Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

NEDEN SALDIRIYORLAR? – Kocatepe Gazetesi

Sezer Küçükkurt 7 Kasım 2017 Salı 12:47:07
 

Afyonkarahisar’da çok ciddi bir operasyona imza atıldı geçtiğimiz hafta içerisinde. Gördüğümüz kadarıyla bu operasyonunun önemini pek idrak edemedik biz Afyonkarahisarlılar olarak.
Neydi bu operasyon? Gazetelere ve televizyonlara “Gaybubet evleri” olarak yansıyan operasyondu. “Gaybubet” terimi FETÖ tarafından kullanılan ve “bulunamayan, yok olan” anlamında Arapça bir kelime. Geçtiğimiz Mayıs ayından bu yana hazırlıkları sürüyordu bu operasyonun. “Afyon’da FETÖ’nün “gaybubet” evleri belirleniyordu. Afyonkarahisar İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin 6 aya yaklaşan bir süre boyunca hassas ve titiz takibi ile, FETÖ’ye yakın kişiler takibe alınmıştı ilimizde. Sonrasında Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı ile FETÖ davalarına bakan savcılarımızın hazırlıkları tamamlanmış, Afyonkarahisar Valiliği’nin olurları ile bu önemli operasyona imza atılmıştı.
Emeği geçen tüm kamu görevlilerine teşekkür ediyoruz. Sonuç itibariyle hiç birisi, kendi evlerine taş atıldığı ya da şahsi bir hesapları olduğu için bu operasyona imza atıp, zanlıları cezaevine göndermediler. Vatana, millete ihanet etmiş bir örgütle mücadele için, “Devlet” adına bu çalışmaların içerisindeler. Devlet’in “terörist” olarak nitelediği kişileri takip edip, tespit edip, kanunların emrinin gereğini yerine getirdiler. Yani görevlerini yaptılar.
Şimdi görevini layıkıyla yapan her isim için internet üzerinden bir linç kampanyası başlatılmışa benziyor. Vali Mustafa Tutulmaz, Emniyet Müdürü Fahrettin Şen, Başsavcı Mehmet Özel, 2. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hayati Karaarslan, Cumhuriyet Savcısı Osman Çabuk hainlerin hedef tahtasındalar. Sözde “işkence” ile suçlanıyorlar. Gelin bu isimlerin neden hedef tahtasına oturduklarına biraz kafa yoralım.

 

YENİDEN YAPILANACAKLARDI

 

Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Özel operasyon hakkında doyurucu bir açıklamada bulunmuştu geçen hafta. Kısaca hatırlayalım:
Fethullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması Silahlı Terör Örgütü soruşturması çerçevesinde aralarında yargı mensubu, askeri personel, eğitim mensubu ve Polis Akademisi 2012 sorularının çalınmasına karıştığı iddia edilen kişilerin de bulunduğu toplam 32 şüpheliye operasyon yapıldı.  Başsavcı Mehmet Özel, “FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü Afyonkarahisar il genelindeki yeni yapılanmasına yönelik olarak Cumhuriyet Başsavcılığımıza ve Emniyet Müdürlüğüne intikal eden ihbarlar, bilgiler ve tespit edilen deliller kapsamında; FETÖ/PDY üyelerinin ilimizde yeni yapılanma içerisine girdikleri, örgütsel faaliyetlere devam ettikleri, örgüt stratejisi doğrultusunda örgüt içerisinde kopmaların engellenmesi ve haklarında yakalama kararı bulunan firari örgüt üyelerinin saklanması amacıyla ilimiz içerisinde yeni evler açtıkları ve bu şekilde örgüt üyelerini gizledikleri yönündeki bilgiler üzerine Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından ilgili şüpheliler hakkında silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan soruşturma başlatılmıştır” demişti.  
100 BİN LİRAYI AŞKIN PARA
Bu soruşturma kapsamında; tespit edilen 24 farklı adreste şüpheliler hakkında silahlı terör örgüt üyeliği suçu kapsamında Afyonkarahisar Sulh Ceza Hakimliği’nden alınan arama ve el koyma kararı doğrultusunda Cumhuriyet Başsavcılığımızın verdiği talimat ile Afyonkarahisar İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından 17 Ekim 2017 günü gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonda; Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı ve 12 farklı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından haklarında yakalama kararı bulunan ve içlerinde yargı mensubu, askeri personel, eğitim mensubu ve Polis Akademisi 2012 yılı sorularının çalınması olayına karıştığı iddia edilen şüphelinin de olduğu 23 şüpheli ile bu şüpheliler ile birlikte hareket ettiği değerlendirilen 9 şüpheli olmak üzere toplam 32 şüpheli yakalanmıştı. Ayrıca yapılan aramalarda 64 bin 995 Türk Lirası, 13 bin 545 Amerikan Doları, 235 Avro, 10 tane sahte düzenlenmiş nüfus cüzdanı, 1 tane sahte düzenlenmiş sürücü belgesi, dijital dokümanlar ile suç delili olabilecek şifreli haberleşmede kullandıkları değerlendirilen ve içerisinde ilk tespitlere göre şifreli program olabileceği anlaşılan programların yüklü olduğu cep telefonları ele geçirilmi��ti. Gözaltına alınan şüpheliler Emniyet Müdürlüğü’ndeki soruşturma işlemleri tamamlandıktan sonra 30 Ekim 2017 günü Cumhuriyet Başsavcılığına çıkartılmış; Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki işlemlerin tamamlanmasından sonra, dosyadaki tespit edilen deliller kapsamında şüphelilerden 3 kişi silahlı terör örgütü üyeliği suçundan adli kontrol talebiyle; 29 şüpheli de silahlı terör örgütü üyeliği suçundan tutuklanmaları istemiyle Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilmişlerdi.
Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan da işlem başlatılmıştı.

 

TÜRKİYE’DE İLK DARBE AFYON’DAN

 

Bu operasyonunun Türkiye’de ilk olduğu biliniyor. Nasıl mı? FETÖ malum olduğu üzere 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında neredeyse tamamen dağıldı. Kripto olduğundan şüphelenilen isimlerle ilgili çalışmalar sürüyor ama, örgütün gücü eski haliyle kıyaslanamayacak durumda.
Eski gücünün kalmadığını bilen terör örgütünün ABD maşası başı FETÖ, Pensilvanya’dan “Toparlanın” çağrısında bulunmuştu mensuplarına. Bu hain talimat gereği örgütün kendini açık etmemiş üyeleri “yeniden yapılanma” çabası içerisindeler yurt genelinde. Sadece Afyonkarahisar’da değil, her yerde. İşte bu operasyon sayesinde Afyonkarahisar’da bu yeniden yapılanmayı sağlayamadılar. “Yeniden yapılanma” devresinde ilk ve en büyük darbeyi Afyonkarahisar’dan yediler. Emniyet ve Adliye tepelerine bindi. Devlet, terör örgütünün ilimizde yeniden palazlanıp, masum öğrencilere, temiz kalpli insanlara temas etmesini, yeniden “bağış, himmet, burs, kurban” gibi terimlerle güç toplamasına müsaade etmedi.
Düşünün, son olarak yakalanan bu şahıslar yeniden başlıyormuşçasına, üniversite öğrencilerine kanca atmışlar, kütüphanelerde öğrenci tavlamak için ev, burs gibi imkanlar sunmaya başlamışlar. Yakında detayları ortaya çıkar bu çabalarının.
Aslında ne kadar masum terimler: “öğrenciye ev ve burs”… Bu masum terimler “örgüt” tarafından kullanılınca tam manasıyla örgüte eleman yetiştirme unsurları haline geliyor.
FETÖ’nün “toparlanma/yeniden yapılanma” sonrasında “ilk darbe” olması hasebiyle bu operasyon önem taşımakta. Belki Türkiye genelinde böylesi çabaları var halen FETÖ’nün. Ama Afyon’daki gibi “yeniden yapılanmayı önleyecek” bir operasyon duyulmadı henüz.
Son operasyonda örgüt üyelerinin bylock dışında kullandıkları konuşma ve haberleşme programları da ortaya çıktı. Bu da ayrı bir darbe FETÖ için, artık her şeyleri açık oldu.
Afyonkarahisar’daki kamu görevlileri risk aldılar, ellerini değil, bütün vücutlarını taşın altına koyarak bu önemli operasyona imza attılar. Son derece riskli operasyonlar sonucu FETÖ’nün çözülmesi, örgüt direncinin kırılıp yeni stratejiler üretilmesinin önüne geçilmiş oldu. Önemli bir görev layıkıyla yerine getirildi.
İşte bundandır kendilerince linç kampanyasına girişmelerinin sebebi…

 

FETÖ DAVALARINDA SON DURUM

 

FETÖ duruşmalarının detaylarını gazeteniz Kocatepe’den okuyorsunuz. Ülkenin temeline dinamit koyan bu örgütün ilimize yansımalarının tam manasıyla kamuoyu tarafından bilinmesi amacıyla bu kadar detaylı izliyor ve yazıyoruz duruşmaları. Bu tarihi günleri tarihe not düşmek, hainlerin hainliklerinin, kullanılanların nasıl kullanıldığının, hangi taktiklerin izlendiğinin, ne gibi menfaatlerle nelerin yapıldığının, masum fiillerin nasıl devletin ve milletin aleyhine kullanıldığının, kandırılanların, kandırıldığını söyleyenlerin arşivlerdeki yerine alması adına da bu kadar detaylı yazmaya çalışıyoruz.
FETÖ davalarının genel durumu ile ilgili olarak şu tablo çıkıyor karşımıza:
Emniyet Müdürlüğü elindeki bilgilerin tamamını Adli Makamlarla paylaşıyor. Net bilgi olan dosyalar Savcılık’a intikal etmiş durumda. Beklemede olan “ihbarlar” var. Savcılık ve Mahkemelerin yükü biraz hafiflediğinde “ihbarlarla ilgili klasörler”e girişilecek.
Davalara bakan 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde şu ana kadar FETÖ soruşturması çerçevesinde 650 civarında dosya, yani dava açıldı. Bunların duruşmaları devam ediyor. Yılsonuna kadar 300’ü aşkın dosyanın daha açılacağını öngörülüyor. Bunlarla ilgili iddianameler hazır, mahkemeye sevkleri bekleniyor. Tutuklu sanıklarla ilgili dosyalar neredeyse bitirilmek üzere. Tutukluların durumlarının bir an önce netliğe kavuşturulması, dolayısıyla mağduriyete mahal verilmemesi amaçlanıyor. Hemen ardından tutuksuz yargılananların dosyalarına yoğunlaşılacak.
Yılbaşından sonra yaklaşık 2000-2500 civarında yeni dosyanın da açılması söz konusu. Çünkü sırada bekleyen ihbarlar, bilgiler, bulgular var. Bunlar incelenecek ve önce iddianameye, sonra Mahkeme dosyasına dönüşecek. Dolayısıyla önümüzdeki 2 yıl daha bu FETÖ soruşturmalarının dosyaları hakkında yargılama yapılacak gibi görülüyor.
“Mağduriyet” iddiaları gündeme geldiğinde “Mağduriyet diye bir şey söz konusu olamaz. Elden geldiğince hızlı karar veriliyor. Mağduriyet konuşulacaksa 15 Temmuz darbe girişimi sonucu 2 bin 500 gazimizin, 250 şehidimizin ailelerinin mağduriyetini konuşmak gerekir” cevabı dökülüyor tüm ağızlardan.
FETÖ hakkındaki en hızlı iddianameleri yazan, karara bağlayan il Afyonkarahisar. Yazılan her iddianame anında mahkemeye sevk edilemiyor. Mahkeme gelen her bilgiyi, karşısına çıkan her sanığı detaylı değerlendirmek zorunda. Mahkemede ince elenip, sık dokunuyor. Mahkemede dosyalar birikip kalmasın diye hassasiyet gösteriliyor. Hazır olan iddianameler de bu nedenle şimdilik Mahkeme’ye sevk edilemiyor. Afyonkarahisar’dan onay için gönderilen tüm kararlar Antalya’daki İstinaf Mahkemesi’nde onaylanıp geliyor. Bu da açılan davalar ile verilen kararlardaki isabet oranının bir göstergesi…

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER