REKTÖR FETÖ’DEN “DİDİK DİDİK” EDİLDİ

Dünkü yazımızı “Rektör’ün alınmasını bekleyenler daha çok bekleyecekler gibi” başlığıyla tamamlamış ve bu fikrimizin gerekçelerini anlatacağımızı belirtmiştik. Bugün sözümüzü tutalım.
Afyon Kocatepe Üniversitesi’nin kurumsal kimliği ve Rektör Prof. Dr. Mustafa Solak, FETÖ badiresinden en fazla etkilenenlerin başında geliyor ne yazık ki. Uzunca bir süredir Rektör Solak üzerinden yürütülen FETÖ operasyonu ile kamuoyunda “Rektör ha bugün alındı, ha yarın alınıyor” gibi bir intiba oluşturulmaya çalışılmış ve açıkca söylemek gerekirse bunda da hayli başarılı olunmuştu. Şimdi FETÖ hainlikleriyle ilgili pek çok ayrıntı daha iyi görülmeye başlandı.
İşte bu belirginleşme ortamında AKÜ’nün ve Rektör Solak’ın FETÖ’yle ilişkilerinin detayları da artık daha net görülebiliyor. Rektör Solak ile ilgili yapılan FETÖ soruşturmalarından “tertemiz” çıktığını bu işin en yetkili ağızlarından duyduğumuz için rahatlıkla buradan aktarabiliyoruz. Rektör Solak’ın FETÖ’yle olan ilişkileri kelimenin tam anlamıyla “didik didik” edilmiş. “Şüphe bile” kalmayınca tüm bu soruşturmalarla ilgili “takipsizlik” kararı verilmiş. Rektör’ün 7 saati bulan ifade vermesi iddiaları da doğru. Bu 7 saatlik mesai biraz önce söylediğimiz “didik didik” tabirine dahil.
Sonuç itibariyle varılan noktaya göre; Afyon Kocatepe Üniversitesi’ndeki birçok kadro Rektör Solak’ın dönemine ulaşılana kadar zaten bu yapının eline geçmiş durumdaymış. Solak’ın görevi devraldığı 2011 yılından FETÖ’nün hainliği ortaya çıkana kadar geçen süre zarfında bu yapıya bağlı kişilerden AKÜ’ye alınan personel sayısı 8 kişi olarak belirlenmiş. Bu 8 kişilik rakam da aynı dönemde AKÜ’ye alınan toplam kadronun sadece ve sadece yüzde 1’ine tekabül ediyor.
Rektör Solak’ın FETÖ ile olan ilişkilerini değerlendirirken şu da unutulmamalı. Türkiye genelinde FETÖ yapılanmasının YÖK’teki soru çalma operasyonlarının ortaya çıkarılmasında en büyük pay sahiplerinden birisi AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak. FETÖ’nün soru hırsızlığının ortaya çıkarılıp, hain yapının çözülmesinde derinden hissedilen Solak etkisi, Rektör’ün FETÖ’den temize çıkmasının bir başka ayağını oluşturuyor.
Yine kamuoyunda çok konuşulan bir başka konu. “Belediye Başkanı Çoban görevden alınacak” söylentisi… Belediye Başkanı Burhanettin Çoban hakkında FETÖ ile ilgili bir soruşturma yok.
Üzerimizde emanet olan bu bilgileri kamuoyu ile paylaşmayı görev biliyoruz. Solak’ın ya da Çoban’ın avukatlığını yapma derdinde değiliz. Ama oluşturulmaya çalışılan “algı”nın aslının öyle olmadığının bilinmesi gerekiyor.

SAĞLAM KAYNAKTAN DOĞRU BİLGİLER

Afyonkarahisar’da en başından beri FETÖ ile mücadelenin en ön safında yer alan isimlerin başında Cumhuriyet Savcısı (bugün için Cumhuriyet Başsavcı vekili) Osman Çabuk geliyor. FETÖ’den ilimizde yapılan tüm operasyonların altında imzası olan kişi Cumhuriyet Savcısı Osman Çabuk. FETÖ’nün özellikle Afyonkarahisar yapılanması konusunda adeta “ihtisas” yaptı kendisi.
Afyonkarahisar Gazeteciler Derneği üyeleri olarak geçtiğimiz gün Sayın Çabuk’la bir araya geldik. 24 Temmuz Basın Bayramı nedeniyle Adliye’ye yapılan ziyarette, Cumhuriyet Başsavcılığı’na vekaleten Sayın Çabuk bizleri karşıladı. Bu ziyarette FETÖ davalarının genel seyri ve FETÖ’nün Afyonkarahisar yapılanmasına yönelik çok önemli bilgileri bizlerle paylaştı Savcı Osman Çabuk. Yani şahıs olarak bizde bir keramet olduğu, ya da “çok önemli istihbari bilgiler sadece bizde olduğu için(!)” değil. Afyonkarahisar kamuoyunun FETÖ yargılamalarıyla ilgili sağlıklı bilgilenmesi gerektiği için bu konuları bizlere anlattı Savcı Bey. Biz de bu bilgileri üzerimizde bir emanet kabul ederek, siz değerli okurlarımıza anlatmayı, kamuoyunun doğru bilgilerle bilgilenmesini istediğimiz için sütunlarımıza alıyoruz. Buyrunuz…

KİŞİLİKSİZ HAİN

“Bu yapı” diye soruyoruz Cumhuriyet Savcısı Osman Çabuk’a aklımıza gelenleri… “İnsanız, gözümüzden kaçabilir. Ama her kim derdini anlatmak isterse bize gelebilir. Her kimin aklında bir soru işareti varsa ona izah ederiz. Bilgi verene, konuşana avantajlar var. Bilinmeli ki bu yapı tam anlamıyla bir ihanet yapılanması” diyor. 15 Temmuz hain kalkışması başarılı olsa, sözde Afyonkarahisar’a Sıkı Yönetim Komutanı olarak atanacak kişiyi sorguladığındaki anısını dinliyoruz Savcı Osman Çabuk’tan. “Bakın, sözde Sıkı Yönetim Sorumlusu. Başarılı olsalar her dediği kanun, istediğini Vali atayacak, istediğini başkan. Bu adam iki büklüm vaziyette merhamet diliyor ifade verirken. Böyle kişiliksizlerle memleket yönetilemez. Ülkeyi falan düşünen yok. Amaçları tamamen kaos, karmaşa yaratmak ve bu ülkenin işgaline zemin hazırlamaktı”

RAKAMLARLA AFYONKARAHİSAR’DAKİ FETÖ DAVALARI

Afyonkarahisar’da FETÖ ile ilgili yapılan 12-13 bin civarında kişiye yönelik ihbarlardan 7 bin kişi için soruşturma yapıldı. Yani 7 bini aşkın kişi “alındı”. Yapılan tüm ihbarları Emniyet Müdürlüğü soruşturdu, ispat ve delil varsa Savcılık Makamı soruşturmaya aldı. Soruşturmalar sonucunda 1200-1300 civarında kişi tutuklandı, 600-700 civarında dava açıldı. Bu davaların 490 kadarını Mahkeme kabul etti ve duruşmalara başlandı. Mahkeme’nin kabulünü bekleyen davalar da var.
Afyonkarahisar’da 1740 Bylock kullanıcısı tespit edildi. Bu rakam oldukça büyük bir rakam. Şöyle ki, Afyonkarahisar’daki Bylock’cu sayısı ile Konya ve Adana’daki Bylock’cu sayısı neredeyse aynı. Bu üç ilin nüfus farkını hepimiz biliyoruz. Afyonkarahisar’da “FETÖ’den alınan” kişi sayısı 7 bini geçmiş durumda. Konya ve Adana’da ise durum bu rakamların çok gerisinde.

KARARLAR ONAYLANIP GERİ GELİYOR

Afyonkarahisar’da Savcılık ve Mahkeme Türkiye toplamından daha fazla karar verdi. Üst mahkemelere giden kararlar onaylanıp geri geliyor. Sebebi dosyaların Emniyet’te hazırlanışından itibaren “sağlam” olması. Savcı Osman Çabuk tarafından Emniyet Müdürlüğü ile işbirliği içinde bizzat hazırlanan dosyalar Adliye’ye sağlam geliyor, mahkemeye “sağlam” çıkıyor, üst mahkemeye “sağlam” gidiyor. Tüm bilgi tek bir havuzda toplanıp, işlendiği için sistem de sağlıklı yürüyor. Savcılık’tan Mahkeme’ye intikal eden dosya 2 celse sonra karara kavuşuyor.

“VEBAL” VE “ADALET”

Peki bu işler kolay mı? Elbette değil. Bir insanı “terörist”, “vatan haini” ilan ediyorsunuz. Bunun vebali büyük. İcabında bir kişiyi değil, o kişinin tüm sülalesini, neslini etkileyecek bir durum. Ahiret inancı olanlar için ne kadar büyük bir yük? Bu işleri yürütenlerin inancı yok mu? Belki de bizden, sizden fazla… O nedenle hassasiyet de had safhada. Herkes “vebal”in bilincinde.
“Vebal” bilinci olduğu kadar “adalet” bilinci de yüksek. Örnek vermek gerekirse işadamı Ali Acar’ın durumu. Bir çok incelemeden sonra “tutuklanmış”.  Afyonlu Anayasa Mahkemesi Üyesi’nin iki kayınbiraderi birden “alınmış”.  AK Parti İl Başkan Yardımcısı bayan “alınmış ve tutuklanmış.” Bu durum siyasi iradenin adalet mekanizması üzerinde baskı kurmadığının da bir göstergesi.

KRİPTOLAR VE İTİRAFLAR

“Kriptolar” sözü çok yaygın. Peki Afyonkarahisar’da Kripto var mı? Onun cevabını da Sayın Savcı Osman Çabuk’dan alalım. “Afyonkarahisar’da bu iş bitti diyebiliriz. Kripto falan öyle çok çıkmaz. Çünkü diyelim ki bir toplantı yapmışlar, 10 kişi bu toplantıya katılmış, 9’u toplantıda varım demiş. 1’i ben yoktum dese ne değişecek. Biz biliyoruz kimlerin olduğunu. Tüm yapılanma itiraf edilmiş. Bizde çok fazla itiraf var. Çünkü biz itiraflar için çok çaba gösterdik. İnsanları o yapının kucağına atmak için değil, devletin, milletin tarafına çekmek için çabaladık. Ama bakıyorsunuz itiraf eden kişi sonradan kıvırtmaya çalışıyor. Polis bana tecavüz etti diyor. Hani rapor, yok. İz var mı, yok. İtiraf ettikten sonra içeride ayakları kırılıp gelen var. Bu durumda, sonradan kıvırtmak isteyenler de oluyor.”

FETÖ’NÜN MALLARI VE EKONOMİYE ETKİLERİ

Özel hayatıyla ilgili bilgilerin gazetelerde yer almasına gönlü razı olmayan Savcı Osman Çabuk soruşturmalar, davalar ve uygulamalarla ilgili bilgilerin kamuoyuna yansımasından yana. O nedenle kendisiyle ilgili bilgilere özellikle burada yer vermiyoruz.
“Vicdanım rahat, özgüvenimiz var. Adalet neyi gerektiriyorsa onu yapıyoruz. Tayin korkumuz, terfi kaygımız yok” diyerek durumu özetleyen Savcı Osman Çabuk FETÖ davalarının piyasaya etkisini de en aza indirgemek için çaba gösterdiklerine işaret ediyor. Özel sektörün şartlarını gündelik yaşamdan biliyor olmaları tam anlamıyla bir avantaj. “Laf anlamaz, dert dinlemez memur” zihniyeti kendilerine uzak. Şöyle ki, 1 yıldır Tapu İdaresi, Bankalar FETÖ’den yargılanan ya da alınan kişilerle ilgili işlem yapmaktan imtina ediyorlar. Bu durum ekonominin çarklarının aksamasına yol açıyor. İşin burasında Savcı Osman Çabuk gibi idealleri doğrultusunda hareket etme çabasındaki isimler yine devreye giriyorlar, inisiyatif alıyorlar. İşlerin, işlemlerin önünün açılmasını sağlıyorlar.
İlimizin önemli bir AVM’si bu nedenlerden dolayı batma noktasındayken, bankalar işlemlerini kısıtlamışken Savcı Çabuk’un imzalı yazısıyla işlemlere devam ediliyor. Çünkü şahıslarla ilgili yargılama var ama şirketlerle ilgili bir durum yok. Ortakların yargılanıyor olması, şirketin batmasını gerektirmiyor. Ortağın hissesine işlem yapılıyor. Şirketin işleyişi engellenmiyor. Şimdi tüm Türkiye’de yargı bu zihniyetle ekonomiye bakıyor. Bu zihniyetin etkinleşmesinde öncü Afyonkarahisar oluyor.