Çok çalışan seçildi – Kocatepe Gazetesi

12 Ağustos 2014 Salı 03:00:00
  Cumhurbaşkanlığı seçimi için “Çok çalışan seçilecek” demiştim. Sürpriz oldu mu? Ekmeleddin İhsanoğlu’na oy vermeye gidenlerin bile “Recep Tayyip Erdoğan ilk turda seçilir” dediği, “İhsanoğlu’na oy veriyorum, ama maksadım Erdoğan yüzde 60’la almasın” diye düşündüğü bir seçimde, başka bir seçenek akla gelir miydi?
Son birkaç seçimde olduğu gibi “hile” konusu tartışılıyor.
Hadi, 1 seçimde, 2 seçimde hile izi hissedildi, AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan’ın kazandığı seçimlerin hepsinde de mi hile yapıldı?
Eğer öyle düşünülüyorsa, neden partiler bile bile “lades” diyor?
Adalet ve Kalkınma Partisi mensupları, yöneticileri daha önceki seçimlerde olduğu gibi bu sefer de gece gündüz demeden çalıştı.
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Afyonkarahisar’daki okulları seçim esnasında tek tek ziyaret etti. Bakan Eroğlu, sadece bir örnek.
Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, İl Genel Meclisi Başkanı Salih Sel, AK Parti İl Başkanı İbrahim Yurdunuseven, AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ürün, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Bülent Eser bazen ayrı ayrı, bazen hep birlikte çalıştılar. Başarıları tesadüf değildi.
2015 seçimlerinde de bu performans ve heyecan devam ederse, genel seçimlerin de galibi şimdiden belli.
AK Parti’nin yolu “Afyon Kaymağı” gibi…
Yeter ki parti içinde herkes davasına sahip çıksın…

TIPIŞ TIPIŞ, APAR TOPAR, KUZU KUZU

Siz hem bir parti liderini “diktatör” diye suçlayacaksınız, hem de Cumhurbaşkanı adayınızı da partinize danışmadan belirleyeceksiniz.
Bu da yetmeyecek, seçmenlerinize talimat vereceksiniz ve “Tıpış tıpış geleceksiniz, oy kullanacaksınız” diyeceksiniz.
Seçmeninizden itaat bekleyeceksiniz.
Siz hem bir parti liderini “diktatör” diye suçlayacaksınız, hem de elinizi öpmeyene partide kariyer imkanı sağlamayacaksınız.
Kendi insan kaynaklarınız varken, eleştirdiğiniz kişinin desteğiyle bir göreve gelmiş bilimadamını halkın önüne “tercih” diye koyacaksınız.
Seçmene “O’na oy yok, bana-bize mecbursunuz” derseniz, konumunuzu korursunuz.
Bu seçim sonuçlarının ardından “tıpış tıpış” çağrısı yapan siyasetçilerin, “apar topar” Genel Kurul’a gitmeleri, belki de “kuzu kuzu” istifa etmeleri gerek.

SANDIĞA GİDENLER, GİTMEYENLER

Neymiş, suçlu seçimde oy kullanmayanlarmış… Müşahit eğitimi yapmayan, her sandık başına bir görevli koymayı kendine ilke edinmeyen, ilk adımı yanındakinden bekleyen, tembel öğrenci gibi arka sıralarda kendine yer bulmak isteyen partilerin, parti yöneticilerinin hiç kabahati yok…
Tek suçlu sandığa gitmeyen seçmen öyle mi?
İyi de sandığa gitmeyenlerin hepsi Ekmeleddin İhsanoğlu’na mı oy verecekti? Recep Tayyip Erdoğan’a gönül verenler, “Nasıl olsa Uzun Adam seçilir” rahatlığında değiller miydi?
Selahattin Demirtaş’a hiç mi oy çıkmazdı “tatil”cilerden?

AĞLAKLIKLA BİR YERE KADAR

-İmkanlar eşit değil…
-Onların 17 televizyonu var…
-Para onlarda…
-Halkı çaresiz bıraktılar…
Bu ağlak sloganların hürmetine yüzde 38 alınan bir seçimin ardından muhalefet partilerinin “Evet, yenildik” demelerinin zamanı geldi.
“Yenildik” demeden, umudu da, yenmeyi de, iktidarı da tadamayacaklar.

CİNDORUK NE DEMİŞTİ?

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin eski başkanı Hüsamettin Cindoruk, “kurt” diye tabir edilen siyasetçilerden. Cindoruk, Afyonkarahisar’da katıldığı bir toplantıda “Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesi tarihi bir olay. Bence bu tarihi olayda her siyasi parti kendi adayını çıkarmalı ve gücünü göstermeli” demişti. Cindoruk’u dinleyen kitleden “Olur mu öyle şey, nasıl kazanacağız” gibi itirazlar yükselince Cindoruk, “Çatı adayınızın ilk turda kazanacağını nereden biliyorsunuz” diye sormuştu. Evet, nereden biliyordunuz?

YEREL SEÇİM, MUHALEFETİN BAŞARISI

30 Mart yerel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin oylarının toplamı, Adalet ve Kalkınma Partisi’ni geçen 9-10 ilçe vardı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Sultandağı ve Evciler dışında Ekmeleddin İhsanoğlu’nun çoğunlukta çıktığı ilçe olmadı. Demek ki CHP ve MHP İl Başkanlıkları, yerel seçimde başarılı bir strateji izleyerek “doğru” adayları tespit etmişler.
Bunun tam tersi AK Parti Teşkilatı için düşünülebilir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 60’ı gören ilçelerde neden belediye başkanı AK Partili değil?

YÜRÜYÜŞ MÜ? BİR GÜNDE HALLEDERİZ…

Bir esnaf ziyareti sırasında, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Bülent Eser’e sordum:
-Başkanım, seçimden önce yürüyüş olacak mı?
Eser, net bir şekilde, lafı eğip bükmeden cevap verdi:
-Tabii olacak. Yoğun bir katılım bekliyoruz…
Eser’in kararlılığı, ilan tahtalarına da yansıdı. “Başbakanımızı Cumhurbaşkanlığı’na uğurluyoruz” diye ilan verildi, vatandaşlar yürüyüşe davet edildi.
“Çatı”da ise durum bu kadar net değildi.
Bazı siyasetçiler, yürüyüşün mutlaka olması gerektiğini, bunun bir mesaj olduğunu savunurken, bazı siyasetçiler renk vermiyordu.
Bazı siyasetçiler ise “Yürüyüş mü? O kolay, bir günde hallederiz” diyordu.
Ben “Çatı”nın yürüdüğünü hatırlamıyorum…
1 günde halledilememiş demek ki…

DEMİRTAŞ OLGUSU

Cumhurbaşkanlığı seçiminde Selahattin Demirtaş’ın aldığı oy oranı bazı kişileri şaşırttı. Halbuki Demirtaş, bir nevi 2002 seçimlerindeki Cem Uzan havası oluşturmuştu.AK Partili, CHP’li, MHP’li, Demokrat Partili ailelerde bile Selahattin Demirtaş konuşuluyordu. Demirtaş, propaganda süreci boyunca hiçbir “bölücü” söylemde bulunmadı. Halkın yoksulluğundan, vatandaşlar arasındaki fırsat eşitsizliğinden dem vurdu. Kendi kitlesinin yanı sıra tepki oylarının da adresi oldu.

HALK TV’NİN AKLI NEREDE?

Cumhuriyet Halk Partisi’nin yayın organı olarak bilinen Halk Tv, 10 Ağustos akşamı, tuhaf bir yayın yaptı. Tatilcilerin, oy kullanmayan eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in, “Ekmeleddin İhsanoğlu, muhalefet bile değil” diyen İşçi Partililerin, seçimi kazanan AK Partililerin eleştirildiği “seçim kuşağı”nda sonuçlar açıklanırken bir KJ (haber başlık ve yazısı) dikkatimi çekti:
“Sanki tek parti dönemi faşizmi”…
Allah Allah…
Türkiye’de “tek parti faşizmi” söylemini AK Parti ve Erdoğan’a sempati duyanlar söylüyor. “Faşizm”den kasıt, özellikle İsmet İnönü dönemi…
Halk Tv, Erdoğan’ı eleştirmek isterken, kendi köklerine Erdoğan’ın lafzıyla atıf yapıyor.