Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Arısoy

Erenoğlu’nun şehre katkısı çok – Kocatepe Gazetesi

Murat Arısoy 4 Aralık 2014 Perşembe 02:00:00
  Afyonkarahisar Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Ayhan Erenoğlu, Afyonkarahisar’a ilk geldiğinde basın mensuplarına söz vermişti. Erenoğlu, “Telefonum 24 saat açık. Bir sıkıntı ya da sorunuz; ya da işleyişle ilgili şikâyetiniz, eleştiriniz olursa bana ulaşın” demişti.
Alıştığımız bir bürokrasi tarzı değildi bu elbette. Erenoğlu’nu takdir ettiğim konularda aramadım; ama ne zaman Devlet Hastanesi’nde ve diğer hastanelerde bir aksaklık yaşasam, vatandaşın mağdur olduğunu düşünsem telefonla da, elektronik postayla kendisine ulaştım. Erenoğlu’nun en büyük özelliği de burada ortaya çıkıyordu: Eleştiri ve şikâyet konusu haklıysa, notunu alıyor; 2 ya da 3 saat, bilemediniz bir gün sonra sizi telefonla arıyor ve durumu anlatıyordu. İlgili birimlere de eleştirileri aktarıyor, böylece işleyişin hızlanmasını sağlıyordu.
Eleştiri ya da şikâyet noktasında gözden kaçan bir bilgi varsa, onu da açıklığa kavuşturuyordu.
Ayhan Erenoğlu’nun bu davranışında herhangi bir değişiklik olmadı.
Zaten Erenoğlu’nu farklı kılan özelliklerden biri bu.
Bir de hatırlarsınız. Genel Sekreterlik makamı oluşturulmadan önce, Afyonkarahisar Devlet Hastanesi’nin inşaatındaki sorunları basın mensupları gündeme getirirdi. Hastane hizmete girdikten sonra da sorunlar devam etti. Vatandaşın ve sağlık çalışanlarının birinci sorunu, alt kattan gelen su idi. “Su” demek yetersiz; yağmurlu günlerde sudan ve kokudan durulamayacak derecede bir “baskın”la karşılaşılıyordu.
Erenoğlu ve ekibi gelene kadar “Böyle bir şey yok” deniliyor; hatta su sorununu gündeme getirmek isteyenlerin “muhalif”ler olduğu söyleniyordu.
Ayhan Erenoğlu, Afyonkarahisar Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği’ne atandığında ilk çözdüğü sorun da bu oldu. Sorunu halının altına süpürmedi; “Evet böyle bir meselemiz var; ekip olarak bu meseleyi çözeceğiz” dedi. İnşaatı yaptıran Toplu Konut İdaresi’ni de, eseri inşa eden müteahhidi de sıkıştırdı; netice itibariyle o sorun çözüldü.
Başka ne yaptı Erenoğlu?
Yıllardır herkesin gitmeye bile korkar olduğu Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nin, Eski Devlet Hastanesi’nin arkasındaki binaya taşınmasına öncülük etti.
Genel Sekreterlik makamı kurulmadan önce, Devlet Hastanesi’nin ortalama ağırladığı hasta sayısı 2 bin 100’dü. Gazeteniz Kocatepe’nin Yazı İşleri Müdürü Burak Aydın’ın yaptığı habere göre 1 Aralık itibariyle Hastane’ye 6 bini aştı. Bunda Ayhan Erenoğlu ve ekibinin emeği büyük.
Yine Ayhan Erenoğlu, göreve başladıktan sonra doktorların da, sağlık çalışanlarının da lehine düzenlemeler yapılması için projeler geliştirdi. Doktorları bilmiyorum ama sağlık çalışanlarının maaşları konusunda iyileştirme yapılması, gönülleri fetheder. Bir tıbbi sekreterin asgari ücret yerine 1000-1500 lira maaş alması, güleryüzü artırır.
Bir başka proje ise “Karşılama Elemanları” idi. Her ne kadar bu proje, Adalet ve Kalkınma Partisi’nden gönderilen listede yer alanların iş edinmesi hâline dönüşse de, kamu hastaneleri arasında karşılama elamanı istihdam eden nadir kurumlar arasına girdi Afyonkarahisar Devlet Hastanesi.
Keza saldırıya uğrayan Filistinliler’in tedavi edilmesi, sağlık kurumu yöneticileriyle istişareler yapılması, Afyonkarahisar Devlet Hastanesi’nin bahçesi sulamasını sağlayacak altyapının kurulması, hastanenin borcunun ödenmesi, ilçe hastanelerinin atılım yapmaları, Abdüllatif Faslı gibi değerli bir hekimin Sinanpaşa Devlet Hastanesi Başhekimliği’ne getirilmesi, Erenoğlu’nun şehre katkıları olarak kayda geçti.
İnşaatı süren Zübeyde Hanım Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nin zemininde, bodrum katında herhangi bir su sorunu yaşanmadan hizmet başlarsa, karneye bir başarı daha eklenecek.
Hataları yok mudur Ayhan Erenoğlu’nun? Elbette vardır. Peygamber olmayan her insanoğlunun hatası var. Ama Erenoğlu’nun Afyonkarahisar’a katkıları, muhtemel hatalarının önüne geçti.
Afyonkarahisar’a gelen bürokratları canından bezdirmek yerine sahip çıkalım.

EKİP RUHU VURGUSU

Afyonkarahisar Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Ayhan Erenoğlu’nun Afyon’a bir katkısı da “ekip ruhu”nu dile getirmesi. Erenoğlu, basına açık hemen her konuşmasında asıl başarının ekibe ait olduğunu söylüyor.
Afyon’da vatandaşların sağlık hizmetlerinden memnuniyetinin yüzde 95’e çıktığı konuşuluyor. İl Sağlık Müdürü Necip Yemenici ve İl Halk Sağlığı Müdürü Lütfi Akgün’ün de sağlıkta kazanılan başarılarda bir unsur olduğunu vurgulayayım. Ayrıca, İdari Hizmetler Daire Başkanı Abdurrahman Temel, Tıbbi Hizmetler Daire Başkanı Uzman Dr. Hüseyin Atlı, Mali Hizmetler Daire Başkanı Hüseyin Karasüleymanoğlu, Hastane Yöneticisi Hasan Arslan, Başhekim Dr. Mehmet Duran’ın da hakkını verelim.

İHSANİYE’NİN NAMINI DUYAN VAR MI?

Bu köşeyi takip edenler, belki sıkılacaktır; ama tekrarlamakta fayda var: İhsaniye’nin Eski Kaymakamı Ömer Faruk İlhan’ın İhsaniye’ye neler kazandırdığını, göreve devam etseydi neler kazandıracağını hiç düşündünüz mü? “İhsaniye Okuyor” yarışmaları bile, başlı başına incelenmesi gereken bir olguydu. İhsaniye Okuyor yarışmasıyla, öğrenciler kitap okumaya teşvik ediliyor; aileler de bu durumdan olumlu etkileniyordu. Yarışmanın, basın mensupları tarafından haber yapılması ise, merak uyandırıyordu.
İlhan, ilçedeki minibüs şoförlerinden “haddi aşan” siyasetçilere kadar pek çok konuda tavrını ortaya koyuyor, kendine hakaret eden belde belediye başkanlarının özür dilemesini sağlıyor, kaçak yapılaşmaya izin vermiyordu.
Bir şey daha: Ömer Faruk İlhan, şu sıralar İl Özel İdaresi’nin su israfını önlemek için tavsiye ettiği “ön ödemeli su sayacı” projesini, Ablak Köyü’nde çok önceden başlatmıştı.
Şimdi başlıktaki soruyu soralım:
Ömer Faruk İlhan gittikten/gönderildikten sonra, İhsaniye’nin adını duyan var mı?

TAVSİYELER, AFYON İÇİN

“Afyon’da gıdayı marka hâline getireceğiz”, “Kurallara uymayanların gözünün yaşına bakmayacağız” dedikçe hedef hâline gelen bir daire müdürü var. İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Hüseyin Arap. Ne zaman “kural” dese, “kaide” dese, “üreticiler”in tepkisini çekiyor. Tabii bu “üretici”yi tırnak içinde yazıyoruz; zira işinin hakkını veren üreticiler, Hüseyin Arap’ın tavsiyelerine uyuyor. Ama “aman biraz da katkı oluversin canım” diyenler ise gerekleri yerine getirmek yerine her şeyi yokuşa sürmek için bahaneler uyduruyorlar. Allah’tan Hüseyin Arap taviz vermiyor.

AFYON’U AFETLERE KARŞI HAZIRLAYANLAR

Başarılı yöneticilere yönelik “bezdirme” girişimlerine ve yönelimine zaman zaman şahit oluruz. Bezdirme girişimlerinden biri de İl Afet ve Acil Durum Müdürü Mehmet Buldan’a yapıldı. Buldan, birbiriyle çelişen birçok iddianın muhatabı oldu, fakat sessiz kaldı. Oysa Buldan ve ekibi, Afyonkarahisar’ın doğal afetlere karşı hazır olması için ellerinden gelenin fazlasını ortaya koymaya çalışıyor. Buldan’ın ekibiyle birlikte hazırladığı doğal afetten korunma stratejilerinde, toplanma planlarında, verdiği eğitimlerde bir eksiklik varsa eleştirilmeli. Ama bütün bunlarda kılı kırk yaran bir yöneticiyi, sırf o koltuğa oturmak için yıpratanların varlığını da biliyoruz.
Mehmet Buldan, bir bakarsınız helikopter enkazı aramasında; bir bakarsınız kayalık mevkilerde incelemelerde; bir bakarsınız tatbikatta.
Bırakalım da herkes işini yapsın, iş konusunda yetersizlik görülürse o zaman eleştirilsin.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER