Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

DOĞRU VE DÜRÜST OLMAYANIN DİNİ OLMAZ

Muharrem Günay 2 Nisan 2018 Pazartesi 13:46:37
 

İslam dinin önemle üzerinde durduğu konulardan biri de doğru ve dürüst olmaktır. Peygamber (a.s) şöyle buyurur:
-“Emanete riayet etmeyenin imanı yoktur. Ahdi olmayanın dini yoktur.
Yemin ederim ki, kulun dili dürüst olmadıkça, dini dürüst olmaz. Kalbi dürüst olmadıkça, dili dürüst olmaz. Komşusu kendinden emin olmayan cennete giremez.
Kim haramdan mal kazanır da ondan infak ederse, ona sevap verilmez. Eğer sadaka verirse kabul olmaz. Elinde kalan mal da cehenneme gidişini arttırır. Zira kötüyü kötü temizlemez. Lakin kötüyü, temiz ve helal olan şey temizler.” (Ramuz el-ehadis: 463/4)
. Yüce Allah: “Festekim kemâ umirte ve men têbe meake ve lâ teTğav, innehu bi mâ ta’melûne baSîr(baSîrun). “Öyle ise emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Beraberindeki tövbe edenler de dosdoğru olsunlar. Hak ve adalet ölçülerini aşmayın. Şüphesiz O, yaptıklarınızı hakkıyla görür” “(Hud: 112) buyurmaktadır.
Abdullah b. Abbas diyor ki, “Bütün Kur’an sureleri içinde Allah Resûlüne bu ayetten daha ağır ve daha çetin bir ayet inmemiştir. Bu nedenle Peygamberimiz: “Hud suresi ve benzerleri beni ihtiyarlattı.” (Tirmizi, Tefsir-ül Kur’an, 57, V, 402) buyurmuşlardır.
Elmalılı Hamdi Yazır bu ayeti Hak Dini Kur’ân Dili tefsirinde şöyle izah etmiştir: “…Bu âyette Resûlullah’a “Beni ihtiyarlattı” dedirtecek kadar zor gelen nokta, istikamet emrinin asıl kendisiyle ilgili olan kısmından ziyade, ümmetiyle ilgili olan kısmı olsa gerektir. Zira buyuruluyor ki: Seninle beraber tevbe edenler de. Yani şirkten tevbe edip de imanda seninle beraber bulunan, müslüman olan herkes de tıpkı senin gibi dosdoğru olsun.” (Hak Dîni Kur’ân Dili Hud suresi: 112)
Nitekim başka ayetlerde de doğruluğa dikkat çekilir: “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve sıddıklarla/doğrularla beraber olun.” (Tevbe 9/119) “Müslüman, doğru sözlü olan ve yalan söylemeyen insandır.(Ahzab suresi: 70; Hac suresi: 30)
Bir rivayette, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’den sadece beş hadis rivayet etmiş olan Ebû Amr Süfyân İbni Abdullah es-Sekafî radıyallahu anh diyor ki; -“Yâ Resûlallah! Bana İslâm’ı öylesine tanıt ki, onu bir daha senden başkasına sorma ihtiyacı duymayayım,” dedim.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: – “Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol!” buyurdu (Müslim, İmân 62; Nesâî, es-Sünenü’l-kebir, VI, 458; İbn Hibban, Sahih, III, 221; Taberânî, el-Mu’cemü’l-kebîr, VIII, 69)
Kitap-Sünnet Uyumu
Öte yandan Peygamber Efendimiz’in bu nefis ve veciz cevabı, “Rabbimiz Allah’tır deyip sonra da dosdoğru yaşayanlara melekler gelerek; ‘Korkmayın, üzülmeyin, size va’dedilen cennetle sevinin. Biz, dünya hayatında da âhirette de sizlere dostuz. Esirgeyip bağışlayan Allah’ın ikrâmı olarak (cennette) canınızın çektiği ve dilediğiniz her şey sizindir’ derler” (Fussilet sûresi (41), 30-32) ve “Rabbimiz Allah’tır diyenler sonra da dosdoğru olanlar için ne korku vardır ne de hüzün. Onlar cennetliktir. İşlediklerinin karşılığı olarak cennette temelli kalacaklardır” (Ahkâf sûresi (46), 13-14)   âyetlerinde vurgulanan asıl noktanın özeti niteliğini taşımaktadır.
Meallerini verdiğimiz âyetler ile hadisler arasındaki bu anlam paralelliği, bir başka temel gerçeği ortaya çıkarmaktadır. Bu gerçek Sünnet’in Kur’ân’ın açıklayıcısı olduğu gerçeğidir.  Onun içindir ki Sünnetsiz ve hadissiz bir İslam ve Kur’an anlayışı düşünülemez.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER