Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

KÂFİRE KARŞI BİLE GÜZEL AHLAKLI OL!

Muharrem Günay 25 Kasım 2013 Pazartesi 02:00:00
  Hazret-i Ebû Hüreyre radiyallahu anhden Resûl-i Ekrem sallallâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
Allâhu Teâlâ İbrahim aleyhisselâma şöyle vahyetti.
“Kâfire Karşı Bile Güzel Ahlaklı Ol! “
“Ey Halilim! Kâfirlere karşı da olsa ahlakını güzelleştir ki iyilerin makamına ulaşabilesin. Benim ahlakını güzelleştireni arşımın gölgesinde gölgelendireceğime, cennetime yerleştireceğime ve kendime yaklaştıracağıma dair önceden verilmiş sözüm vardır.” (Taberânî)
Namaz ailevi ve toplumsal hayatımızı düzenleyen ibadetlerin başı ve en önemlisidir.
Öyle bir namaz kılaca¬ğız ki; kıldığımız bu namaz hayatımıza hâkim olan bir namaz olacak. Ayetlerden öğrendiğimize göre; hayata etkili olmayan, hayatımızı düzenlemeyen, bizi kötülüklerden alıkoymayan, hayatımızı dü¬zenleme konusunda etkili olmayan bir namaz, Allah’ın istediği bir namaz değildir.
Eğer namaz kıldığımız halde hayatımızda bir kısım bozukluklar varsa biz namazı ikâme etmiyoruz; Allah’ın istediği şekilde kılmıyoruz da namaz gösterisinde bulunuyoruz demektir. Namazla din kurtarma çabası içine giriyoruz demektir. Eğer kişinin namazıyla hayatı, namazıyla ticareti, namazıyla siyaseti, namazıyla aile hayatı, namazıyla sosyal hayatla münasebeti aynı doğrultuda değilse bu namaz Allah’ın istediği bir namaz değildir. Bu bakımdan biz namaz kılarken namaz da bizi kılacak, kötülüklerden, bizi uzaklaştıracaktır. Namaz kıldığımız halde kötülükler işlemeye devam ediyorsak; Namaz kıldığımız halde namaz bizi kılmamış olur. Nitekim Ankebut suresinde bu gerçeğe dikkat çekilir:
”(Ey Muhammed! ) kitaptan sana vahyolunanı oku, namazı ikâme et / dosdoğru ve hakkıyla kıl, çünkü namaz, insanı hayâsızlıktan ve kötülükten alı kor.” (Ankebut:45)
“Dosdoğru Kıl” ve “Dosdoğru Ol”
Ankebut suresi 45. Âyetten de anlaşılacağı gibi; Dosdoğru kılınan namaz, bizi kötülükten alıkoyan ve bizi dosdoğru bir Müslüman kılan namazdır. Bu ve daha başka ayetlerde geçen “Namazı ikâme et; dosdoğru kıl” emrini “Namazı dosdoğru, hakkıyla, cemaat halinde kıl ve dosdoğru ol” şeklinde anlamak îcap eder. Namazı dosdoğru kılanlar ve dosdoğru olanlar Fatiha suresinde sözü edilen “Sıratı müstegım” de yürüyen “ ve Allah’ın “Nimet verdiği” nebîler, sıddıklar, şehitler ve sâlihlerle beraber (Nisa: 69) olanlardır.
Emrolunduğun Gibi Dosdoğru Ol!
İslam dinin önemle üzerinde durduğu konulardan biri de doğru ve dürüst olmaktır. Yüce Allah:
“Festekim kemâ umirte ve men têbe meake ve lâ teTğav, innehu bi mâ ta’melûne baSîr(baSîrun). “Öyle ise emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Beraberindeki tövbe edenler de dosdoğru olsunlar. Hak ve adalet ölçülerini aşmayın. Şüphesiz O, yaptıklarınızı hakkıyla görür” “(Hud: 112) buyurmaktadır.
Abdullah b. Abbas diyor ki, “Bütün Kur’an sureleri içinde Allah Resûlüne bu ayetten daha ağır ve daha çetin bir ayet inmemiştir. Bu nedenle Peygamberimiz: “Hud suresi ve benzerleri beni ihtiyarlattı.” (Tirmizi, Tefsir-ül Kur’an, 57, V, 402) buyurmuşlardır.
Elmalılı Hamdi Yazır bu ayeti HakDini Kur’ân Dili tefsirinde şöyle izah etmiştir:
“…Bu âyette Resûlullah’a “beni ihtiyarlattı” dedirtecek kadar zor gelen nokta, istikamet emrinin asıl kendisiyle ilgili olan kısmından ziyade, ümmetiyle ilgili olan kısmı olsa gerektir. Zira buyuruluyor ki: Seninle beraber tevbe edenler de. Yani şirkten tevbe edip de imanda seninle beraber bulunan, müslüman olan herkes de tıpkı senin gibi dosdoğru olsun.” (Hak Dîni Kur’ân Dili Hud suresi: 112) Nitekim başka ayetlerde de doğruluğa dikkat çekilir:

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER