Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

ONLAR BOŞ SÖZLERDEN UZAK DURURLAR

Muharrem Günay 13 Haziran 2017 Salı 13:40:36
 

Söz söylemek, konuşmak, anlamlı bir şekilde kendisini ifade edip açıklamak canlılar arasında sadece insana özgü bir haslettir. Yüce kitabımıza göre sözü yaratan ve insana söz söylemeyi öğreten Cenâbı Allah’tır.
Yüce Rabbimiz hem sözü yarattı, hem de insana söz söylemeyi öğretti. (Rahman, 4) Manayı ve hakikati ifade etsin diye (Allah, yarattığı) Âdem’e (eşyaya ait) bütün isimleri öğretti. (Bakara, 31) Sözde aranması gereken ilk husus, onun doğru, anlamlı ve faydalı olmasıdır. İnsan konuşan bir varlıktır. Konuşanın konuşmasının mantıklı olması gerekir.
Yüce kitabımızda hiçbir karşılığı olmayan söze ‘lağv’ adı verilir. Lağv; boş, beyhude ve anlamsız söz demektir. Mü’minlerin özelliklerinin anlatıldığı Mü’minun Suresinin üçüncü ayeti şöyledir: “Onlar anlamsız, boş ve beyhude sözlerden yüz çevirirler.” Furkan Suresinde Rahman’ın gerçek kulları anlatılırken şöyle denilmiştir: “Onlar yalan söze şahadet etmez, boş ve anlamsız sözle karşılaştıklarında vakarla geçip gider.” (Furkan, 72) Nebe Suresi’nde cennetin en güzel vasfı şöyle yer alır: “Cennette ne bir yalan ne de boş bir söz işitemezsiniz.” (Nebe, 35)
Sözün anlamlı ve faydalı olması yetmez; hakka, hakikate yaraşır güzellikte olması da gerekir. Sözü lâf ve lâkırdıdan ayıran şey sadece anlamlı ve mantıklı olması değil, aynı zamanda güzel olmasıdır. Enam Suresi 152. ayette sözün adil olmasından bahsedilir: “Söz söylediğiniz zaman âdil olunuz.”
Adaletli söz her türlü kabalıktan, çirkinlikten ve aşırılıktan uzak olup tutarlı, dengeli ve doğru olarak söylenmiş bir sözdür.
Hac Suresi’nde, bütün peygamberlerin insanları güzel söze (kavl-i tayyibe) davet ettiği ifade edilir. (Hac, 24) “Güzel sözün misali kökü sapasağlam, dalları göğe doğru uzanan, meyveleri sürekli yenen diri bir ağaç gibidir. Çirkin sözün misali ise köksüz, bütünüyle kararsız, dayanaksız çürük bir ağaç gibidir.“ (İbrahim, 24-26)
Kur’an-ı Kerim’de  bir sözde aranması gereken estetik kurallar şöyle sıralanır:
“Kavl-i hasen (güzel söz), kavl-i maruf (uygun ve olumlu söz), kavl-i adl (dengeli söz), kavl-i sedid (sağlam ve doğru söz), kavl-i tayyib (hoş söz), kavl-i leyyin (yumuşak ve faydalı söz), kavl-i kerim (saygılı söz), kavl-i beliğ (açık söz) ve kavl-i meysur (kolaylaştırıcı söz).”
Günümüzde insanlar arası ilişkilerde yaşanan birçok olumsuzluk dilin yanlış kullanılmasından kaynaklanmaktadır. Çünkü dil, hayrın anahtarı olabileceği gibi, yanlış kullanıldığında şerre de anahtar olabilir. Söz gümüş ise sükut altındır diyen atalarımız el yarası geçer dil yarası geçmez; Söz var, iş bitirir; söz var, baş yitirir demişlerdir.
Ağızdan çıkan bir söz bir söz, yaydan çıkmış bir ok, namludan çıkmış kurşun gibidir. Bir daha geri dönmesi mümkün değildir. İnsan, söylemeden önce sözünün hâkimi iken, söyledikten sonra onun mahkûmu olur. Söylenmemiş bir sözü her zaman söylemek mümkün iken söylenen bir sözü geri almak mümkün değildir. Bu bakımdan hesabını veremeyeceğimiz sözleri söylememek gerekir.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER