Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Arısoy

21 EKİM KUTLAMALARINA TEŞEKKÜR; FAKAT…

Murat Arısoy 23 Ekim 2017 Pazartesi 11:51:20
 

21 Ekim’de bir furya, bir moda hâlinde “Dünya Gazeteciler Günü”nü kutladı, Başkanlarımız, Müdürlerimiz.
Hemen her partiden yetkililer, bu konuda açıklama yapmışlar.
Hatır saymışlar, teşekkür ederiz.
Gazetecilerin hatırlanması bakımından mühim ve güzel bir gelişme.
Yayınlanan mesajları incelerseniz, gazeteciliğin ne kadar da önemli olduğu vurgusu yapılıyor; gazetecilerin toplumsal bilinçlenmenin bir parçası olduğu kaydediliyor.
Hakikaten, hoşa gidecek mesajlar.
Ancak temeli yok.
Evet, 21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü isminde kutlanan günün bir temeli yok.
Türkiye’de 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü ve 24 Temmuz Basın Bayramı gelenekleri var.
10 Ocak, 1961’den beri kutlanıyor. Gazetecilerin haklarını gözeten 212 sayılı yasanın çıkarılmasının ardından büyük gazetelerin sahipleri “gazete yayınlamama” kararı alıyor. Bunun üzerine gazete çalışanları 3 gün boyunca “Basın” gazetesi çıkarıyor.
O 3 günün başlangıcı da 10 Ocak 1961.
24 Temmuz da 1908 ile bağlantılı.
İkinci Meşrutiyet ilan edildiğinde gazetelerdeki sansür de kaldırıldı.
Bu nedenle bir “Basın Bayramı” geleneği oluştu.
Bir de 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü var. Onu da Birleşmiş Milletler ilan etmiş, neden ilan ettiğine ilişkin bir bilgi de yok.
Türkiye’de bu 3 gün hakkında açıklama yapılırken, 2014 yılından itibaren bir de 21 Ekim kutlanmaya başlandı.
Kutlayan büyüklerimize sorsak, bu tebrikin nedeni hakkında bir kelam edeceklerinden şüpheliyim.
İnsanın içinde “Bayram değil, seyran değil. Bu kutlama nereden çıktı” tedirginliği oluşuyor.
Tuhaf olan şu ki, bu kutlamalara karşılık teşekkür eden gazetecilerin de 21 Ekim hakkında bir tahmini, bir öngörüsü yok.
Açıklayalım: 21 Ekim, ancak Osmanlı İmparatorluğu’nda, Türkler’in çıkardığı ilk özel gazetenin kurulmasını ifade ediyor: Tercüman-ı Ahval, 21 Ekim 1860’ta yayın hayatına başladı, 1866 yılında da kapandı. Tercüman-ı Ahval, dönemin “sistem muhalifleri”nin zaman zaman boy gösterdiği, yazılar yazdığı bir gazete hüviyetindeydi.
Dolayısıyla 21 Ekim’i, “Tercüman-ı Ahval” boyutu ile kutlayacaksak “Gazeteciler Günü” olarak değil “Gazete Günü” olarak kutlamak ve buna göre etkinlik yapmak gerek.
Tabii konunun başka boyutu da şu: Yılda 4 kez gazetecilerin kutlanması iyi de, kutlamanın bir faydasının da olması gerek. Kutlamak yetmez, gazetecilerin toplumsal refahının artırılması, rahat hareket edebilmesinin de önünün açılması gerek.
Yılda 4 kez gazetecileri kutlayan büyüklerime çağrım şudur: Mesleğin hiç değilse ekonomik şartlarının da iyileştirilmesi için de adım atın, öncü olun. Gazeteciliği yapan işletme sahibi de, işçi de vergi yükü ile boğuluyor.
Farkında mısınız?
Bununla birlikte Başkanları, Müdürleri yönlendiren danışmanlara hatırlatayım:
Başkan ya da Müdür için hazırladığınızı zannettiğiniz açıklamaların bir cümlesini Google’daki araç çubuğuna yazdığımızda metnin ilk olarak kim tarafından kullanıldığını görüyoruz. Ezbere kutlamalara ezbere metinler kopyalamayın, çok belli oluyor.
Bir hatırlatma daha:
Bazıları çıktı, “Başbakan da kutluyor. Devletimiz kutluyor. Onlar bilmiyor da siz mi biliyorsunuz” diye caka sattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da 21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü’nü kutlamadı. Yani devletin ajandasında –haklı olarak- böyle bir gündem yok.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti