Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mustafa Yılmaz DÜNDAR

SEN TANRI MISIN? – 33-

Mustafa Yılmaz DÜNDAR 20 Haziran 2019 Perşembe 18:08:35
 

İNANANLARI KANDIRMAYIN,
MÜSLÜMANI KANDIRAN MÜNAFIKTIR
Bir arkadaş; “iş yerinde bazen örtücü gibi davranmak gerekebiliyor, bir yere kadar doğru olabilir mi?” diye sormuştu. “Mış gibi” yapılabilecek şeyler ve yerler vardır, çünkü “mış gibi” davranmakla öyle olmak birbirinden çok farklıdır. Ama şu önemlidir: İnananları kandırmayın, kesinlikle. Özellikle “B” Takdim Formu “BEN”i, Mümini, yani müslümanları kandırmayın. Çünkü müslümanı kandıran münafıktır. Ancak zor koşullarda imanı koruyucu tedbir almak münafıklık değildir. O tedbirleri alırken de haddi aşmadan almak, yani bir yere kadar “mış gibi” davranmak olabilir, o münafıklık değildir. Münafık özellikle inananı kandırır, “ben sizdenim” der; hâlbuki değildir.
SİZİN “B” HALİNİZLE ÜRETTİĞİNİZ ŞEY
ÇOK HAYIRLI VESİLELER OLUŞTURUR
Yine bir arkadaş demişti ki; günlük hayata yönelik bir ipucu almak adına sormak istiyorum, varsayalım ki ben çok ihtişamlı kıyafetler dikebilen bir terziyim, öyle müşterilerim var ki elbiseyi kötü amaçla kullanacak. Veya çok lezzetli baklavalar yapabilen bir insanım, bunun ticaretiyle uğraşıyorum, yakınlarım, akrabalarım ve insanlardan nefsine zulmeden birçok kişi benim ürettiğim şeyi alıyor, onlardan para kazanıyorum. Bu gibi noktalarda bir endişe oluşuyor. Bu haklı bir endişe midir, yoksa yersiz bir endişe mi? Şöyle: Siz eğer “B” Takdim Formu “BEN” idrakıyla bir hayat yaşıyorsanız, sizin diktiğiniz elbise veya sattığınız, ürettiğiniz şeyler, ondan yararlananlara hidayet vesilesi olabilir; dilenilmişse. Bizim dikkat etmemiz gereken başka bir şey aslında; şuna dikkat etmeliyiz: Biz örtücüden bir şey almamaya çalışmalıyız, eğer başarabilirsek biz bunu yapmalıyız. Örtücünün yaptığı bir şeyi yememeye çalışmalıyız, başarabilirsek, mümkün olduğunca. Dikkat etmemiz gereken budur. Siz eğer örtücü değilseniz, sizin için herkes Allah’ın bir kuludur. Öyle görmüyorsanız zaten olmaz. Sizin “B” halinizle ürettiğiniz şey çok hayrlı vesileler oluşturur, Allah dilemişse. Ama öncelikle biz mümkün olduğunca örtücüden uzak bir hayat seçmeye çalışmalıyız. Örtücülerin arasındayken bile örtücüden uzak bir hayat… Onların arasında olunca, aralarında kalınca örtücülük mü alınır, bize örtücülük sirayet eder mi? Örtücülerin arasında olduğumuz zaman tablo şöyledir: Eğer yeterince nur biriktiriyorsanız örtücülük almazsınız, hatta siz tesir edersiniz. Ama tereddütleriniz varsa örtücülük alırsınız. Sizde hala “A” Takdim Formu “BEN” ve “B” Takdim Formu “BEN” gelgitleri varsa daima öncelik “A” Takdim Formu “BEN”indir, ondan etkilenirsiniz. Ama yeterince nur biriktirmeyi başarmışsanız, bu sefer siz tesir edersiniz Biiznillah.
SALÂT “B” TAKDİM FORMU “BEN”İN ONU SÜRDÜRÜLEBİLİR KILAN ÇOK ÖNEMLİ BİR ÜNİFORMASIDIR
Konuyu salâta getirmek istiyorum. “B” yapısını, İhlâs Hayat Döngüsü’nü, İslam’ı (sistemi) bir çadıra benzetirsek onu sağlam tutacak, o çadırı yaşanabilir, kullanılabilir, sürdürülebilir tutacak bir direk gerekir. İşte o direk salâttır. İhlâs Hayat Döngüsü çadırını kullanılabilir, yaşanılabilir, sürdürülebilir kılacak direk salâttır. Çok önemlidir, o direksiz olmaz. Salât bu kadar önemli, bundan hiç taviz vermemek gerekiyor, çok önemsemek gerekiyor. Bu direk öyledir ki, o “B” Takdim Formu “BEN”in üniformasıdır; “B”yi belirten, gösteren şey budur; “B” Takdim Formu “BEN”in üniforması salâttır. Bu yüzden o İhlâs Hayat Döngüsü çadırının direğidir. Hadis bize öyle söylüyor: Din’in direği salâttır.
Peki, “A” Takdim Formu “BEN” salâtla meşgul olmaz mı? Olur. O namaz kılar. Çok dikkat ederseniz önemli bir tanım yakalarsınız. “A” Takdim Formu “BEN” de bu üniformayı giyer. Giyer ama taklit ehli olur. Taklit ehli denilen işte odur. Dinin direği olan salât o üniformasını “A” Takdim Formu “BEN” giyerse taklit olur. Çünkü aslında o görevde değildir, o üniformayı takliden giymiştir. Bazı bayramlarda, günlerde çocuklara bazı makamların üniformalarını giydiriyorlar ya, onun gibi olur. O yüzden ona taklit ehli denir. Taklit ehlinin kim olduğu, tanımı bilinemezse taklit ehli olmaktan kurtulunamaz. “Samimi olacaksınız, işinize dikkatli titiz olacaksınız, taklit ehli olmaktan ancak öyle kurtulursunuz” derler, hatta liste uzar. Ama onları yaparak insan ancak samimi tanrı, titiz tanrı olabilir. Taklidin ve Taklit Ehli’nin en açık tarifi budur: İhlâs Hayat Döngüsü üniformasını alıp “A” Takdim Formu “BEN”e giydirmek taklittir, bunu yapan da taklit ehlidir. “A” Takdim Formu “BEN” salât üniformasını giyerse bu direği sahiplenir, çünkü o taklit ehlidir. Salât aslında “B” Takdim Formu “BEN”in onu sürdürülebilir kılan çok önemli bir üniformasıdır. O üniformaya çok özen göstermemiz gerekiyor… Bunun için yaşarken nasıl davranacağız, ne yapmalıyız? Önce neyi öneririm, bakın: Maide Suresi 44, 45 ve 47. Ayetler diyor ki, Allah’ın indirdiğiyle inzal etmeyenler kâfirlerin, zalimlerin, fasıkların ta kendisidir, yani onlar örtücüdür. Onlar zalimlerin ta kendisidir çünkü nefslerine zulmediyorlar; fasıkların ta kendisidir, yani yanlış çok açık ve belirgin olduğu halde yanlışı bile bile, göstere göstere yapıyorlar. Fasık budur.
KENDİNİZİ TEST ETMEYE
 AHZAB SURESİ 59. AYETTEN BAŞLAYIN
Bu bilgi kapsamında bir not: İnsanı muhtarlığa, “A” Takdim Formu “BEN”e hızla düşüren iki şey vardır; cinsellik platformu ve öfke. Bunlar insanı hızla örtücülüğe düşürür. Siz “Allah’ın inzal ettiğiyle hükmetmem gerekiyor” deyip de bir durum tespiti yaptığınızda göreceğiniz analiz sonucu şudur: Cinsellik platformu beni hızla “A” Takdim Formu”na düşürüyor, fark etmeden kaydırıyor. Bu tespiti yapmışsanız yapılacak ilk önemli şey, cinselliğin ele alındığı ayet ve hadisleri bulmak ve okumaktır, cinsellik konusunda bir öğüt içeren ayet ve hadisleri çok önemsemektir. O zaman görürsünüz ki bizzat size seslenen ayetler var, “mümin kadınlar, mümin erkekler” diye hitap eden ve öneride bulunan ayetler var ve bunlar çok açık. Onları önünüze alıp; “Allah, cinsellikle ilgili bana ne öneriyor” deyip bakmak gerekiyor. Rabbimiz; “mümin kadınlar şöyle yapsın, mümin erkekler böyle yapsın” diye çok açık önerilerde bulunuyor. Bunları bir kenara bırakıp kendi ilan ettiğiniz ilahlığa göre “kadın şöyle giyer, şöyle yaşar, erkek böyle…” der ve kendi uydurduğunuz gibi yaşarsanız Allah’ın inzal ettiğiyle hükmetmemiş olursunuz, ilan ettiğiniz ilahın kudretini kullanmış olursunuz. Eğer konu cinsellikse, cinselliği kendini takdimde, kendi ürettiğiniz yöntemlerle kullanmış olursunuz. Ama unutmayın, Maide 44, 45, 47. Ayetler böyle yapanlara doğrudan; “kâfir, zalim, fasık” diyor. Yani diyor ki “bunlar Allah yokmuş gibi yaşıyor; Allah yokmuş gibi düşünüyor ve davranıyor, Allah yokmuş gibi düşünüp onu uygulamaya koyuyor, hüküm veriyor, güç iddia ediyor.” Allah yokmuş gibi düşünüp onu uygulamaya koymak hüküm vermektir ve müstakil güç iddiasında bulunmaktır. Bir kişi bu durumdaysa, söylediği “La havle ve La kuvvete”ler boşa gitti demektir. Çünkü “inzal edilenle” hükmetmedi. Hayatımızda önce bunları bulmak, buralara bakmak lazım! Çok açık ve kesin söylüyorum, bu konuyu böyle ele almadan ilerlemek mümkün değil. Mümkün değil! İlerleme yolunda takılan o kadar çok kişi biliyorum ki… Çok önemli sanılan zatların takılıp kaldıkları yer burasıdır. Allah bu ayetleri inzal etmemiş gibi yaşayan, olduğu yerde zınk diye kalır. O çok önemli sanılan kişiler (belki farkında değiller ama) Allah yokmuş gibi yaşayan bir pozisyona düştükleri için ilerleyemiyorlar, ilerleyemezler! “B” döngüsüne giremezler! Öneririm size, kendinizi test etmeye Ahzab Suresi 59. Ayetten başlayın. Açın bakın Ahzab-59’a. İlerlemek isteyen talip için Ahzab-59 çok önemlidir. Eğer talipseniz lütfen bakın, kendinizi test etmeye o ayetle bir başlayın.
AYETTEKİ İHLASLI KULLAR KAPSAMINA GİREBİLMEK
Tefekkür etmekte olduğumuz bir metin vardı, 15. Tefekkür Paylaşım Sayfasını birlikte ele alıyorduk, ona devam edelim:
“Vehmin zulmetine dalarak Muhtariyet iddiasıyla “DECCALİYET KISIR DÖNGÜSÜ”ne nefsinin şerri yönüyle dâhil olan örtücü ilahın, ALLAH Yokmuş Gibi veya sanki O, EhadüsSamed Değilmiş Gibi davranarak nefsine zulmeden zalimlik kimliği “A” Takdim Formu “BEN”in bilinci şeytani vasıflıdır, yani bu bilinç şeytanın yatağıdır. Şeytani telkin ile görevlilerin tesir yeri bu bilinçtir.”
Burası önemli: “ŞEYTAN” denilince yalnızca cin taifesini yani sizin dışınızda size şeytani telkinde bulunacakları düşünürseniz şeytani davranışlardan korunmada yeterince tedbir almamış olursunuz. Hatta “A” Takdim Formu “BEN”inizi korumuş bile olabilirsiniz. Oysa esas korunmanız gereken “A” Takdim Formu “BEN” bilincinizdir, çünkü esas şeytani vasıf ondadır. “A” Takdim Formu “BEN” bilinci şeytani vasıflı olduğu için, şeytanın direkt irtibat kurabileceği bir bilinç, bir veri tabanı olduğu için şeytani telkinle görevli olanlar ancak bu bilince tesir edebilir, bu bilinci motive eder, bu bilinci dürterler. Böylece onun daha örtücü davranmasını, davranırken de amellerini süslü görmesini sağlayabilirler. Dolayısıyla, korunulması gereken en önemli şeytani vasıf “A” Takdim Formu “BEN”dir, yani vehmin zulmetidir. O en önemli şeytandır, “büyük şeytan” aslında odur.
“A” Takdim Formu “BEN”in yetenekleri ise şeytani telkinle görevli olanların her türlüsünden yüksektir. “A” Takdim Formu “BEN” Bilincini fonksiyonsuzlaştırmak bu bakımdan en öncelikli ve en önemlidir. Fonksiyonsuzlaştırmanın gerçekleştirilmesiyle Sâd 82 ve 83. Ayetlerde de belirtildiği üzere şeytani telkin ile görevlilerin tesiri çalışmaz olur.”  
“A” Takdim Formu “BEN” öyle bir şeytani pozisyondur ki onun o pozisyonu, o yetenekleri, ona tesir eden şeytani telkinle görevli olanlardan çok yüksektir. Çünkü “A” Takdim Formu “BEN” kendindeki Esma-i Külleha’yla (ondaki Ahsen-i Takviym özellikle) muhtariyet ilan etmiştir, tüm esmalardan oluşan bu terkibi sahiplenerek muhtariyet ilan etmiştir. Orada Esma-i Külleha gücü var, o gücü zulmette kullanıldığı için deccalî bir güç var onda. Bu yüzden o yapı deccalın minyatürüdür. Bu bakımdan, “A” Takdim Formu “BEN” bilincini fonksiyonsuzlaştırmak, bu bilincin veri tabanını yok etmek, en öncelikli ve en önemlidir. O fonksiyonsuzlaşınca, Sâd Suresi 82 ve 83. Ayetlerde belirtildiği üzere, şeytani telkinle görevli varlıkların tesiri kalkar.
Sad; 82-83: “İblis dedi: İzzetin adına yemin ederim ki bütün kullarına yollarını şaşırtacağım, ihlâslı kulların hariç olmak üzere.”
Eğer “A” Takdim Formu “BEN”i fark eder, fonksiyonsuzlaşmasını öncelikli hale getirirseniz, görevi şeytani telkin olanların tesir edecekleri bir yer kalmaz, ayetteki ihlaslı kullar kapsamında olursunuz.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER