Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt

HAVANDA SU DÖVMEYELİM

2019 yılına yeni bir tartışma konusu ile gözlerimizi açtık Afyonkarahisarlılar olarak.
Sözün başında belirtmek isteriz ki, Afyonkarahisar’ın artık tabela mevzularıyla, isim tartışmalarıyla, yani havanda su dövmekle geçirecek zamanı yoktur. Bu sebeptendir ki, ismimiz “Afyon” mu olmalı, “Afyonkarahisar mı olmalı” tartışmaları yerine; gücümüzü, enerjimizi daha verimli, daha önemli konularımıza ayırmalıyız.
“Daha önemli konular nedir?” diye sorulacak olursa uzun bir liste yapmak mümkündür elbette.
***
Kendi düşüncemizi peşin peşin belirttikten sonra konuyu biraz açıklamayalım. Efendim malumunuz olduğu üzere “Afyonkarahisar Vilayeti”nin ismi yaklaşık 12-13 sene önce “Afyon” mu, “Afyonkarahisar mı” tartışmalarına son vermek amacıyla, kanuni düzenleme ile “Afyonkarahisar” olarak ilan edilmişti. Dönemin Valisi Muzaffer Dilek başta olmak üzere dönemin AK Parti’li 6 Milletvekili ile CHP’li 1 Milletvekili şehrin tarihi kimliğini yansıtan isim olarak “Afyonkarahisar” isminin yasalaşmasını sağlamışlardı.
İlimizin isminin Afyonkarahisar olması gerektiğini savunanların en büyük gerekçeleri kısaca şöyle sıralanmakta idi:
“Afyon, ilimizle özdeşleşse de bir uyuşturucu bitki ismi, ilimizin imajını olumsuz etkiliyor. Afyon ismiyle ilimizin sahip olduğu tarihi ve kültürel zenginliği anlamlandırmak zor. Karahisar ise Afyonkarahisar’ın tarihi kimliğini yansıtıyor. Afyonkarahisar ili kökleri tarihin derinliklerinde olan ve zengin Türk tarihi boyunca Karahisar ismiyle anılmış bir vilayettir. Karahisar ismi, şehrimize ilk yerleşen Türk boyu Karaşar Türkleri ile de ilintilidir. Tarihi köklerimizden kopmamak adına Karahisar isminden vazgeçemeyiz. Ayrıca resmiyette Afyonkarahisar kullanılsa da, günlük kullanımda Afyon ismini kullanmanın bir sakıncası yoktur. Aynı Şanlıurfa’nın Urfa, Kahramanmaraş’ın Maraş, Gaziantep’in Antep olarak anıldığı gibi Afyonkarahisar da Afyon olarak anılabilir”
İsim değişikliğinin gerekçeleri, neden Afyonkarahisar olmamız gerektiği bu haklı gerekçelere dayandırılmıştı.
O dönemde konuyla ilgili tartışmaların her çeşidi yaşamıştık.
Sonuç itibariyle Afyonkarahisar ismi yasalarla sabit hale gelmişti. Basılı evraklardan tabelalara kadar her şeyimiz Afyonkarahisar ismine göre düzenlenmişti.
Bu düzenlemeyi sadece resmi kurumlar olarak düşünmeyin, en küçük derneğin kaşesinden, sokaktaki çöp kovalarına kadar her şey “Afyon”dan, “Afyonkarahisar”a dönüşmüştü.
Şimdi yeniden bu tartışmalara girmek gerekli mi, değil mi? Ağayla kahyanın hikayesini yine mi yaşayacağız? Biz görüşümüzü en başta belirttik. Takdir kamuoyunun…

 

AK PARTİ’NİN YÜKÜ AĞIR

 

Seçim süreci hızla ilerlerken AK Parti cephesi merkezde ilk başta oluşan “dağınık” havayı dağıtmaya çalışıyor.
“Dağınık hava” derken kastımızı biraz açalım. AK Parti Afyonkarahisar Belediye Başkan adayı olarak Mehmet Zeybek ismi belirlendikten sonra sanki Merkez’deki seçim çalışmaları Mehmet Zeybek’in omuzlarına bırakılmış gibiydi. AK Parti il yönetimi ile Milletvekilleri, ilçeler ile beldelerdeki adayların belirlenmesine yoğunlaşmış, bunun üzerine TBMM’deki yoğun bütçe görüşmeleri mesaisi de eklenince sanki Zeybek tek başına kalmış gibi bir tablo oluşmuştu. Mehmet Zeybek kendi ekibi ile seçmen buluşmalarını sürdürüyor olsa da AK Parti’nin o alıştığımız seçim çalışması disiplini henüz sahaya yansımamıştı.
Bu durum AK Parti tarafından da fark edilmiş olacak ki, Milletvekilleri Ankara’daki mesai biraz hafifler hafiflemez müdahalede bulundular. AK Parti Afyonkarahisar Milletvekilleri Ali Özkaya ve İbrahim Yurdunuseven, mevcut Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, AK Parti İl Başkanı Hüseyin Sezen, AK Parti Belediye Başkan adayı Mehmet Zeybek ve AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Etem Karahan’dan oluşan heyet öncelikle Afyonkarahisar Basın Yayın Derneği’ni ziyaret ettiler.
AK Parti heyeti ziyaretlerinde Belediye Başkan adayı Mehmet Zeybek’in ardında bir blok halinde durduklarını, ayrı ayrı ve açık açık ifade ederek kamuoyunda oluşan “dağınık” algıyı kırmayı hedeflediler.
Bize göre amaçlarında başarılı oldular. AK Parti Belediye Başkan adayı Mehmet Zeybek’in böylesi bir desteğe ihtiyacı vardı. AK Parti İl Başkanlığı’nın sırtındaki “aday belirleme” görevi hafifleyince AK Parti’nin tüm teşkilat kademeleriyle Zeybek’in yanında daha net ve sık görüleceği aşikar…

 

VERİMLİ REKABET

 

İyi Parti Afyonkarahisar Belediye Başkan adayı Dr. Mahmut Koçak en başından beri ilimizde pek alışılmadık ve değişik bir seçim stratejisi güdüyor.
Koçak önce ismini Belediye Başkan adayı olarak derinden şöyle bir gezdirdi kamuoyunda. Ardından daha seçim lafı ortaya çıkmadan önce seçim bürosunu açıp, giydirdiği seçim aracıyla kendini gösterdi. Kendi tabiriyle “Ben hizmete talibim ey vatandaş, siz ne dersiniz” diye sordu seçmene.
Sonrasında beklemeye geçti. AK Parti’den ve MHP’den gelen “kapı kapalı” sinyalleri sonrasında İYİ Parti’de karar kıldı. Yıllardır sürdürdüğü ev ev çalışmalarını şimdi İYİ Parti logosu altında sürdürüyor. Gittiği yerlerde geniş ilgi de görüyor.
Koçak’ın son olarak açıkladığı taahhütname ilgimizi çekti. Taahhütnamenin içeriğini gazetemizde okumuş olmalısınız. O nedenle tekrarlamaya gerek görmüyoruz. Bizim bahsetmek istediğimiz Koçak’ın adaylığının şehrimiz siyasetine renk ve hareket getirdiğidir. Siyaseten tecrübeli, şahsi olarak da donanımlı ve hareketli olan Koçak’ın Afyonkarahisar siyasetine çok şey katacağı inkar edilemez.
AK Parti’den Mehmet Zeybek, MHP’den Fatih Çetinkaya ve İyi Parti’den Mahmut Koçak’ın yarıştığı bu seçimin sonunda sandıktan ne çıkarsa çıksın, verimli bir rekabet neticesinde kazanan Afyonkarahisar olacaktır.

 

Demirkırkan’a cevap

 

Kocatepe Gazetesi’nin tüm köşe yazarları gibi saygı duyduğumuz bir isim de köşe yazarımız Dr. Kemal Demirkırkan’dır…
Malumunuz olduğu üzere geçen hafta Belediye yönetimi yeni yapılan alt geçide isim verme konusunda şehrimizdeki basın mensuplarından isim önerisi istemişti. Gazetecilerin önerisiyle yeni alt geçide Rauf Denktaş ismi verilmişti. Tüm bu sebeplerden gazeteciler olarak Sayın Demirkırkan’ın eleştirilerine hedef olmuştuk. Demirkırkan; Süleyman Demirel, Bülent Ecevit gibi isimlerin hizmet alanlarına verilmeyişini dile getirerek, “Gazetecilerin önerisiyle olmaz, halkın tamamının önerisi alınmalı” şeklinde özetlenebilecek eleştirilerini dile getirmişti Kocatepe’deki köşe yazısında.
Biz de “gazeteci” kimliğimizle eleştiriyi üzerimize alınıp sayın Demirkırkan’a bu köşeden cevap vermiştik. Önceki gün Kemal Ağabey’den yeniden cevap gelince bu satırları yazmak vacip oldu. Sayın Demirkırkan’a belirtmek isteriz ki, önceki yazımızda da söylediğimiz gibi size yönelik yanıtımız Belediye icraatlarını savunmak amaçlı değil, gazetecilerin isim önerisini sahiplenmek amaçlıydı. Belediye’nin basın mensuplarının fikirlerine kamuoyu adına verdiği değeri vurgulaya çalışmış, böyle böyle daha iyi noktalara ulaşacağımızı anlatmaya çalışmıştık. Hatta sözü kısa tutup, “Siz Ahmet Necdet Sezer ve Süleyman Demirel’in isimlerinin neden verilmediğini, verilen isimler konusunda halkın tamamının fikrinin alınmadığını savunuyorsunuz ama, ANS Kampüsü’ne isim verilirken, S. Demirel Fen Lisesi’ne isim verilirken ya da benzer başka örneklerde, ne zaman halkın tamamının fikri alınmış ki?” şeklindeki sorumuzu da saklı tutmuştuk.
O nedenle Kemal Ağabey, gel biz bu polemiğe bir nokta koyalım. Söz, Afyon’da CHP’li Belediye’nin yönetime geldiği günlere erişebilirsek o zaman da gazeteciler olarak isim önerilerinde bulunacağız. Bahsedilen isimlerin hepsi de bizim değerlerimiz, bu milletin önemli fertleri. Dileyelim, şehrimize o kadar çok yatırım yapılsın ki, bu isimlerin hepsini ayrı ayrı yatırımlarda yaşatalım.
***
Bu arada Kemal Demirkırkan’ın yazısında yer alan “Gazete köşe yazarı ile gazete patronu arasındaki atışmanın iyi sonuçlar doğurmayacağını (!) bilsem de” iğnelemesini de atlamış değiliz. Kemal Ağabey! Biliniz ki, Kocatepe’de yönetimi eleştirmek, CHP’dekinden daha kolaydır…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER