Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

İNSANLARA GÖSTERİŞ YAPARLAR GÖSTERİŞLİ KİMSELERDİR, SÜSLÜ PÜSLÜ KONUŞURLAR

Muharrem Günay 1 Ekim 2013 Salı 03:00:00
  Münafıklar davranışlarında iki yüzcülülük, riya ve gösteriş ön plandadır, gösteriş için namaz kılarlar, yani namazdan ve dolayısıyla Müslümanlıktan ve Müslümanların sahip olduğu avantajlardan geçinirler. Çıkar için ibadet yaparlar. Nisa suresi 42. ayette bu duruma dikkat çekilir: “..insanlara gösteriş yaparlar..”
Münafıklar gösterişli kimselerdir, gösterişe çok önem verirler. Bu şekilde davranışları, muhataplarını kandırmaya ve çıkar elde etmeğe yöneliktir. Bu hususu yüce Allah şöyle bildirmektedir:
“Onları (münafıkları) gördüğün zaman bedenleri (görünüşleri) hoşuna gider. Konuştukları zaman sözlerini dinlersin Onlar sanki elbise giydirilmiş kereste gibidirler. Her gürültüyü aleyhlerine sanırlar. Onlar (müminlere) düşmandır, onlardan sakının. Allah onları kahretsin. Nasıl da (haktan) çevriliyorlar” (Münafikun, 63/4).
“(Münâfıklar ve yahudiler,) surla çevrilmiş kasabalarda ve duvarların (siperlerin) arkasında olmaksızın sizinle toplu halde savaşamazlar. Kendi aralarındaki savaşları (çekişmeleri) şiddetlidir. Sen onları toplu (birlik olmuş) zannedersin. Halbuki onların kalpleri (birlik değil) dağınıktır. Bu ise onların aklını kullanmaz bir topluluk olmalarındandır.” (59/Haşr-14.)
Ebu Hureyre Sevgili Peygamberimizden rivayet ediyor:
“ Kıyamete yakın bir takım topluluklar türeyecek, bunlar dini vasıta kılarak dünyayı yiyecek, dini midesine alet edecek . Sözleri şekerden tatlıdır, fakat kalplerinde birer canavar gizlenmiştir. Adalet-i ilahiye’nin tecelli edeceği gün Allah (CC) onlara şöyle hitap edecektir: “ Siz benimle mi gurura kapıldınız, yoksa bana karşı mı cür’etkar davrandınız ? “ ( Tirmizi )
Allah’ı Çok Az Anarlar
“Münafıklar Allah’ı aldatmaya çalışırlar, Allah’ da onların bu çabalarını başlarına geçirir. Onlar namaza kalktıkları zaman tembel tembel kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar ve Allah’ı pek az anarlar”(4/Nisa-142)
Ayetin son cümlesi “Allah’ı çok az hatırlarlar” şeklindedir. Demek ki Allah’ı az hatırlamak veya hiç hatırlamamak münafıklık alametidir. Bu anlamda Allah’ı az anan müminde de münafık alameti var demektir. Bu bakımdan mü’min Allah’ı daima hatırlamalı ve anmalıdır. Allah’ı anmak ve zikir konusunda Kur’an-ı kerimde şöyle buyrulur:
“Ey iman edenler! Allah’ı çok anın (zikredin). O’nu, sabah akşam tesbih edin.”(33/Ahzap-41-42) [bk. 30/Rum,17-18]
Yalan Yere Allah’a Yemin Ederler
Münafıkların gönüllerinde küfür, dillerinde ise güven vermeyen bir tasdik ve görüntü vardır. Buna rağmen kendilerinin Müslümanlardan olduklarını kabul ettirmek için sürekli bir telaş içindedirler. Yeminlerini kendilerine kalkan edinirler, insanları Allah yolundan alıkoyarlar. Çok yemin ederler, böylece muhataplarını kendilerini inandırmak isterler. İnsanların iman etmelerini ve dini görevlerini yapmalarını istemezler, çeşitli hile ve desiselerle onları Allah yolundan alıkoymaya çalışırlar. Bu hususu Yüce Allah şöyle bildirmektedir:
“(Münafıklar) yeminlerini kalkan yaptılar da insanları Allah yolundan çevirdiler. Gerçekten onların yaptıkları şey ne kötüdür” (Münâfikûn, 63/2).
“Kesinlikle sizden olduklarına dair Allah’a yemin ederler. Oysa onlar sizden değillerdir. Fakat onlar korkudan ödleri patlayan bir topluluktur” (9/Tevbe-56)
“Bir de (haktan yana gözüküp müslümanlara) zarar vermek, küfr(e hizmet) etmek, mü’minlerin arasına ayrılık sokmak ve daha önceden Allah ve Resûlü’ne karşı savaşanı(n da oraya gelmesini) bekleyip gözlemek için bir mescid edinenler: “Biz (bununla) iyilikten başka bir şey istemedik.” diye kesin bir ifade ile yemin edecekler. Halbuki Allah onların kesinlikle yalancı olduklarına şahitlik eder.” (9/Tevbe-107)
“Kendilerine: “Haydi (hakem olarak) Allah’ın indirdiği (Kur’ân-ı Kerîm’i)ne ve Resûlü’ne gelin!” denildiği zaman, münâfıkların senden büsbütün uzaklaştıklarını görürsün.” (4/Nisa-61.)
“Fakat elleriyle yaptıkları (kötülükler) yüzünden kendilerine bir felaket geldiği vakit: ��Biz iyilik etmek ve uzlaştırmaktan başka (bir şey) istemedik.” diye, nasıl da Allah’a yemin ederek (ve özür dileyerek) sana gelirler.” (4/Nisa-62.)
“Onlar, Allah’ın kalplerinde olan (yalan)ı bildiği kimselerdir. Onlara aldırma, onlara yine de öğüt ver ve kendileri hakkında tesirli söz söyle.” (4/Nisa-63.)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER