Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Arısoy
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Gündem kehaneti – Kocatepe Gazetesi

Murat Arısoy 3 Ocak 2014 Cuma 02:00:00
  Hükümet ile Cemaat kılıçları çektiyse gerçekten, bundan sonra olacakları tahmin etmek zor değil. Daha önce dile getirilmiş, ama sönük kalmış iddialar yeniden ve büyük manşetlerle duyurulacak örneğin.
DANIŞTAY’A YENİ DOSYA
Buna en çarpıcı örnek Hrant Dink ve Danıştay saldırısı olacak. Danıştay 2’nci Dairesi’ne 17 Mayıs 2006’da Alparslan Arslan tarafından baskın yapılmış ve Danıştay 2’nci Daire üyesi Mustafa Yücel Özbilgin ölmüş, aralarında daire başkanı Mustafa Birden’in de yer aldığı dört üye ise yaralanmıştı. Alparslan Arslan’ın Veli Küçük’le birlikte çekildiği iddia edilen fotoğrafın gerçek olmadığı anlaşılmış, “ulusalcılar yaptı” tezi, halk vicdanında karşılık bulmamıştı. Saldırının hemen ardından “İşin içinde derin bir yapı var” açıklaması ise soru işaretleri doğurmuştu. O günlerde cılız bir şekilde sütunlara giren Alparslan Arslan-Cemaat ilişkisi, önümüzdeki günlerde yeniden bu sefer hükümete yakın gazeteler tarafından yazılacak. Kemalettin Gülen ile Alparslan Arslan’ın arkadaşlığı, Arslan’ın Işık Evleri’nde yetiyipip yetişmediği, yurtdışında ne gibi eğitim aldığı sorgulanacak.
ALTIN MESELESİ
Bununla birlikte Danıştay’ın iki dairesinin, Danıştay’a yapılan suikastten yaklaşık 1 ay önce verdiği Koza Şirketi’nin altın madeni faaliyetlerinin “durdurulması” mânâsındaki karar da dikkate alınacak. Koza Şirketi bünyesinde Bugün Gazetesi, Bugün Televizyonu ve Kanaltürk’ün de bulunduğu, 17 Aralık’tan sonra bu yayın grubunun ciddi bir muhalefet yürüttüğü de açık. Tabii mesele “altın” başlığına girerse, altınları ve Alman Vakıfları’nı araştıran, Cemaat’li ilgili önemli belgelere sahip olduğu söylenen Necip Hablemitoğlu’nun öldürülmesi de tekrar hatırlanacak.
HRANT DİNK CİNAYETİ
Hükümet’in Cemaat’in üzerine gideceği başka bir konu ise Hrant Dink cinayeti. Hranit Dink cinayetinde rol aldığı söylenen Erhan Tuncel ve Yasin Hayal, bir vali tarafından siciline “Cemaatle yakın ilişkili” olduğu ibaresi konulan Ramazan Akyürek’le bağlantılı. 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonundan sonra görevden alınan Akyürek için Erhan Tuncel, 3 Aralık’taki “Çetenin başı” ifadesini kullanmıştı. Belki de “yaklaşan operasyonu” durdurmak amacıyla Erhan Tuncel’e işaret verilmişti, ancak operasyonu durdurma konusunda, en azından ilk aşamada başarılı olunamadı. 7 Ocak 2014’te Hrant Dink cinayetinin mahkemesi var. Orada her şey daha açık bir şekilde anlatılacaktır.
Bu arada Danıştay, Hrant Dink ve Hablemitoğlu suikastleri Cemaat’e yüklenirse, hükümetin Silivri ile zımni bir işbirliği yaptığı söylemleri de tartışılmaya başlayacak.
YENİ KAYITLAR, OPERASYONLAR
Kılıçların çekilmesi demek, bir tarafın “yayın” yapması değil elbette. Yeni Bakanlar Kurulu üyelerinin toplumca onaylanmayacak hareketleri, sözleri, fikirleri tespit edilip ortaya saçılacak. Örneğin İçişleri Bakanı Efkan Âlâ’nın “Belli bölgelere özerklik verelim” gibi bir ses kaydı çıkarsa, şaşıracak mıyız? Ya da Beşir Atalay ile ilgili bir yolsuzluk hamlesi gelemez mi? Ya da diğer “yeni” bakanlar hakkında pek çok iddia türetilebilir.
Bir de işin, “taşra” boyutu oluşacak kanaatimce. Bir taraftan Zaman Gazetesi aboneleri ifşa edilecek, diğer tarafta ise belediyelerin ihaleleri ve çeşitli ilişkiler toplumun gündemini işgal edecek,

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER