Nöbetçi Eczaneler
13 Mayıs 2015 Çarşamba 03:00:00 Güneş doğup bir miktar yükseldikten sonra, tam tepede olduğu zamana kadar kılınan bir namazdır. İki, dört, sekiz veya oniki rekât olarak kılınır. İki rekâtta bir selam verilerek kılınması daha faziletlidir.
Kuşluk vakti, güneşin doğmasından itibaren şer’î günün dörtte biri kadarki bir zamanın geçmesiyle başlayan vakte denir. Şer’î gün, Fecr-i sadığın doğmasından (imsaktan) başlayıp güneşin batmasına kadar devam eden güne denir. Kuşluk namazı için en uygun zaman, günün yükselmeye başladığı, deve yavrularının artık sıcaktan gezemez olduğu zamandır. (Şah Veliyullah Dihlevi, Hüccetulâhi’l Bâliga c. 2, s. 53.) Niteki bir hadîs-i Şerîfte:
“Kuşlu namazı, deve yavrusunun ayakları sıcaktan kızdığı zamandır.” Buyurulur. (Müslim, Misâfirîn, 143)
Duhâ (kuşluk) namazı dediğimiz nafile namaz bu andan itibaren kılınır. Zeval vaktine yarım saat kalıncaya kadar devam eder. İki rekâttan oniki rekâta kadar kılınır.
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki:
“Kim iki rekât kuşluk (Duha) namazı kılarsa gafillerden yazılmaz. Kim de dört rekât kılarsa abidlerden yazılır. Kim altı rekât kuşluk namazı kılarsa bu namaz o gün ona yeter. Kim de sekiz rekât kılarsa Allahü Teâlâ (c.c.) onu masivayı terk edip, kendisine boyun eğen kullarından yazar. Her kim de on iki rekât kılarsa Allahü Teâlâ (c.c.) cennette ona mahsus bir köşk bina eder. Mutlaka her gece ve her gün Allahü Teâlâ (c.c.) kullarına ihsan ve ikramda bulunur. Allahü Teâlâ’nın (c.c.) bir kuluna yaptığı ihsan, kalbine düşürdüğü zikirden daha üstündür.” (Taberani, Terğib ve Terhib, Kuşluk: 14)
Kuşluk Namazının Üç Derecesi Vardır:
Birinci Derecesi: Kuşluk namazının en az miktarı, iki rekâttır ve insanoğlunun her bir eklemine karşılık, vermesi gereken sadakanın yerini tutar. Allah Teâlâ’nın, her organı, her eklemi sağlıklı kılması, büyük bir nimettir. Ve ona hamd edilmesini gerektirir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurmuştur ki:
“Âdemoğlunun her doğan gün, vücudundaki her mafsal için bir sadaka vermesi lazımdır. Rast geldiğine selam vermesi sadakadır. İyiliği emretmesi sadakadır. Kötülükten menetmesi sadakadır. (Başkasına) zarar verecek şeyleri yollardan temizlemesi sadakadır. Ailesiyle cima etmesi (cinsel ilşki kurması) sadakadır. Kuşluk vakti kılınan iki rekât, bunun hepsine bedeldir.” (Ebu Davud, 1258, (2/26-27)
Ebû Zer-radıyallahü Anhâ-‘den rivayete göre Rasul-i Ekrem -sallallahü aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurur:
“Bir kimse kuşluk namazının iki rekâtına devam etse, günahları denizköpüğü kadar çok olsa bile affolunur.” (Tirmizi, Vitr, 15)
İkinci Derecesi: Kuşluk namazını dört rekât olarak kılmaktır. Bu konuyla ilgili olarak bir kutsi hadiste şöyle buyurur:
“Ey Âdemoğlu! Günün evvelinde benim için dört rekât namaz kıl ki, ben de günün sonunda seni kollayayım” (et-Terğip ve’t-terhib, c. 1, s. 464)
Üçüncü Derecesi: Kuşluk namazını sekiz veya on iki rekât olarak kılmaktır. (Şah Veliyullah Dihlevi, Hüccetulâhi’l Bâliga c. 2, s. 53.)
Hazret-i Aişe -radıyallahü Anhâ-‘den rivayete göre Resûl-i Ekrem -sallallahü aleyhi ve sellem- Kuşluk namazını ikişer ikişer dört rekât olarak kılar, (bazen) dilediğince de arttırırdı. (Müslim. Müsafirin, 78)
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurmuştur ki:
“Kim kuşluk namazını (Duha namazını) on iki rekât olarak kılarsa, onun için Allahü Teâlâ (c.c.) cennette altından bir köşk yapar.” (Tirmizî, Vitir, 15, (2/337) (473)
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Cennette “Duha” (Kuşluk) denilen bir kapı vardır. Kıyamet koptuğu gün bir melek “Nerede kuşluk namazına devam edenler? Bu kapı sizin kapınız. Allah’ın (c.c.) rahmetiyle bu kapıdan girin diye ilan ederler.” (Taberani, Terrğib ve Terhib, Kuşluk:17)
