Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

HAZRETİ MUSA VE ASASI-1 – Kocatepe Gazetesi

Muharrem Günay 25 Mayıs 2013 Cumartesi 03:00:00
  Hazreti Yakub’un nesli olan îsrail Oğulları Yusuf aleyhisselâm Mısır’da vezir olduktan sonra buraya gelmişler ve onun yanında toplanmışlardı. Zamanla çoğaldılar ve sayıları yüz binleri aştı. Mısır’da mal, mülk ve geniş arazilere sahip oldular. Bunların bu derece nüfus ve mal bakımından kuvvetlenmeleri o zaman Mısır’a hükmeden Firavun Kâbus bin Mus’ab’ı kendi geleceği için endişelere sevk etmişti. Bu endişe ile îsrail Oğullarının bütün arazilerini ellerinden gasp edip kendilerinin karın tokluğuna çalıştırılmalarına bir nevi köleleştirilmelerine karar verdi.
Bir Çocuk Dünaya Gelecek.
Firavun bu tedbirlerle uğraşırken kâhinlerden biri, kendisine şöyle bir haber verdi:
— İsrail Oğullarından bir çocuk dünyaya gelecek ve senin saltanatın ve devletin onun eliyle son bulacak!
Bunun üzerine Firavun, İsrail Oğullarından doğacak her erkek çocuğun öldürülmesine dair emir verdi ve bu iş için hususî vazifeliler tâyin etti. Bu adamlar, yeni doğan erkek çocukları araştırıp bulurlar, mutlaka öldürürlerdi. Bu sırada annesi, Hazreti Musa’yı dünyaya getirdi. Fakat bu nurtopu gibi yavruyu Firavun’un adamlarının öldürmesinden çok endişeliydi. Musa Aleyhisselâmın doğumundan sonra Hazreti Allah tarafından annesine, bu çocuğu endişe etmeden emzirmesi, eğer ilerde çocuk için bir fenalık hissederse, onu bir sandık içerisinde Nil nehrine bırakıp mahzun ve mükedder olmaması ve çocuğu kendisine iade edilip büyüdüğünde ona peygamberlik rütbesi verileceği ilham yoluyla vahy edilmişti. Bu hal içerisinde annesi Hazreti Musa’yı üç ay emzirmiş ve sonra vahiy mucibince bir sandık içerisine yerleştirerek büyük kızına verdi ve onun vasıtasıyla Nil nehrine bıraktırdı bir taraftan da ona tembıh etmişti:
-Kardeşinin izini takip et, ne olduğundan bir haber getirdi.
Hazreti Musa’nın kız kardeşi de onu, Nil’in sularında uzaktan takip etti ve sandığı nehir kenarında bulunan Firavun’un sarayından aldıklarını gördü. Firavun’un adamları ise bunun bu şekilde takip edilip görüldüğünden haberdar değillerdi.
Fakat Hazreti Musa’nın annesi, kızı gelip kendisine durumu haber verinceye kadar ne olup bittiğinden hiç haber alamayarak hayretten ve dehşetten gönlüne hiç bir şey girmiyor, aklı sıfıra inmiş bir halde bekliyordu da, az daha bu telâş ile haber alacağım diye yaptığını sezdirecek, Hazreti Musa’nın durumunu ifşa ediverecekti.
Allah (C.C.) Hz. Musa’nın annesinin kalbine rabıta verdi. Cenab-ı Hak, Zatının nurunu onun kalbine akıttı da rahatladı ve endişesi izale oldu. Kızı gelip durumu kendisine haber verdi. Kızı da sarayda hizmetçi olarak çalışıyordu, annesi kızına:
– Sen zaten orada çalışıyorsun. Git bak, sarayda neler oluyor, sandığı ne yaptılar, öğrenip gel de bana bildir, dedi. (Devamı Yarın)

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER