Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

NASIRLI ELLER

Muharrem Günay 21 Haziran 2019 Cuma 20:53:15
 

Hicretin 9. yılı idi. Peygamber Efendimiz Bizans üzerine yaptığı Tebük seferinden dönmekteydi.
Medineli Müslümanlar, İslâm ordusunu karşılamak için şehrin dışına kadar çıkmışlardı. Herkeste bir sevinç ve bayram havası vardı. Peygamberimizi ve İslâm ordusunu karşılayanlar arasında büyük sahâbe Muâz bin Cebel Hazretleri de bulunuyordu. Hazret-i Muaz, bir özründen dolayı Tebük gazâsına katılamamıştı.
Resûlüllah Efendimiz, kendisini karşılamaya gelen Müslümanlarla tek tek el sıkıştı, musafahada bulundu. Onların tebriklerini kabul etti. Bu arada Hazret-i Muaz ile de el sıkışmıştı. Fakat Muaz’ın elleri herkesinden farklıydı. Sertleşmiş, nasırlaşmıştı.     Peygamberimiz:
“Yâ Muaz, ellerinin sertliği nedendir? Bu pütürlük ve nasırlar nasıl oldu?” diye sormaktan kendini alamadı.
Hz. Muâz, elinin sertliği ile Hz. Peygamber’i rahatsız ettiğini zannetmişti. Özür dilercesine, bu vaziyetinin sebebini açıklamaya başladı:
“Ey Allah’ın Resûlü!” dedi. “Ben çoluk çocuğumun rızkını kazanmak ve nafakasını te’min etmek için uğraşıyorum. Ellerimden destere, keser, kazma, kürek, çekiç hiç düşmüyor. Bu yüzden ellerimin yumuşaklığı gitti, bu şekilde sertleşip nasırlaştı.”
Bu söz üzerine âlemlere rahmet olarak gönderilen sevgili peygamberimiz, Muâz Hazretlerinin alnını (bir rivâyette ellerini tutarak avuç içlerini) öptü ve:
“Bu ellere ateş temas etmez. Âhirette Cehennem ateşi dokunmaz” buyurdu.
Bu hâdise, helâl rızık peşinde koşan, ailesinin nafakasını te’min için çabalayan Müslüman işçilere büyük bir müjdeyi ifade etmektedir.
Bu büyük müjdeye nail olmanın tek şartı: Allah’ın emirlerini tutmak, farz ibâdetleri yapmak ve yasakladığı şeylerden de kaçmaktır. Bu takdirde, yapılan dünyevî işler Allah’ın rızâsına uygun olur, ibâdet sevâbını kazandırır.
Helâl rızık ve ailesinin geçimini te’min için çalışmanın Allah yanında ne derece makbûl bir ibâdet olduğuna şu hadîs-i şerîf de işâret eder:
“Günahlar içinde bâzı günahlar vardır ki onlara ne namaz, ne oruç, ne hac, ne de umre keffaret olabilir. Onlara yalnızca maişetini te’min için çekilen sıkıntılar, katlanılan zorluklar keffaret olur.” (Mehmed Dikmen, İslâm’da Fazilet Yarışı)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti