Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

MİLLETLER ALLAH’IN ÂYETLERİDİR -1

Kur’an-ı kerimde Allah’ın varlığını, birliğini, gücünü ve kudretini gösteren belgelere ayet denilir. Âyet kavramını iki bölümde ele almak gerekir. Aslında âyet ilahi mesaj/ İlahi mesajın bölümleridir. Bu anlamda Kur’an’daki sureleri meydana getiren ve duraklarla birbirinden ayrılan bölümlere ayet denir. Bunlar Tenzili/indirilmiş ayetlerdir. Birde Tekvini ayetler vardır ki ay, yıldız, güneş, uzay, dünya, canlı ve cansız varlıkların hepsi Allah’ın varlığını, birliğini, gücünü kudretini gösteren ayetler/delillerdir. Aslında ayet kavramını da bu şekilde açıklamak gerekir. Âyet Yüce Allah’ın varlığını, birliğini, gücünü, kudretini gösteren delillere denir. Nitekim Rum suresi 22. ayette insanların milletler/şubeler halinde yaratılması, renklerinin ve dillerinin ayrı ayrı yaratılmış olması Allah’ın varlığını, birliğini, gücünü, kudretini gösteren ayetler/deliller olarak takdim edilir. Kur’an-ı kerim ilahi kitaplardan ve kitabı ekber denen Kâinat kitabından söz ederken bir de en büyük kitap olarak insandan söz eder.
İnsan muazzam bir kitaptır. Maddesi, ruhu, cesedi ile muazzam bir kitaptır. Küçük bir evrendir, kâinatın nümunesidir. Çünkü ilâhi mesajların muhatabı insandır. İnsan en büyük kitaptır çünkü insan Halifetullah/Alllah’ın Halifesi olarak yaratılmıştır.
Mukri (okuyucu) Kur’anı bilerek okuyorsa (Tanrının) diğer kitabını niçin kabul etmiyor? Kur’an okuyan birine anlattım ki: Kur’an, de ki; Tanrı’nın sözleri için deniz mürekkep olsa, bir misli de ona ilave edilse sözler bitmeden deniz tükenirdi (Kur’an, Kehf suresi, Âyet.109) buyuruyor. Kur’an elli dirhem mürekkeple yazılabilir. Bu Tanrının ilminden bir işaret bir parçadır ve O’nun bütün bilgisi bundan ibaret değildir. Bir attar bir kağıt parçasına ilaç sarsa, sen: “Bütün dükkan bunun içinde” der misin? Bu aptallık olur. Nihayet Musa, İsa ve daha başkaları zamanında da Kur’an vardı; Hak kelamı mevcuttu. Fakat Arapça değildi. (FİHİ MAFİH,sayfa 128-129) Buradaki Tanrı’nın diğer kitabından kasdın, ‘En büyük Kitap-Kitabı Ekber’ dir.. Ayrıca diğer peygamberlere gönderilen kitaplar da bu mesajın içine girer. Önemli olan Allah’ın varlığının, birliğinin ve gücünün delilleri-âyetleri olan kâinatı okumak ve insanı-kendimizi tanımaktır. (FİHİMAFİH sayfa 129, İst 1985, Milli Eğtim Basım Evi, çeviren Meliha Ülker TARIKÂHYA)
Yusuf suresinde de iman etmek isteyenler için göklerde ve yerde nice ayetler-deliller olduğuna dikkat çekilir:
“Göklerde ve yerde (iman etmek için) nice âyet (delil) vardır ki onlar, (ibretle bakmayıp) ondan yüz çevirerek üstünden geçerler.” (Yusuf 12/105) Yani bakarlar fakat görmezler, kainatı, kitabı ekberi, Allah’ın varlığını birliğini gösteren delilleri okuyup, anlayamazlar..Gördükleri halde kördürler, işittikleri halde sağırdırlar.. Nitekim gerçekleri göremeyip, anlayamayanlara Kur’an sağır ve kör diye hitap eder.
“Bu (ceza)nın sebebi şudur: Bir topluluk, kendilerinde bulunan (güzel ahlâk)ı değiştirmedikçe Allah onlara verdiği bir nimeti/güzel bir durumu değiştirmez. Allah, şüphesiz hakkıyla işitendir, bilendir.” (Enfal suresi: 53.)
Âyet-i kerîmede görüldüğü gibi, toplumsal değişmenin, çöküş ve azabın sebebi, fertlerin kendi iradeleriyle inanç, ahlâk ve yaşayışlarını bozmuş olmalarıdır. İyi, saadetli toplum olmamız için de halimizi ve yaşantımızı Allah’ın emirlerine uyarlamamız lazımdır. (H. T. FEYİZLİ, FEYZÜ’L FURKÂN)
“…Muhakkak ki bir toplum özlerini (iç dünyalarını ve güzel ahlaklarını) değiştirip bozmadıkça, Allah da onların durumunu değiştirip bozmaz. Allah (emirlerinden yüz çeviren) bir kavme bir kötülük dileyince, artık onu geri çevirecek yoktur. Onlar için O’ndan başka bir velî (koruyup yardım eden) yoktur.” (Rad suresi:11.)
(Devamı Yarın)

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER