Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Arısoy

Yarışma – Kocatepe Gazetesi

Murat Arısoy 25 Temmuz 2013 Perşembe 03:00:00
  Bir yarışmaya katıldığınızda, elbette kazanmayı istersiniz.
Evet, size göre en iyi haberi siz yazmışsınızdır, en iyi görüntüyü siz çekmişsinizdir.
Hangi kategoride hangi yarışmaya katıldıysanız, o yarışmayı mutlaka siz kazanmalısınız. Çünkü size göre, sizden iyisi yoktur.
Ama yarışma sonuçları açıklanır, bir bakarsınız, hiç de umduğunuz gibi gitmemiş oylama. Siz, hak ettiğinizi düşündüğünüz ödülleri, plaketleri alamamışsınızdır.
Üzülürsünüz.
Ama bu üzüntü, hiçbir şekilde sizi yolunuzdan alıkoymamalı.
Yarışmaya katılmaktaki en önemli mesaj, “Ben emek verdim”dir.
2013 içinde 3 ulusal kapsamlı yarışmaya katıldım.
KÖŞE YAZISINDA KAYBETTİM
Bu yarışmaların birincisi, Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün düzenlediği Yerel Basını Özendirme Yarışması’ydı.
Bu yarışmaya katıldığım takdirde kazanacağımı düşünüyordum.
Öyle ya, benden iyisi yoktu.
Köşe yazısı dalında iştirak ettim yarışmaya.
Yarışacak köşe yazısını özenle seçtim, gönderdim.
Neticelerin duyurulacağı tarih, “Şu ayın, şu haftası” şeklinde, yaklaşık olarak belirtilmişti.
O tarih geldi, Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün internet sitesine baktım, baktım göremedim.
Aradan kısa bir süre geçti, yine baktım.
Sonuçlar açıklanmıştı, kendi ismimi göremedim.
Oysa yarışmayı kazanacağıma o kadar inanmıştım ki, “Aman canım, geçen yıl dereceye girenleri yazmışlar. Bu yılkiler açıklanmamış daha” dedim.
Tabii bu, sadece kendimi kandırmaktan ibaret bir saflıktı. Zira ödül töreninin yılı 2013’tü ve bu yarışmayı kaybetmiştim.
ŞİİRDE MANSİYON BİLE YOK
Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün yarışmasının oylama sürecinin devam ettiği günlerde, internet üzerinden Tilki Kitap’ın açtığı şiir yarışmasına katıldım.
Gönderdiğim iki şiirden biri, Tilki Kitap’ın yayınladığı Şiir Antolojisi’nde yer almıştı; bu nedenle yarışmada da derece alacağımı ummuştum.
Tilki Kitap’ın jüri ve halk oylaması neticelerini de merakla bekliyordum.
Birinci olamasam bile, en azından mansiyon hakkımdı. Dedim ya, benden iyisi yoktu.
Tilki Kitap da sonuçları internet üzerinden açıklayacaktı. Yine aynı heyecanı yaşadım. İnternet sitesine bir baktım, iki baktım yok.
İki-üç gün geçti.
İçim içimi yiyordu, ödül alacaktım çünkü.
Halbuki bu yarışmada da dereceye girememiştim.
Mansiyon da yoktu.
EKONOMİ HABERİ DE OLMADI
Bu sefer şansımı Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin Başarı Ödülleri’ne katılarak denedim.
Başarı Ödülleri şartnamesinde “yerel basın” ödülü de bulunuyordu, “İşte” dedim. “Tam dişime göre.”
Meğer, “dişimin gücünün yetmediği” bir alan daha varmış.
İlk iki yarışmada yaşadıklarımın neredeyse aynısını yaşadım.
Daha da gülüncü, bu sefer ödül almadığımı, “Başarı Ödülleri verildi” başlıklı haberi okuyunca anladım.
Oturup ağlamadım. Tebessüm ettim hâlime.
“Bu seferlik böyle oluversin” dedim.
“Bu meslekten ekmek yiyorsam, gün gelir bu tür başarılara da ulaşırım” diye düşündüm.
MÜHİM OLAN EMEK VERMEK
Afyonkarahisar Gazetecileri Dayanışma Derneği’nin yarışmasına da böyle bakmak gerekir. Bugün birisi alır ödülü, yarın o ödülü başka bir gazeteci hak eder.
Mühim olan, mesleğe küsmeden; başarmak için uğraş vermek.
En başta da dedim ya, “emek vermek” en güzeli.
O emeği verdiğiniz ortadaysa…
Manevi ya da maddi ödüller alırsınız mutlaka.
Ne diyor Grup Yorum’un bir şarkısı:
“Çalışan, kazanır sonunda…”

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER