Nöbetçi Eczaneler
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar dün Afyonkarahisar’ı şereflendirdi.
Afyonkarahisar’da ilk olarak Vali Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı’nı makamında ziyaret eden KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve beraberindekiler daha sonra sırasıyla, Afyonkarahisar Belediyesi’ni, Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit, Dul ve Yetimleri Derneği’ni ve Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası’nı ziyaret etti.
Kocatepe Zirvesi’ne çıkarak Atatürk Anıtı’nı, dönüşte de Yüzbaşı Bayburtlu Agah Efendi Şehitliği’ni ziyaret eden KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Afyonkarahisar’daki Kıbrıs Gazileri ile de biraraya geldi.
Bugünü de Afyonkarahisar’da geçirecek olan Sayın Tatar’a, AKÜ tarafından fahri Doktora ünvanı verilecek.
Dün, aynı zamanda KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanlığı görevinde 3’üncü yılını tamamladı başarıyla…
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ziyaretleri sırasında yaptığı konuşmalarda hep Türk Milleti’nin birlik, beraberlik ve bekasından bahsetti. Afyonkarahisar’a gerçekleştirdiği ziyaretin KKTC ile Afyonkarahisar arasındaki gönül bağını pekiştirmesi açısından önem taşıdığına işaret etti KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar.
GÖNÜL BAĞINI
SAĞLAYAN VESİLELER
Peki, Afyonkarahisar ile yavru vatan KKTC arasında nasıl bir gönül bağı var, hatırlayalım isterseniz…
KKTC İle Afyonkarahisar arasındaki gönül bağı Osmanlı döneminde Kıbrıs’tan Karahisar-ı Sahip’e atanan müsahib ya da ayan diye anılan idarecilerle başlar. Bilinen; Turunçoğlu ailesi bunlardandır.
KKTC ile Afyonkarahisar arasındaki gönül bağı, Rum-Yunan zulmünün Kıbrıs’ta zirveye ulaştığı 1950’li yıllara dayanır. Türkiye’nin her yanında Türk Gençliği şimdiki gibi Kıbrıs üzerinde iki ayrı devlet fikrini savunan “Ya Taksim-Ya ölüm” mitingleri düzenlerken Afyonkarahisar’da da bu mitingler düzenlenmiştir. Bugün Ersin Tatar’ın Afyonkarahisar’ı şereflendirdiği gibi o günlerde Afyonkarahisar’ı şereflendiren Kıbrıs Türklerinin önderi Dr. Fazıl Küçük’e, Afyonkarahisar Zafer Meydanı’nda, Dumlupınar’daki “Şehit Sancaktar Mehmetçik Anıtı’nın tablosu armağan edilmiştir. Bu anı ölümsüzleştiren fotoğraf karesi KKTC’de Dr. Fazıl Küçük Müzesi’nde mevcuttur.
KKTC ile Afyonkarahisar arasındaki gönül bağı Afyonkarahisar’ın Kıbrıs’taki şehidi Piyade Üsteğmen Nazmi Saatçi’ye dayanır. Afyonkarahisar’da bir mahallede ismi yaşayan Nazmi Saatçi, 1947’de Afyon’da doğmuş, Beşparmak dağlarında Rum mevzilerine taarruz ederken 29 Temmuz 1974’de şehit düşmüştür.
KKTC ile Afyonkarahisar’ın bağı Kıbrıs’ta şehit düşen piyade er Hasan Karaağaç’a dayanır. Bugün şehir merkezindeki bir mahallede ismi yaşayan Hasan Karaağaç 1953 yılında Afyonkarahisar’da dünyaya geldi. Kıbrıs Barış Harekatı’na katılan Türk askerlerinden birisi iken 2 Ağustos 1974 günü Lapa Köyü yakınlarında ağır yaralandı. Ankara GATA’ya sevk edildi. 22 Ağustos 1974’de şehit oldu.
Nadir Güneş, Ali Borçin, Bayram Gündüz, İbrahim Köse, İbrahim Yolal, Lütfi Çiftçibaşı, Mehmet Avcı, Mehmet Demir, Mevlüt Mercan, Sami Küpeli, Ömer Doğan 1974 yılında Kıbrıs’da şehit düşen diğer Afyonkarahisarlı şehitlerimizdir. KKTC’deki tapumuz olan şehitliklerde yatmaktadırlar.
Tıpkı Kocatepe sırtlarında, Dumlupınar önlerinde Anadolu’dan kardeşleri ile kucak kucağa satan Kıbrıslı şehitlerimiz gibi…
CEDDİMİZİN 80 BİN ŞEHİT VEREREK FETHETTİĞİ KIBRIS
Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile Yavruvatan KKTC arasındaki her türlü ilişkiyi geliştirmeyi amaçladıklarını belirten Sayın Ersin Tatar, dün Afyon’da özetle şunları söyledi:
“Biz hâlâ izolasyon ve ambargo altındayız. Çünkü halkımı diz çöktürerek güneydeki Rum Cumhuriyeti’ne yama yapmak için birtakım oyunlarla karşı karşıyayız. Bundan 20 yıl önce Birleşmiş Milletler’in hazırladığı Annan Planı’ndan sonra bizler büyük bir fedakârlık yaparak buna ‘evet’ dememize rağmen karşı taraf ‘hayır’ demiş, buna rağmen tek taraflı Avrupa Birliği’ne alınmışlar, bize verilen vaatler ise tutulmamıştır. Bizim de Türkiye ile daha sıkı entegrasyonlar geliştirmek suretiyle gerek ihracatımızı, gerek birtakım hizmetlerimizi Türkiye üzerinden ve Türkiye ile birlikte geliştirilmesi çabası içindeyiz.
Kıbrısımızın kültürü ile Kıbrısımızın eserleri ile her Türk insanının görmesi gereken bir yer olarak değerlendiriyorum. Çünkü tarihimiz çok zengin. 1571 yılında Osmanlı donanmasının 80 bin şehit vererek fethettiği Kıbrısımızın, keşfedilecek çok alanı vardır.
KOCATEPE’DEN DÜNYAYA: KIBRIS TÜRKLÜĞÜN
KOPMAZ PARÇASIDIR
Afyonkarahisar’da ve Kocatepe’de şu mesajı veriyoruz: Türklük için, milletimiz için, bu milletin kopmaz bir parçası olan Kıbrıs Türk Halkı için, bu bölgenin tarihi değeri ve milletimizin bekası için, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonraki süreçte Kıbrıs Türk Halkı ile birlikte bu mücadeleleri vermiştir. Kıbrıs’ta hep Anadolu’ya bakarak mücadelemizi sürdürebildik. Şu anda yürütmekte olduğumuz yeni siyasetimiz federal bir ortaklık değil, iki devlet formülü ile bir anlaşmanın olabileceğidir. Kuzey Kıbrıs Türk Devleti, kuzeyde egemen bir devlet olarak bir anlaşmanın parçası olabilirse o zaman Türkiye ile bağlarını kimsenin kopartması mümkün değildir.
Türkiye ile olan anlaşmalarımız ve işbirliğimiz giderek artar ve devam eder. Doğu Akdeniz’de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni bir kale olarak muhafaza etmek ve geliştirmek milletimiz için fevkalade önemlidir.
AZERBAYCAN, KKTC VE
TÜRKİYE…
3 DEVLET, 1 MİLLETTİR
Geçenlerde bunu Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile de Bakü ziyaretimde paylaştım. Bir millet üç devlet ilkesinin yaygınlaşmasını temenni ettim. Mücadelemiz büyük milletimizin bu coğrafyadaki varlığının, özgürlüğümüzle, bağımsızlığımızla, hürriyetimizle ve onurlu yaşamamızla inşallah gelecek nesillere emanet edildiğinde, onların şanlı tarihimize yakışacak şekilde sürdürmesi ile mümkün olacaktır. Aynı milletin evlatları olarak varlığımızın devamı, bütün Türk Devletlerinin en güneydeki temsilcisi olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bekası ve geleceği bütün millet için önemlidir. Çünkü biz Kıbrıs’ta büyük milletin kopmaz bir parçasıyız.”
Sezer Küçükkurt
