Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

İSTANBUL KIZIL ELMASI ELİMİZE GEÇİYOR-1

Muharrem Günay 11 Haziran 2015 Perşembe 03:00:00
  İstanbul’un fethi ile bin yıllık Bizans tarihin derinliklerine gömülüyor, İslâm’ın sekiz yüz yıllık ülküsü gerçekleşiyor, İstanbul Kızıl Elması da Türklerin eline geçiyor ve Türk ve dünya tarihinin yeni ve parlak bir devri başlıyordu. Padişahım çok yaşa! Padişahım çok yaşa! Sesleri içerisinde şehre giren Fatih, Allah’ın ordusu ve İslâm’ın askerleri ve Hz. Peygamberimizin övdüğü askerler olmak şerefine erişen gâzilere şöyle sesleniyordu:
“Ey kahraman mücahitler! Allah’a hamdü senâlar olsun. İşte bundan böyle sizler Kostantiniyye Fatihlerisiniz. Hz. Peygamberin, Kostantiniyye şehri elbette feth olunacaktır. Onun fethine muvaffak olan hükümdar, ne güzel hükümdar ve askerleri ne kahraman askerlerdir” buyurduğu ve Lisan-i Peygamberin şereflendirdiği şerefli askerler siz oldunuz. Gazanız mübarek olsun. Zinhar çocukları, din adamlarını, sizinle harp etmeyen insanları öldürmeyin, kadınlara dokunmayın. Peygamberin size layık gördüğü şerefe layık olasınız” (Z.Kitapçı, a.g.e. 2. cilt, s.146)
Hz İsa’nın ruhaniyetine sığınan ve Meryem Ana’nın gelip te kendilerini kurtaracağına inanan Hıristiyan halk Ayasofya’ya doluşmuştu. Fakat Rumlar karşılarında Meryem Ana’yı değil Fatih Sultan Mehmed Han’ı bulmuşlardı. Ayasofya’nın yanına gelen genç padişah atından indi; Allah’a şükrederek yere kapandı, sonra Ayasofya’ya girdi. Patrik ve halk yerlere kapanarak ağlaştılar. Sultan Fatih, onlara elleriyle susmalarını emretti ve şöyle dedi:
“-Ayağa kalk! Ben Sultan Mehmed, sana ve arkadaşlarına ve bütün halka söylüyorum ki; Bu günden itibaren ne hayatınız ne de hürriyetiniz hususunda benim gazabımdan korkmayınız.” (M.Doğan, Kur’an-ın Gölgesinde ve Tarih Önünde Türk, s.181)
İstanbul’un fethi bütün dünyada yankılar uyandırmış, Fethi, Avrupa korkunç bir felaket olarak nitelendirirken, İslâm dünyasını büyük bir sevinç kaplamış, her tarafta şenlikler yapılmıştır. Bu şenliklerin en önemlisi Mısır’ın başkenti Kahire’de yapılmış, şehir baştan başa ışıklandırılmış, şenlikler günlerce sürmüştür. Memlük sultanı Fatih’e elçiler göndererek kendisini tebrik etmiştir.
Fetihten sonra Fatih, hocası Akşemseddin’den Hz. Peygamberin ashabının ulularından Ebû Eyyûbe’l Ensari’nin mezarını bulmasını rica eder. Şeyh yerden çıkan ışıklara göre mezarı bulur. Padişah daha müsbet bir delil isteyince de Akşemseddin orada üzerinde eski yazı bulunan bir mermer taşın çıkacağını da söyler. Bu da tahakkuk eder; Fatih hayrette kalır ve çok sevinir. Beş sene sonra orada türbe, cami, medrese ve imâret inşâ eder. Rivayete göre Akşemseddin, mezara yaklaşınca Ebû Eyyûb kendisiyle konuşur; bu büyük fetihten dolayı şeyhi tebrik eder ve mezarının Müslümanların eline düştüğünden dolayı da Allah’a şükreder. (O.Turan, T.C.H.M. 2. cilt, s.57)
Fetihten sonra Fatih, Ayasofya’yı temizletir ve ilk Cuma namazı Ayasofya’da kılınır ve Fatih adına hutbe okunur. İstanbul’un imarı sırasında Ayasofya için büyük vakıflar kuran Fatih, Ayasofya’nın kıyamete kadar bu şekilde cami olarak devamını vasiyet eder, şartı yerine getirmeyenlere de lanet eder.
Sultan Fatih, İstanbul’u aldıktan birkaç gün sonra papaz Gennadios’u bir dost olarak, huzuruna davet etti; ona geliş ve dönüşünde tantanalı merasimler yaptı. Kendisine verdiği imtiyaz fermanı ile onu patrik tayin etti; patriğe bir at ve bir de murassa patriklik âsası ve alâmetleri hediye etti. Patrikhaneye dîni ve kültürel tam bir hürriyet bahşeyledi. Böylece Bizans tarihinde imparatorların emrinde, çok zaman, bir siyasi vasıta olarak kullanılan patrikhâne, ilk defa olarak, Türk idâresinde muhtariyete kavuştu. Fakat daha mühimi Rumların dinlerini Katolik papaya satmaktan kurtulmaları idi.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti