Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ramazan Balkan
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

YENİ OTOYOL ve AFYON-II – Kocatepe Gazetesi

Ramazan Balkan 2 Şubat 2015 Pazartesi 02:00:00
  Afyon’un Boğazına Geçen İlmek
Bir önceki yazımızda Osmanlı Devleti’nin ekonomik çöküşüne yol açan gelişmeleri başlatan olayların “Vasco do Gama’nın 1498’de Afrika’nın güneyinden dolaşarak Hint yolunu bulması ve 1498’de Hindistan’ın Kalküta (Calicut) şehrine ulaşması.” olduğunu vurgulamıştık. Hatta Vasco do Gama’nın Kalküta limanına yanaştığında “İşte şimdi Müslümanların (Türklerin) boğazına ilmeği geçirdik” şeklinde tarihe geçen bir söz sarf ettiğinden bahsetmiştik. Hakikaten bu keşif Türklerin boğazına geçen bir ilmek olmuş “Vasco do Gama’nın Ümit Burnu yoluyla Hindistan’a ulaşmasının ardından, ilk parti baharat sevkiyatı 1501’de Lizbon’a vardığında” Osmanlı hakimiyetine geçen ticaret yolları ilk darbeyi yemişti.
Yeni denizyolunun keşfinin ardından özellikle İspanyol ve Portekizli gemiciler doğu ticaretine egemen olmaya çalışırken, donanmalarıyla da Basra Körfezi ve Kızıldeniz’i kapatarak tamamen doğu ticaretinin yön değiştirmesini sağlamışlardır. Böylece Müslüman tüccarları doğu ticaretinden tamamen saf dışı edilirken Akdeniz limanlarına gelen mal akışı da durdurulmuştur. Bunun neticesi bir yandan transit gelir kaybı diğer yandan ise ticaret kervanları ve gemilerin uğradığı liman şehirlerinin ekonomik yönden çöküntüye girmesidir.
Osmanlı Devleti Akdeniz ticaretini korumak ve bölgedeki egemenliğini pekiştirmek için “Mısır seferini düzenlemiş, Piri Reis, Seydi Ali Reis ve Kurdoğlu Hızır Reis komutasında Hint seferleri” düzenlemiş ama Kızıldeniz ve Basra yolu açılamamıştır. Bunun yanında “Kanuni döneminde Fransa’ya ticari kapitülasyonlar verilerek Akdeniz ticareti canlandırılmaya çalışılmış”, hatta “1566 yılında Mısır Beylerbeyine yazılan bir emirname ile Akdeniz ile Kızıldeniz’i birbirine bağlayacak kanal açılması için araştırmalar yapması emredilmiştir.” Eğer bu proje hayata geçirilse idi “Batı Avrupa’dan başlayıp Afrika’nın güneyinden doğuya giden denizyolu 9000 mil iken Kızıldeniz’i Akdeniz’e bağlayacak kanal ile bu yol 4000 mil civarına inecekti.” Doğu ticaretini tekrar Akdeniz havzasına kaydıracak bu proje “Osmanlı kendi içsel yapısı, geleneksel düşünce yapısından sıyrılamaması, gücündeki esnemeler” gibi sebeplerle gerçekleşmemiştir.
“Hindistan deniz yolunun keşfi ile artık Akdeniz, dünya ticaretinin merkezi olma özelliğinin yitirmeğe başlamıştır. Sonuç olarak Osmanlı ülkesi ilerleyen yıllarda çok hızlı bir fiyat artışına, kaçakçılığa, zanaatların duraklamasına, yiyecek sıkıntısına, transit gelirlerinin azalması” gibi sıkıntılarla karşılaşmıştır.
Yukarıda kısa bir tarih gezintisi içinde, Dünya ticaret yollarının Osmanlı ekonomisine verdiği zararı ve Osmanlı Devleti’nin bu zarardan kurtulma çabalarını sunduk. Aynı şekilde yıllarca Afyon üzerinden Ankara’ya giden ve Ege Bölgesi’nin ekonomik merkezi İzmir’i Ankara’ya bağlayan yol, yeni otoyol ile Afyon’u atlarsa Afyon bazında tarihin tekerrürü yaşanacaktır. Düşünün her gün Afyon’dan geçen ve sayıları onbinleri bulan otobüs, kamyon vb. araç Afyon’a uğramayacak. Bu durum yol kenarındaki akaryakıt istasyonları, lokantalar, alışveriş merkezleri gibi ticari merkezlerin müşteri kaybı ve kapanması demektir. Yani Afyon’a para girmeyecek, insanlar işlerini kaybedecek. Yine Afyon’un tüm yolların kesiştiği nokta olması sebebiyle açılan alışveriş merkezlerinin, yatırımların taşınmasını yani sermaye kaçışının olacağını da dikkate alalım.
Gözlerinizin önüne Dünya ticaret yollarının değişmesi ile tarihte ekonomik yönden sönüp giden “Bağdat, Tebriz, Diyarbakır, Erzurum, Şam, Halep, Harput, Sivas, Tokat, Kayseri, Konya, Ankara, Bursa” şehirleri getirin. Ardında otoyolun Afyon dışında geçmesi sonucu birkaç yıl sonra Afyon’unda aynı akibete uğrayacağını düşünün. Bu yazıyı hazırlarken çevreden topladığım bilgilere göre daha önce Afyon merkezli olan Karayolları, Devlet Su İşleri, Mandacılık Enstitüsü gibi Afyon’a katkı sağlayan kuruluşların ağırlığının çevre illere kaydırıldığına dair şikâyetler dinledim. Yine Afyon’a önemli ekonomik katkıları olan Seka’nın veya Şeker Fabrikası’nın atıl hale getirildiği, Afyon’un Havaalanından bile mahrum edildiği gibi diğer olumsuzlukları da buna ekleyin. Bu olumsuzluklardan sonra geride herhalde Afyon��un kalesi ile üniversitesi kalacak. Eğer bir de otoyol kaybedilirse bu Afyon için diğer kayıplarla kıyaslanamayacak derecede ağır zararlar getirecektir.
Burada iktidar partisi milletvekillerine büyük görev düşmekte olup kalıcı bir hizmetle anılmak istiyorlarsa mutlaka otoyolu Afyon’dan geçirmeye gayret etmelidirler. Çünkü Afyon siyasetinde; İsmet ATTİLA Maliye Bakanlığı, H. İbrahim ÖZSOY Sağlık Bakanlığı ve Abdülkadir AKCAN Bayındırlık Bakanlığı sırasında Afyon’a sundukları hizmetleri ile unutulmayan siyasetçilerdir.
Yeni Otoyol ve Afyon başlıklı yazılarımı, Ankara-İzmir Otoyolu’nun Afyon’a uğramadan geçeceği konusunda ilk tartışmaların yapıldığı dört yıl önce bu köşemde paylaşmıştım. O zaman bu proje yalanlanıyordu.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER