Nöbetçi Eczaneler
Hıristiyanlara göre Allah, baba-oğul ve ruhu’l kuds’ten ibarettir. Yani Allah bu üç unsurdan meydana gelmektedir. Bunların hem her biri ayrı ayrı tanrı, hem de üçü birden tanrıdır. Böylece onlar bir çelişki içerisinde hem şirke hem de küfre düşmüşlerdir. Bu bakımdan Hıristiyanlar ve Üzeyir Allah’ın oğludur, Şakira karısıdır diyen ve Hz. Muhammed’in peygamberliğini kabul etmeyen ve O’nun peygamber olduğunu bildiği halde O’na tâbi olmayan Yahudiler ve Hıristiyanlar hem müşrik hem de kâfir olmuşlardır. Onların bu durumları Kur’an’da şöyle açıklanır:
“Yahudiler, ‘Üzeyr Allah’ın oğludur’ dediler. Hıristiyanlar da: ‘Mesih Allah’ın oğludur’ dediler. Bu onların ağızlarıyla geveledikleri sözleridir. (Sözlerini),önceden inkâr etmiş(olan müşrik)lerin sözlerine benzetiyorlar.Allah onları kahretsin nasıl da(haktan batıla) çevriliyorlar.!..Hahamlarını ve rahiplerini Allah’tan ayrı rehber edindiler,Meryem oğlu Mesih’i de.Oysa kendilerine yalnız tek tanrı olan Allah’a ibadet etmeleri emredilmişti. Ondan başka ilah yoktur. O,onların ortak koştukları şeylerden münezzehtir(kusur, eksiklik ve muhtaçlıktan uzak)” (Tövbe/ 30–31)
Cenâbı Hakk Kur’an’da kendisine şirk koşulmasını en büyük zulüm, şirk koşanları da en büyük zalimler olarak ilan etmiştir:
“Üstelik bir yalanı Allah’a iftira edenden daha zalim kim olabilir? Bunlar Rablerinin huzuruna arz olunacaklar, şahitler de şöyle diyecekler: “İşte bunlar Rablerine karşı yalan söyleyenlerdir”. İyi bilin ki: Allah’ın laneti zalimlerin üzerinedir.” Bu ayette Allah’a iftiradan kasıt, ona şirk koşanlardır.” (Hud:18)
“Andolsun, “Allah, Meryem’in oğlu Mesih’tir” diyenler (şirke düşüp) elbette kâfir olmuşlardır. Oysa Mesih onlara: “Ey İsrailoğulları, hem benim, hem de sizin Rabbiniz olan Allah’a ibadet edin. Kim Allah’a ortak koşarsa, şüphesiz Allah ona cenneti haram kılmıştır ve onun varacağı yer cehenemdir. Zalimlerin yardımcıları da yoktur” demişti. (Maide/72)
(Devamı Yarın)
Muharrem Günay
