Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

EMROLUNDUĞUN GİBİ DOSDOĞRU OL! – Kocatepe Gazetesi

Muharrem Günay 18 Şubat 2019 Pazartesi 13:22:50
 

İslâm dinin önemle üzerinde durduğu konulardan biri de doğru ve dürüst olmaktır. Yüce Allah:
“Festekim kemâ umirte ve men têbe meake ve lâ teTğav, innehu bi mâ ta’melûne baSîr(baSîrun). “Öyle ise emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Beraberindeki tövbe edenler de dosdoğru olsunlar. Hak ve adalet ölçülerini aşmayın. Şüphesiz O, yaptıklarınızı hakkıyla görür” “(Hud: 112) buyurmaktadır.
 Abdullah b. Abbas diyor ki, “Bütün Kur’an sureleri içinde Allah Resûlüne bu ayetten daha ağır ve daha çetin bir ayet inmemiştir. Bu nedenle Peygamberimiz: “Hud suresi ve benzerleri beni ihtiyarlattı.” (Tirmizi, Tefsir-ül Kur’an, 57, V, 402) buyurmuşlardır.
Elmalılı Hamdi Yazır bu ayeti Hak Dini Kur’ân Dili tefsirinde şöyle izah etmiştir:
“…Bu âyette Resûlullah’a “beni ihtiyarlattı” dedirtecek kadar zor gelen nokta, istikamet emrinin asıl kendisiyle ilgili olan kısmından ziyade, ümmetiyle ilgili olan kısmı olsa gerektir. Zira buyuruluyor ki: Seninle beraber tevbe edenler de. Yani şirkten tevbe edip de imanda seninle beraber bulunan, müslüman olan herkes de tıpkı senin gibi dosdoğru olsun.” (Hak Dîni Kur’ân Dili Hud suresi: 112)
Bir müslümanın doğru olması yetmez; Ben doğruyum diyen ve doğru olan müslümanın aynı zamanda doğrudan ve doğrulardan yana olması ve doğrularla bir ve beraber olması gerekir.
Nitekim bir başka ayette buna dikkat çekilir:
“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve doğrularla beraber olun.” (Tevbe 9/119)
“Müslüman, doğru sözlü olan ve yalan söylemeyen insandır.(Ahzab suresi: 70; Hac suresi: 30)
•Allah’a İnandım De, Sonra Da Dosdoğru Ol
Bir rivayette, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’den sadece beş hadis rivayet etmiş olan Ebû Amr Süfyân İbni Abdullah es-Sekafî radıyallahu anh diyor ki;
-”Yâ Resûlallah! Bana İslâm’ı öylesine tanıt ki, onu bir daha senden başkasına sorma ihtiyacı duymayayım,” dedim.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
– “Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol!” buyurdu ( Müslim, İmân 62; Nesâî, es-Sünenü’l-kebir, VI, 458; İbn Hibban, Sahih, III, 221; Taberânî, el-Mu’cemü’l-kebîr, VIII, 69)
Süfyân İbni Abdullah isteğini “Bana İslâm’ı anlat” diye Peygamber Efendimiz’e iletmemiş, “İslâmiyeti bana öylesine tarif et ki, bir daha senden başkasına sorma ihtiyacı duymayayım” diye arz etmiştir. Bu durum, bir yandan son derece özlü, açık ve kapsamlı bir cevap isteği, bir yandan da Hz. Peygamber’den, yirmi yılı aşkın peygamberlik süresince ortaya koyduğu İslâm ahkâmının özünü, özetini yapmasını istemek demektir. Bu bakımdan bu istek, sade bir tarif isteğinin çok ötesinde ve son derece anlamlı bir istektir.
Peygamber Efendimiz bu anlamlı ve zor isteği, “Allah’a inandım de, sonra dosdoğru ol”diye iki cümle ile yerine getirmiştir. Hadisin bir başka rivayetinde cevap, “Rabbim Allah’tır de, sonra dosdoğru ol!”şeklindedir. (Bk. Tirmizî, Zühd 61; İbni Mâce, Fiten 12; Dârimî, Rikak 4; Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 413; Hâkim, Müstedrek, IV, 313)

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER