Kendimi Yazdım” kitabında gördüğüm yöntem bu. Afyon sokaklarında 10 dakika yürüdüğümde düşündüklerimin yansıması. Belki de kendi iç sesimin, ortam dinlemesi ve telefon dinlemesi yerine, “kendimi dinleme” yoluyla açığa çıkmış hâli.
Başlayayım:
Gençler bağıra-çağıra 2’nci Dumlupınar Caddesi’nden geçiyorlar. Çıkardıkları gürültüye bakılırsa, en az 20-25 kişiler. Ama aslında sayıları 5.
-Ne kadar garip. Biz gençken büyüklerimizin yanında bırak böyle bağıra-çağıra konuşmayı, mümkün mertebe saygılı davranırdık. Ben konuşmasınlar demiyorum. Ama sokakta, caddede yürürken biraz daha edepli, biraz daha sakin olamazlar mı? Kendi evlerinde bu kadar bağırabiliyor, çevreye bu kadar saygısız olabiliyorlar mı?
-Zamane gençliğidir boşver.
-Zamane gençliği olmak, bağırmak ve sokak ortasında adına tezahürat denilen bir sürü edepsiz kelimeyi yan yana getirmek mi?
-Murat, biraz hoşgörmelisin böyle şeyleri…
-Sineye çek diyorsun.
-Sineye çekmek ayrı, hoşgörmek ayrı. Büyük adam hoşgörür, affeder.
-Estağfurullah, affedici bir mercide değilim. Peki ya kaldırımlar?
-Rahmetli Necip Fazıl’ın enfes şiiri…
-Kastettiğim o değil…
-Nedir peki?
-Diyorum ki 2’nci Dumlupınar Caddesi’ndeki kaldırımlar arasında uyumsuzluk var. Bazı kaldırımlar geniş, bazı kaldırımlar dar. Kaldırımların bir kısmında insanın ayağının takılmadan yürümesi basit değil.
-Canım, ne huysuz adamsın sen! Kapatacaklar burayı trafiğe, düzenleme yapacaklar. Sabret biraz…
-Düzenleme yapılana kadar, 2’nci Dumlupınar’da yürümeyelim yani…
-Yok o kadar da olmaz…
-Ne kadar olur en son? Yarım kilo olur mu?
-Ne diyorsun Allah aşkına?
-Bir şey demiyorum. Düzenleme yapılana kadar 2’nci Dumlupınar’dan yayalar geçmesin. Asfalt dökülene kadar Yeşilyol’dan, Ordu Bulvarı’ndan, Ambaryolu’ndan, Milli Birlik Caddesi’nden araçlar geçmesin…
-İyice muhalif oldun ha!
-Tamam sustum…
-Niye susuyorsun ki? Motorsikletlerin bile egzoslarındaki susturucular sökülüyor memlekette.
-Bana diyorsun, kendin dert-tasa anlatıyorsun. Gel yürümeye devam edelim…
-Peki.
(5 dakika sonra)
-Cık cık cık…
-Ne oldu yine?
-Sen de görüyorsun. Bankalar Caddesi’ndeyim. PTT önünden karşı taraftaki duraklara geçeceğim. Ama geçemiyorum.
-Neden?
-E, sağlı sollu araç geliyor, ortada beni koru-yacak refüj yok. Öyle bakıyorum. Stres de yaşıyorum şaka-maka…
-Oğlum ne stres yaşıyorsun ki? Sana çarpan araç hasar görür. 100 kilo oldun yine…
-Bırak taşlamayı… Bankalar Caddesi’nde üst geçit veya alt geçit yapılamaz mı? Üst geçit görüntüyü bozar belki, ama şöyle yürüyen merdivenli bir alt geçit ne kadar hoş durur. Alt geçidi sadece alt geçit olarak da düşünebiliriz, 5-6 dükkan olan bir küçük çarşı olarak da. Hava katmaz mı şehre?
-Her şeyi de biliyorsun ya! Bir kere de ‘Böyle oluversin’ dediğini duymadım…
-Hadi hatırın için… Böyle oluversin…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER