Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Kemal DEMİRKIRKAN

O

Tayyip Erdoğan kendisi gündeme getirip, kendisi için diktirttiği anayasa giysisi, 2017 referandumu ardından yapılan 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimi ile yeni sistemin ilk Cumhurbaşkanı oldu. Birçok kişi ve kurumun uyarılarına ve tüm direnmelerine rağmen “Türk Tipi Başkanlık Sistemi” denilen bu ucube sistem tam bir yıl önce hayata geçti.
“Karar alma süreci hızlanacak, ekonomi uçacak” denilerek gündeme getirilen, güçler ayrılığı prensibi yerine tüm yetkileri tek elde toplayan bu sistemin birinci yılını doldurduğu bu günlerde tartışma yeniden alevlendi. Yasama yargı ve yürütmenin tek elde toplandığı bu sitemde, tek adam ülkedeki hemen herşeyin tek karar vericisi durumuna geldi. Partili Cumhurbaşkanlığı kavramının ülkeyi nasıl bir kaosa sürüklediği artık AKP sempatizanları tarafından da kabul edilmeye başlandı ki, tarafsız Cumhurbaşkanı cümleleri kurulmaya başlandı. Bu sistemle TBMM baypas edilerek birçok yetki tek başına AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a verildi. 1 yılık tecrübe bizlere gösterdi ki, Erdoğan ülkeyi tek başına, kendi atadığı kurul ve danışmanlarla istediği gibi yönetiyor, üstelik kimseye de hesap vermiyor.
Adli yargı ve Yüksek Yargı neredeyse tamamiyle AKP’li Cumhurbaşkanı tarafından atanıyor ve kendilerini O’na itaat etmek zorunda hissediyor. YSK’nın son İstanbul seçimlerinde AKP istedi diye yarattığı kaos ortada.
Eğitimde tek yetkili O. Valilerin, daire müdürlerinin atanmasında, memurların görevlendirilmesinde tek yetkili yine O. Ekonomiden, dış politikaya, adalet sisteminden, zamlara, sosyal yardımlara kadar her konuda tek karar verici, O.
Halen Saray’a bağlı danışmanların ve oluşturulan kurulların sayısını ve ne kadar maaş aldıklarını kimse bilmiyor. Yeni oluşturulan Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu”nun kaç kişiden oluşacağını Cumhurbaşkanı belirliyor. Maaşlarını da Cumhurbaşkanı belirliyor. İlk toplantıda maaşlarına 5000 TL zam yapıyor. Böyle bir devlet anlayışı var mı? Sanki bu ülke birilerinin çiftliği haline geldi. İşe al, işten çıkar, maaşını belirle…
“Türk Tipi Başkanlık Sistemi” maalesef ne siyasette, ne diplomaside, ne de ekonomide istikrar ortamı üretemedi. Bütün sektörleri içine alan geniş bir ekonomik krizle boğuşuyoruz. Uçmayı bırakın, uçuruma sürükleniyoruz.
AKP’li Cumhurbaşkanı “Bu kardeşinize yetkiyi verin, ondan sonra şunla bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz” “Faiz maiz, nasıl mücadele edilir göreceksiniz” demişti. Bakın 1 yılda ekonomi nereden nereye geldi. Dolar kuru 4.73’ten, 5.77’ye yükseldi (%23), Enflasyon %12.15’ten 18.71’ e (%54), İşsizlik 10.1’den 14.1’e (%40) yükseldi. Bütçe açığı 2.7 milyar TL’den, 12.1 milyar TL’ye yükseldi. Faizde düşüş yerine ciddi yükselişler yaşandı. Mevduat faizi yüzde 30’u, kredi faizi yüzde 40’ı geçti.
Başkanlık Sistemi ile son 1 yıl içinde işsiz sayısı 1 milyon 334 bin kişi artarak 3 milyon 210 binden, 4 milyon 544 bine yükseldi. Her dört gençten birisi işsiz hale geldi. Türk ekonomisi geçen yıl 4. çeyrekte yüzde 3, bu yılın ilk çeyreğinde ise yüzde 2.6 küçüldü.
Firmalar son bir yılda sadece mevcut borcu yapılandırmak için kredi talep ettiler. Mayıs ayı itibarıyla son 1 yılda 108 bin 593 esnaf kepenk kapattı. Rakamlar “Başkanlık sistemi ile ekonomi ivme kazanacak” sözünün tam tersinin gerçekleştiğini gösteriyor.
“Kuvvetler ayrılığı daha belirgin hale gelecek. Meclis daha da güçlenecek, Meclis yasama yetkisini kimse ile paylaşmayacak,” denildi, ancak Başkanlık sistemi ile birlikte kuvvetler ayrılığı rafa kaldırıldı. 2018-2019 döneminde TBMM tarafından yapılan 34 kanuna karşı 39 Cumhurbaşkanlığı kararnamesi yayınlandı. TBMM tarafından yapılan kanun sayısı iki yılda yüzde 89 azaldı
4 Haziran seçimlerinden bugüne asgari ücretle çalışanların alım gücü yarı yarıya düştü, Türkiye AB genelinde Asgari ücret uygulamasında en kötü 4. ülke oldu. Türkiye OECD ülkelerine göre işsizliğin en yüksek olduğu 2. ülke konumuna yükseldi. İşsiz sayısı Kayseri ilinin nüfusu kadar arttı. Yeni rejim ile işçilerin kaderi Erdoğan´ın iki dudağının arasına bırakıldı
2018 Haziran ayından bugüne mutfak harcamalarında artış 700 TL´yi, açlık sınırı 2500 TL´yi aştı.
Yaşanan bir yıl Partili Cumhurbaşkanı sisteminin Türkiye gerçeklerine ne kadar uzak olduğunu ortaya çıkarmıştır. Ülkemizin geleceği demokratik, güçlendirilmiş, parlamenter sistemdedir.
Son Söz; Zararın neresinden dönülse, kardır.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER