Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

İNANDIĞIMIZ GİBİ YAŞAMAK

Yüce dinimiz İslam’a ve Türk töresine göre insan; olduğu gibi görünmeli, ya da göründüğü gibi olmalı, aynı zamanda inandığı ve söylediği gibi yaşamalıdır. İnandığı ve söylediği gibi yaşamamak ve göründüğü gibi olmamak tek kelime ile mürailiktir. Yani iki yüzlülüktür. Hattâ yüzsüzlüktür. Yüzsüzlük ve iki yüzlülük ise Münafıkların en belirgin özellikleridir.
Hz. Ömer kendisine atfedilen bir sözde: “İnandığınız gibi yaşayınız. Zira inandığı gibi yaşamayanlar, yaşadıkları gibi inanmaya başlarlar” der.
Bildiği ve inandığı gibi yaşamayan ilim sahipleri Cuma suresi beşinci ayette kitap yüklü merkeplere benzetilmiştir. Bu bakımdan başta İslam âlimleri ve din görevlileri olmak üzere, İnsanları Allah yoluna çağıran, vatan ve millet kurtarma davasında olan kadroların öncelikle inandığı gibi yaşamaları, haset/çekememezlik, gösteriş; riya, fitne, fesat çıkarmak gibi kötü huy ve alışkanlıklardan uzak kalarak, namazlarını ikâme etmeleri ve kendilerini kurtarmaları sonra da millet ve vatan kurtarma ve dine ve vatana, millete hizmet etme davasında bulunmaları gerekir.
İNANÇLI KADROLAR ALLAH RIZASINI GÖZETMELİ
İnandığı gibi yaşayan ve ilmi ile amel eden bir lidere ve öndere tâbi olmak Hz. Peygambere tâbi olmak gibidir. Yine ilmi ile amel eden bir imamın arkasında namaz kılmak Hz. Peygamberimiz (sav)in arkasında namaz kılmak gibidir. İnandığı gibi yaşayan kadroların arasında bulunmak Peygamber Efendimizin ashabı ile bir ve beraber olmak gibidir. İlmi ile amel eden ve inandığı gibi yaşayanlar Kur’an-ı kerim’de ve hadisi şeriflerde övülmüşlerdir.
Allah (cc) Yüce kitabımızda şöyle buyuruyor: “(İnsanları din, ibadet ve itaat için) Allah’a çağıran, Salih amal işleyen (Söylediğini önce kendisi yapan) ve “Şüphesiz ben Müslümanlardanım” diyen kimseden daha güzel sözlü (olan) kimdir?” (Fussilet 41:33)
“Ey iman edenler yapmayacağını şeyleri niçin söylüyorsunuz. Yapmayacağınız şeyleri (başkalarına yapın) diye söylemeniz Allah katında büyük öfke ile karşılanır.” (Saf 61: 2-3)
Peygamber Efendimiz bir hadislerinde şöyle buyuruyor:
“İnsanlar helak oldu, içlerinden ancak âlimler kurtulabildi. Âlimler de helak oldu; ancak içlerinden ilmi ile amel eden kimseler kurtuldu. Ve ilmiyle amel edenler de helak oldu; ancak onların içinde de sadece amelini ihlâsla yapanlar kurutulabildi.”
Bu ayete göre ilmi ile amel etmenin yanında gösterişten, riyadan, hasetten, çekememezlikten uzak kalarak sırf Allah rızası için sâlih amel işleyenlere dikkat çekilmiş ve kurtulmak için ayrıca sâlih amel işlemenin gereğine parmak basılmıştır. Bu anlamda inançlı, imanlı ve ülkücü kadrolar her iş ve eylemde Allah rızasını gözetmeli ve esas almalıdır. Az olsun, küçük olsun benim olsun düşüncesi yerine bir olalım, iri olalım diri olalım düşüncesi mutlaka hayata geçirilmelidir.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER