Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Kemal DEMİRKIRKAN

“SESTEN VE IŞIKTAN KORKARLAR”…

1,5 yıldan beri 3 ayda bir uzatılan OHAL ve buna bağlı olarak hükümete verilen KHK çıkarma yetkisi ile TBMM’nin elinden kanun çıkarma yetkisi alındı.
Sayıştay raporlarının TBMM’ne gelmemesi ve Meclis iç tüzüğünde yapılan değişiklikler ile TBMM’nin elinden denetim yetkisi de alındı.
Yargı erkine sürekli yapılan müdahaleler ve atamalar ile yargı bağımsızlığı sona erdi. Artık hakimler Türkiye Cumhuriyeti adına değil AKP iktidarı adına karar vermeye başladı.
Hükümetin başı kim diye sorsanız ülkenin nerdeyse tamamından Erdoğan cevabını alırsınız. Yasama, Yargı ve Yürütme erkleri, referandumda elde edilen “Evet” yanıtı sonrası zaten çok sesliliğe tahammülü olmayan AKP iktidarı için bulunmaz nimet oldu. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL ile de sonuca ulaştı. Artık herşey tek elde toplandı.
Bugün ülkemizde onlarca insan, yüzlerce gazeteci sadece AKP karşıtı olduğu için, AKP politikalarına direndiği için tutuklanıyor. Kimin hangi sebeple tutuklandığı da belli değil. Artık bir gerekçe dahi arama zahmetine bile katlanmıyorlar.
Sözcü ve Cumhuriyet gazeteleri yıllarca mücadele ettikleri FETÖ yandaşı olmakla suçlanıyor. Enis Berberoğlu herkesin bildiği bir olayı gündeme getirdi diye 25 yıl hapse mahkum edildi.
Onlarca gazete, televizyon kanalı, radyo ve internet sitesi kapatıldı. Tek vatan, tek millet, tek dil sloganından sonra, ‘Tek TV kanalı’ noktasına gelindi. Sosyal medya kontrol altında.
İstenilen kanun tartışılmadan Meclis bypass edilerek KHK ile çıkartılıyor. Kamu memur alım sınavları mülakat denen garabetle yapılıp, sadece yandaşlar kamuda yer buluyor.
Toplum her açıdan baskı altına alındı. Sosyal medyada yazılan her yazı hakaret davası nedeni sayılır oldu. Toplumun bir kısmı çok korkuyor. Bir kısmı ise bunu avantaja dönüştürüp ispiyonculuk peşinde. Gazetelerde yayınlanan haber aynen şöyle; “Keçiören’den Kızılay’a gelmek için otobüse binen M.A. isimli vatandaş, yanındaki bir kişiyle sohbet ediyordu. Bu sırada aynı otobüste bulunan başka bir kişi, M.A. ile birlikte Kızılay’da indikten sonra 155 polis hattını aradı. M.A. ile aynı otobüste Kızılay’a geldiğini söyleyen bu kişi, M.A’nın otobüsteyken Gezi Parkı Eylemleri ile 15 Temmuz Darbe Girişimi’ne ilişkin bir başkasıyla sohbet ettiği ve bu sırada “Cumhurbaşkanına ve devlet büyüklerine hakaret” içeren sözler kullandığı iddiasında bulundu. Söz konusu ihbarcı, M.A’yı Kızılay’da da takip edip, polisin gelmesinin ardından, bir mağazada alışveriş yaparken gözaltına aldırdı ve Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.” Hiç tanımadığı bir adam dedi diye, otobüsteki konuşmaların delili olmaksızın (konuşmak suçsa bile!), M.A hakkında 4 yıla kadar mahkumiyet içeren suçlamalarda bulunuldu. Buna benzer o kadar çok örnek var ki.
***
Siyaset bilimci Dr. Lawrence Britt, 20. Yüzyılda yaşamış faşist liderleri (Hitler’in Almanya’sı, Mussolini’nin İtalya’sı, Franco’nun İspanya’sı, Suharto’nun Endonezya’sı, Pinochet’nin Şili’si) ve rejimlerini inceleyerek faşizmin 14 karakteristik özelliğini tespit etmiş. Ülkenin içinde bulunduğu durumun adının konabilmesi için, bunlara bakıp kendiniz karar verin. İşte Faşizm kriterleri;
– İnsan haklarının aşağılanması ve hor görülmesi
– Düşmanların/günah keçilerinin birleştirici bir neden olarak tanımlanması
– Ordunun ve militarizmin yüceltilmesi
– Kitle iletişim araçlarının kontrol altına alınması
– Ulusal güvenlik takıntısı ile kitleleri kontrol altında tutma
– Din ve yönetimin içiçe geçmesi
– Cinsel ayrımcılığın şahlanışı
– Özel sermayenin gücünün korunması
– Emek gücünün baskı altına alınması
– Suç ve cezalandırma ile toplumun baskı altına alınması
– Aydınların ve sanatın küçümsenmesi
– Adam kayırma ve yozlaşmada sınır tanımama
– Hileli seçimler
– Güçlü ve sürekli milliyetçilik
Son Söz; “Susmak, sesiz kalmak doğru değildir. Onlar vurdukça slogan atmak haykırmak gerekir. Çünkü faşizm sesten ve ışıktan korkar.” Mahir Çayan

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER