Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mustafa Yılmaz DÜNDAR

ŞEHADETİMİZ VE DUAMIZ – Kocatepe Gazetesi

Mustafa Yılmaz DÜNDAR 1 Haziran 2017 Perşembe 12:59:06
 

– 115-
İsra-111 “Hamd, çocuk edinmemiş, mülkte ortağı olmayan ve âcizlik dolayısıyla veliye muhtaçlığı söz konusu olmayan Allah’a aittir” de. Ve onu tekbir et.” Allahuekber.
Dikkat ederseniz âyette “Hamd o Allah’a aittir ki, çocuk edinmemiştir” diyoruz. Âyeti “Izz” yapan mânâlardan birisi odur: Allah için “Çocuk edinmemiştir” şahitliği yapmak dünyada insan için çok onurlu, çok onurlu bir görevdir. Onu nasıl diyeceğimizi Rabbimiz öğretiyor ve o onuru yaşayabilmemiz için bize fırsat tanıyor. İşte biz hayata, başlangıç çizgisine o onurla başlıyoruz: Lem Yelid Ve Lem Yûled. Böyle başladık ama hedefimiz? Hedefimiz başlangıç çizgisi değil, zaten doğru başlangıç çizgisinde olmak zorundayız. Doğru başlangıç çizgisinde değilsen finish çizgisi de doğru olmaz. “Âmentü Billâhi ve Rasûluhi” diyerek doğru stadyuma giriyorsun, “İyyâKE nabudü VE iyyâKE nesta’iyn” diyerek doğru çizgiye geliyorsun, “Lem Yelid Ve Lem Yûled” diyerek yarışta koşacak gücü süper elde ediyorsun. Artık birşey yapman gerekiyor. Şimdi artık İhlâs Sûresi 1 ve 2. ayetteki bilgiye uygun ahlak (sûret) oluşturmalısın. Yani kazanım ve değişim. Onu da bize öğreten İhlas Sûresi 4’tür; “Ve Lem Yekün Lehû Küfüven Ehad.” Bu artık sizin tespitinizdir, duyduğunuz bilgi değil. Âyet “Bunu tespit et, kazan, buna göre değiş” demektedir. İhlas Sûresi’ni izah edebildim mi? O yüzden mü’minin hayat döngüsü İhlas Sûresi’dir; onun adı İhlas Hayat Döngüsü’dür. “HUvallahu Ehad. Allahus Samed”i duydum, “Lem Yelid Ve Lem Yûled”de yaşamaya başladım, “Ve Lem Yekün Lehû Küfüven Ehad” tespitin ile tekrar yukarı gittim. Neyle? “HUvallahu Ehad, Allahus Samed” vasfının ahlakıyla. Nasıl? Daha önce onu duymuştun. Ama duymak yetmez, onunla gidemiyorsun. Duymak sana hedeftir. O duyduğunu arzulayacak, o arzuya uygun gayret sarf edecek, o gayreti kazanıma çevireceksin ve o kazanım değişime dönüşüp sûretlenecek. Bunun hepsine birden Sâlih Amel deniyor. Hedef Âmentü Billâhi’dir, îmandır. İman hedeftir. O hedefle ahlaklanmak yani kazanım ve değişim ise sâlih ameldir. Sâlih amel hedefe uygun harekettir.
“Ona küfüv söz konusu değildir.”
“Ve Lem Yekün Lehü Küfüven Ehad” ne demek, mânâsına bakalım: “Ve O’na hiçbir küfüv söz konusu değildir.” Meâli böyle alalım. “Ona denk yoktur” gibi meâller “HUvallahu Ehad, Allahüs Samed”e uygun değildir. Çünkü yoktur derken kullandığımız “yoktur”da “var” ihtimali vardır, “yoktur”da bir yer ihtimali vardır, “yoktur” tevhidi ifade etmez. O Kur’ân’ın “YOKTUR” dediği değildir. Allah ile ilgili kullandığınız “YOKTUR” kelimesi insanın tespitinde olmaz. İnsanî bir tespitle “yoktur” dersen tevhid olmaz. Bu yüzden sen şunu tespit edebilirsin; O’na hiçbir küfüv söz konusu değildir. “Söz konusu” değildir. Niye? Daha önce söz konusuydu ama o söz konusu olan yalanmış, iftira imiş. “Yoktur” nesnel birşey. Daha önce öyle nesnel birşey yoktu ki. “Müstakilen VAR ve Muhtar olan ancak Allah’tır” hakikatini yalanlayanları “Ben de müstakilen var ve muhtarım” iddiasında bulunuyorlar. Öyle birşey yok, o yalan ve iftira. Bir yalanı tespit ettiğinde “yoktur” demezsin, “söz konusu değil” dersin. Dikkat edin, öyle nesnel birşey yok. Onun tespitinde “yoktur” kelimesi olmayacağından “söz konusu değildir” deriz. Bazı meâller “yoktur” demez, “O’na denk, eş bir küfüv olmadı” der. Çalıştın çalıştın da olmadı gibi. “Olmadı” da olmaz, “olmadı” fiili de uygun düşmez. Olacaktı ama olmadı, başaramadı gibi bir mânâya açık bir meal doğru olmaz. Uygun tespit cümlesi budur: Söz konusu değildir! Söz konusu değildir dediğimiz şeyi anlamaya çalışalım, çünkü onu tespit edeceğiz. Ne söz konusu değildir?
Allah Ehad ve Samed’dir, yani “dışı” kavramı olmayandır; zatında zatını kendisinin bildiği tektir. Öyle bir tektir ki, öyle bir “dışı” kavramı yoktur ki, aynı zamanda ihtiyacı olmayan saflıktadır: Ehad ve Samed. İşte bu söylediğimiz gerçeğin küfüvü söz konusu değildir. “Küfüv”ü anlayalım, bu bizim için önemli. Çünkü bizim tespitimiz olacak. İyi anlamalıyız ki “Biz bunu tespit ettik” diyebilelim, sonra da onun sûreti oluşsun. Yanlış tespitte yanlış sûret oluşur. Yanlış malzemeler koyarsan yanlış kek çıkar. Bu yüzden fiiller, sözler, ifadeler çok önemlidir. Hiç biri bizi yanlış idrak ve davranışlara çekmemelidir. “Ona küfüv söz konusu değildir.” Âyetteki “küfüv”ün mânâsı olarak kullanılan “denk, benzer” gibi anlamlar onu açıklamaya tam yetmez. Küfüv mânâsının içerisinde daha ileri tarifler var. Şu soruyu sorarsak doğru mânâyı buluruz: O neye denk, neye benzer? Ehad ve Samed’i denk ve benzer ifadesiyle tarif edemezsiniz, “neye denk?” sorusuna cevap bulamazsınız. Denk ve benzer kelimelerinde bir tarif var, Ehad ve Samed vasıflarını “denk, benzer” ile tarifleyemezsin. Bu yüzden, küfüv kelimesi önemlidir, kâfî mânâsını içeriyor; Allah’ın bu vasıflarına kâfîlik söz konusu değildir. Allah öyle “Müstakilen VAR ve Muhtar”dır ki O’nun “Müstakilen VAR ve Muhtar” oluşuna kâfî gelecek, onu karşılayacak bir başka “Müstakilen VAR ve Muhtar” YOKTUR. Küfüv ile “kâfî”liği tespit edeceksin. Çünkü “kâfî”ye cevap verebilirsin. Tespit edeceğimiz şeyi öğrendik, Ehad ve Samed.
Beyan îman’dır, kazanılmış beyan ikan’dır
“Ehad ve Samed” mânâsı itibariyle anlayabileceğimiz dile çevrilirse, yalnızca Allah için kullanmak üzere “VAR” diyebiliriz. Bu VAR bizim hayatta kullandığımız var değildir. Masanın üzerinde bir bardak olsun. Onu aldık, yok. “Yok” derken onu “var”ın zıddı için kullandım. Oysa Allah’la ilgili olarak “Başka müstakilen VAR ve Muhtar YOKTUR” derken kullandığımız YOK, “var”ın zıddı değildir. Biz normal hayatta varın zıddına yok, yokun zıddına var deriz. Bu kelimeleri aynı mânâda kullanarak “Allah vardır, yoktur” diyemezsin. “Allah VAR’dır”ın VAR’ı yalnızca Allah için kullanılır. “Başka müstakilen VAR ve muhtar YOKtur”daki YOK da ancak Allah için, Allah’ın vasıfları için kullanılır; “Başka Ehad ve Samed YOK” demektir. Onu normal hayattaki var-yok’la yapamazsın, meâllendirirken onu fiil olarak da kullanamazsın, olmaz. Çünkü bizim yok dediğimiz şey varın zıddıdır. Masanın üzerindeki bardak “Yok” bile olsa onun yeri var, onun olmadığı yer de Allah’ın yarattığı bir varlık, sen ona “yok” diyorsun. Onun bir yeri var, bir boşluk değil, o var. Sen o vara isim olarak yok diyorsun. Öyleyse o yok dediğin mânâ ile Allah’a yok diyemezsin. Çünkü başka “Müstakilen VAR ve Muhtar olan” YOKTUR. İşte böyle bir tespit gerekiyor. Kazanmak için bunu tespit edeceksin, bunu kazanıma ve değişime çevireceksin. Dolayısıyla, İhlas-4 hedefiyle sen “Başka müstakilen VAR ve Muhtar söz konusu değildir” sonucuna ulaşırsın. Bunu daha önce beyan etmiştiniz; “HUvallahu Ehad, Allahus Samed” bir beyandır. Bunu duyduk, îman ettik, beyan ettik. İlk beyanında Efendimiz (SAV) bunu hiddetli şekilde söylemiştir. Çünkü alay eden bir sorunun cevabı olarak vahiy gelmiştir: “Senin Allah’ın” diye sormuşlardı. Bu yüzden, Efendimiz (SAV) “Kul; HUvallahu Ehad Allahus Samed” derken haykırmıştır. Bir beyanda bulunmuştur. Biz şimdi o beyanı kazanılmış beyana çevireceğiz.
Beyan îman’dır, kazanılmış beyan ikan’dır. O yüzden bilenler, “İyyâKE na’budu VE iyyâKE nesta’iyn” diyenlere bir başka şehâdet öğretirler. Boşuna değil, bir şeye şâhit olmuş da öğretiyor. Bu kazanım oluşunca bu şâhitlik başlar. Kişi der ki: “Eşhedü En Lâ İlahe İllallahul Ehadus Samedülleziy Lem Yelid Velem Yuled Velem Yekün Lehü Küfüven Ehad.” Şâhit oldun, bu artık senin kazanımın. Şâhitlik kazanımdır, ikandır. İhlas Hayat Döngüsü’nü tamamlıyorsun.
Ramazan ayı bu şehadet için önemli bir fırsattır
İhlâs Suresi bize bir hayat döngüsü öğretiyor:” Kul (beyan et): HUvallahu Ehad, Allahus Samed. Bu bilgi ve îmanla, bu îmandan çıkmadan hayata başla. Öyle bir enerjiyle başla ki yolunu şaşırma. Bu yüzden “Lem Yelid ve Lem Yûled” de. Ama orada durma, sana gösterilen hedefi kazanıma çevir, o hedefle ahlaklan. Hedefinle ilgili tespitin “Ve Lem Yekün Lehü Küfüven Ehad” olsun” diyor. Ramazan ayı bu şehadet için önemli bir fırsattır. Bu şehadeti yaşadığında onu söylemek sana o kadar zevkli ve kolay olur ki: Eşhedü En Lâ İlahe İllallahul Ehadüs Samedülleziy Lem Yelid Ve Lem Yûled Ve Lem Yekün Lehû Küfüven Ehad. Sen bu şahadeti yapınca, kalem; “Her şey yeniden yazılacak” der. İşler değişti. Herşey yeniden yazılacaktır ama önce yazılanlar geçerli olmak kaydıyla. Yeniden yazılacak olması onların gerçekliğini kaldırmaz, onlar silinmez.
“İyyâKE na’budü ve iyyâKE nesta’iyn” ile gördüğümüz manaları İhlâs Sûresi’nin bize açtığı pencereden İhlâs Hayat Döngüsü adı altında ders etmeye çalıştık. Dua ile tamamlayalım inşâAllah.
Allâhümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammed. Cezallahu anna seyyidena Muhammeden ma huve ehluh.
Allâhümme ente rabbiy, lâ ilahe illa ente halakteniy ve ene abdüke ve ene ala ahdike ve va’dike mesteta’tü euzü bike min şerri ma sana’tü. Ebuü leke bi ni’metike aleyye ve ebuü bi zenbiy, fağfirliy zünubiy, fe innehu la yağfiruz zunube illa ente. Birahmetike ya erhamer rahımiyn.
Rabbena zalemna enfüsena ve in lemtağfir lena ve terhamna le nekünenne minel hasiriyn. Lâ ilahe illa ente sübhaneke inniy küntü minez zalimiyn. Rabbiy, rabbi inniy zalemtü nefsiy zulmen kebiyran ve la yağfiruz zunübe illa ente. Fağfirliy. Birahmetike ya erhamer rahımiyn.
Sübhanallahi ve bi hamdihi adede halkıhi ve rıdae nefsihi ve zinete arşihi ve midade kelimatihi. Sübhanallahi ve Bi hamdihi sübhanallahil azıym. Estağfirullah, estağfirullah. Estağfirullah adede halkıke ve rıda nefsike ve zinete arşike ve midade kelimatike. Estağfirullah el azıym, el keriym, er rahıym elleziy lâ ilahe illa huvel hayyul kayyum ve etûbü ileyh. Sübhanallahi ve Bi hamdihi sübhanallahil azıym, estağfirullah ve etûbü ileyh…
DUAMIZ
Allahım inanan din kardeşlerimizin hastalarına acil şifa, dertlerine acil deva, borçlarına acil eda, yolcularına acil selametlik, işsizlerine acil iş, gelirsizlerine acil gelir, çaresizlerine acil çare ya rabbi. Çarelerin sahibi, merhamet sahibi olan Allahım, çaresiz din kardeşlerimize acil çare, ya zel celali vel ikram, ya vehhab, ya latıyf Allahım, onlara çok kolay, çok güzel, çok çabuk olacak şekilde lutfediver, lutfunla ihsan ediver, nasib ediver, merhamet ediver Allahım.
Bizleri bağışlayıver Allahım, lütfen bağışlayıver, lutfen ya rabbi, lutfen merhamet ediver.
Allahım, öncelikle Rasûlullah, Nebîullah, Habibullah Efendimiz Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi vesellem Efendimizin güzel, latif, temiz ruhu şerifleri için; onun muhterem anneciğinin ve babacığının ruhları için, onun muhterem eşleri ve yavrularının ruhları için, onun ehli beytinin ruhları için, onun sevdiklerinin ruhları için,
Allahım, gelmiş olan Nebî ve Rasûl efendilerimizin ki, hepsine salatü selam eyleyiver Allahım, onların ruhları için,
Allahım büyük halife efendilerimiz, Hazreti Ebu Bekir, Hazreti Ömer, Hazreti Osman, Hazreti Ali, Hazreti Hasan, Hazreti Hüseyin efendilerimiz ki, hepsinden razı oluver Allahım, onların ruhları için,
Allahım, ashabı kiram sahabe efendilerimiz ki, hepsinden razı oluver Allahım, onların ruhları için, Allahım, onları görmüş din kardeşlerimiz ki, hepsinden razı oluver Allahım, onların ruhları için, Onları da görmüş olan din kardeşlerimiz ki, hepsinden razı oluver Allahım, onların ruhları için,
Allahım, şehid olmuş tüm din kardeşlerimizin ruhları için, Allahım, rahmetine kavuşmuş olan din kardeşlerimizin ruhları için, Allahım, senin indinde makbul kullarının ruhları için,
Allahım, yalnızca senin yolunu ve rızanı arzu eden mü’min din kardeşlerimizin, senin rahmetine kavuşmuş olan annecikleri babacıklarının, ne tür yakınları var ise hepsinin ruhları için;,
Allahım dualarımızı, ibadetlerimizi, tövbelerimizi kabul edivermen, bizleri bağışlayıvermen, affedivermen, günahlarımızı, günah görüntülerimizi, günah belgelerimizi silivermen için, bizleri cehennem ateşinden koruyup, cennetinle mükafatlandırıvermen için, Allahım, senden razı olmuş, senin de razı oluverdiğin, senin huzuruna kalbi selim ile gelmiş kullarından kılıvermen için,
Allahım, Rasûlullah, Nebîullah, Habibullah Efendimiz Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi vesellem’e dünya ve ahirette bizleri dost ve komşu eyleyivermen için, Allahım yine dünya ve ahirette olmak üzere, Cemalullah’la bizleri şereflendirivermen için, Allahım, yalnızca rızan için
El-FATİHA

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti