Nöbetçi Eczaneler
26 Eylül 2014 Cuma 03:00:00 Kanlıca Mahallesi’nde, 2012’den bu yana mahalle muhtarı Ahmet Karaali’nin öncülüğünde, mühim bir gayret var. O gayret, mahallenin büyük ve Afyon’un örnek camisinin tamamlanması için…
Ne zorluklardan geçtiler o caminin yapımı için.
Önce arsa sorununu çözdüler.
Sonra başladılar inşaata.
Hayırseverler seferber oldu, mahalle halkı seferber oldu. Arada bu seferberlikten, gazeteciler de nasibini aldı; çeşitli haberlerle Miraç Camisi’ni gündeme getirmeye çalıştılar.
Kanlıca’daki Miraç Camii çalışmalarının nasıl yürüdüğüne az çok şahit olanlardanım. Mahalle Muhtarı Ahmet Karaali’nin ve Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği Yönetim Kurulu’nun nasıl herkese candan davrandığını, buna karşılık mahalle sakinlerinin de canla başla nasıl “Bir katkı da benden olsun” diye börek, çörek, elişi hazırlayıp kermeslere satılması için getirildiğini gördüm.
2013’te cami yararına düzenlenen kermeste 42 bin 500 lira toplandı; 2014’teki kermeste ise 53 bin 636 liraya ulaşıldı. 2012’den bu yana Miraç Camii için, toplam 1 milyon 800 bin harcandı. Camii bittiğinde, harcanan para muhtemelen 2 milyon lirayı geçecek.
Peki, ne var bu camide?
Kanlıca Miraç Camii, erkek ve kadın bölümü ayrı, 3 katlı bir mabet.
İmam Odası, özel gasilhanesi, Kültür Merkezi var.
İçi, İstanbul’daki camiler gibi tasarlanıyor. Çini ile gözlere hitap ediliyor.
Miraç Camii’nde engelliler de unutulmadı; engelli asansörü mevcut. Ancak engelli asansörünün devreye girmesi için 50 bin lira civarında bir paraya ihtiyaç var.
2 bin 993 metrekarelik alana sahip olan Miraç Camii’nin inşaatının yüzde 98’i bitmiş durumda. Kalan yüzde 2’lik kısım için de yine hayırsever vatandaşların himmetine ihtiyaç duyuluyor.
DERİLER İÇİN NÖBET TUTACAKLAR
Kurban Bayramı’nda kesilen hayvanların derilerinin ne olacağı her zaman tartışma konusudur. Geçen yıl Türk Hava Kurumu’dan alınan “kurban derisi toplama yetkisi”, bu yıl tekrar THK’ya verilebilir. Böyle bir düzenleme olmazsa, kurban derisi için Miraç Camii’nde nöbet tutulacak. Camii, Kurban Bayramı’nın 4 günü de kurban derisi bağışı kabul edecek. Bunun için gönüllüler, isimlerini Kanlıca Muhtarı Ahmet Karaali’ye yazdırdı bile.
BAŞÇEŞME’DE HEM DOĞRU, HEM TATLI DİL
Başçeşme Camii’ni ve imamını Gazeteniz Kocatepe’nin dizgi sorumlusu Mustafa Ertürk’ün vesilesiyle tanıdım. Bir iki derken, Başçeşme’yi benimsedim. Afyonkarahisar’daki her birey, mutlaka Başçeşme Camii’ndeki tatlı dilin latifelerini, kelamlarını, seslenişlerini dinlemeli. Cemaatin gözlerinin içine bakarak, “Öyle değil mi aziz kardeşim” diye cemaati sohbetin içine katarak anlattığını yaşayan ve yaşatan, hutbede çocukları yanına alan bir hocamız var Başçeşme’de. Bir de matbu Diyanet metinlerine bağlı kalmayıp fıkıh ve tasavvuf kaynaklarıyla vatandaşı bilgilendiren bir tarza sahip imam. Ne mutlu bize.
MEVLANA CAMİİ’NDE TEŞVİK ÇOK
Afyonkarahi-sar’daki değerli din görevlileri arasında sayılması gereken iki kişilik dev bir ekip var: Mevlana Camii imamı Hüseyin Erol ile müezzini Mustafa Gökkaya, Kur’an-ı Kerim’i okumak ve okutmak için yoğun bir çaba sarf ettiler. Öğrencileri camiye çekmek için Karpuz Şenlikleri düzenlediler, Kur’an’da ilerleyenlere çeşitli teşvik ödülleri verdiler. Erol ve Gökkaya birçok öğrencinin yetişmesine katkı sağladılar.
YOL AÇMAK
İMANDANDIR
Son günlerde şehiriçi trafik tekrar gündemde ya. Dini bakımdan “trafik” sorununa nasıl bakmak gerek, bunun cevabını Cübbeli Ahmet Hoca veriyor. Cübbeli Ahmet Hoca, imanın 70 küsur şubesi olduğunu, bunlardan bir tanesinin de yolu açmak olduğunu söylüyor. Cübbeli Ahmet Hoca, şöyle diyor:
“İman 70 küsur şubedir. En aşağısı, yoldan sıkıntı veren şeyi kaldırmaktır, Araba sahibi yolu açarsa imanın şubesidir.”
SIKINTIDAN KURTULMAK İÇİN DUA
Merhum Hacı Cemal Eğretli, döneminin alimi bir müderristi. Afyonkarahisar’da pek çok kişi, bir dua lazım geldiğinde Cemal Hoca’nın kapısını çalar, bir yön belirlermiş. 27 Mayıs 1960’ta askeri müdahale olunca, Demokrat Partililerin ekserisi sıkıntıya düşer. Yassıada’ya gönderilenler arasında Afyonkarahisarlı bir milletvekili de yer alır. Milletvekilinin ailesi, emal Hoca’yı bulur. Hoca’dan, milletvekilinin sıkıntıdan kurtulması için dua isterler. Merhum Cemal Hoca, kitaplardan araştırır ve aileye şu cevabı verir:
“16 bin 644 kere Ya Latif zikrini tekrarlarsanız, sıkıntıdan kurtulacaksınız.”
Milletvekili, ailenin bu getirdiği manevi anahtarı kullanır. Bir süre sonra da adı, “idamlıklar” arasından çıkarılır.
