29 Mayıs 2013 Çarşamba 03:00:00
Cumhuriyet Halk Partisi Merkez İlçe Başkanı Kemal Demirkırkan, Atatürkçü Düşünce Derneği Afyonkarahisar Şubesi’nde önemli bir ayrıntının altını çizdi. Demirkırkan’ın verdiği mesaj şöyleydi:“Atatürkçü Düşünce Derneği, Türkiye Gençlik Birliği gibi örgütler, Ankara’da ve çeşitli diğer illerde büyük mitinglere katılıyor. Ancak hem ADD’nin, hem TGB’nin yereldeki etkinliklere katılması, yerelde de güçbirliğinin varlığını göstermek için önemlidir.”
2007’DE NE OLMUŞTU?
Bu mesajın iyi anlaşılması gerekiyor. Hakikaten, 2007’deki Cumhuriyet Mitingleri’nden birine muhabir olarak katılan, diğerlerini de televizyondan izleyen birisi olarak, bu mesaja kulak verilmesinin yararlı olacağını düşünüyorum. 14 Nisan 2007’de Ankara’da, Tandoğan’da bir Ankaray durağından diğer Ankaray durağına yarım saatte ilerleyebilmiştim. Kalabalığın bir kolu da Anıtkabir’deydi.
BİRLİK DERKEN AYRILMAK
2007’de Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde başlayan bu mitingler, “seçim” kararının alınmasıyla iktidara karşı muhalefetin birleşmesi şeklinde sunulmuştu. 22 Temmuz 2007 seçimleri gösterdi ki, “esaslı” bir birleşme aslında Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy veren seçmende olmuştu, iktidar safları daha sıklaşmıştı. Muhalefet ise adeta daha parçalı görünüyordu. CHP, kendisinden ayrılacağını bile bile DSP ittifakını kabul etmiş, seçimlerden sonra da 13 DSP’li, CHP’den ayrılmıştı. “Birlik” değil, “seçim ittifakı” hâline gelen bu süreç, aynı zamanda “sokağa dökülen” milyonların da nefesinin tükenmesi anlamını taşıyordu. “Sağcılar şuraya, solcular şuraya oy versin” çağrısı da sürecin kendi içinde ayrışmasına neden olmuştu. “Birlik” mesajı verilirken aslında “ayrılık” vurgusu yapılıyordu.
2007’nin ardından da çeşitli mitingler, gösteriler yapıldı; ancak hiçbiri “milyonlar”la ifade edilmedi.
YERELDEKİ HER EYLEM KONUŞULUR
Şimdilerde tüm milli bayramlarda Türkiye Gençlik Birliği önderliğinde büyük buluşmalar gerçekleştiriliyor. Ancak bu büyük buluşmalar, bazen yaygın basın kuruluşlarında yer buluyor, bazen bulamıyor. Milli bayramlarda, örneğin Afyonkarahisar’da, “resmi” kutlama dışında CHP dışında herhangi bir parti ya da demokratik kitle örgütünü göremiyoruz. Etkinliğin artması için, yerel damarların da çalışması gerekiyor. Hatta iddiam şudur ki: Afyonkarahisar’daki 250 kişilik gösteri, Ankara’daki 1 milyon kişilik mitingden daha fazla etki bırakır. Çünkü yerelde bu, mutlaka bir haberdir. Kahvehanede, berberde, otobüste, minibüste, parkta, piknikte mutlaka bir sohbet gündemi hâline gelecektir.
Cumhuriyet Halk Partisi Merkez İlçe Başkanı Kemal Demirkırkan, Atatürkçü Düşünce Derneği Afyonkarahisar Şubesi’nde önemli bir ayrıntının altını çizdi. Demirkırkan’ın verdiği mesaj şöyleydi:“Atatürkçü Düşünce Derneği, Türkiye Gençlik Birliği gibi örgütler, Ankara’da ve çeşitli diğer illerde büyük mitinglere katılıyor. Ancak hem ADD’nin, hem TGB’nin yereldeki etkinliklere katılması, yerelde de güçbirliğinin varlığını göstermek için önemlidir.”
2007’DE NE OLMUŞTU?
Bu mesajın iyi anlaşılması gerekiyor. Hakikaten, 2007’deki Cumhuriyet Mitingleri’nden birine muhabir olarak katılan, diğerlerini de televizyondan izleyen birisi olarak, bu mesaja kulak verilmesinin yararlı olacağını düşünüyorum. 14 Nisan 2007’de Ankara’da, Tandoğan’da bir Ankaray durağından diğer Ankaray durağına yarım saatte ilerleyebilmiştim. Kalabalığın bir kolu da Anıtkabir’deydi.
BİRLİK DERKEN AYRILMAK
2007’de Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde başlayan bu mitingler, “seçim” kararının alınmasıyla iktidara karşı muhalefetin birleşmesi şeklinde sunulmuştu. 22 Temmuz 2007 seçimleri gösterdi ki, “esaslı” bir birleşme aslında Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy veren seçmende olmuştu, iktidar safları daha sıklaşmıştı. Muhalefet ise adeta daha parçalı görünüyordu. CHP, kendisinden ayrılacağını bile bile DSP ittifakını kabul etmiş, seçimlerden sonra da 13 DSP’li, CHP’den ayrılmıştı. “Birlik” değil, “seçim ittifakı” hâline gelen bu süreç, aynı zamanda “sokağa dökülen” milyonların da nefesinin tükenmesi anlamını taşıyordu. “Sağcılar şuraya, solcular şuraya oy versin” çağrısı da sürecin kendi içinde ayrışmasına neden olmuştu. “Birlik” mesajı verilirken aslında “ayrılık” vurgusu yapılıyordu.
2007’nin ardından da çeşitli mitingler, gösteriler yapıldı; ancak hiçbiri “milyonlar”la ifade edilmedi.
YERELDEKİ HER EYLEM KONUŞULUR
Şimdilerde tüm milli bayramlarda Türkiye Gençlik Birliği önderliğinde büyük buluşmalar gerçekleştiriliyor. Ancak bu büyük buluşmalar, bazen yaygın basın kuruluşlarında yer buluyor, bazen bulamıyor. Milli bayramlarda, örneğin Afyonkarahisar’da, “resmi” kutlama dışında CHP dışında herhangi bir parti ya da demokratik kitle örgütünü göremiyoruz. Etkinliğin artması için, yerel damarların da çalışması gerekiyor. Hatta iddiam şudur ki: Afyonkarahisar’daki 250 kişilik gösteri, Ankara’daki 1 milyon kişilik mitingden daha fazla etki bırakır. Çünkü yerelde bu, mutlaka bir haberdir. Kahvehanede, berberde, otobüste, minibüste, parkta, piknikte mutlaka bir sohbet gündemi hâline gelecektir.