Milletvekillerimiz için 4+4+4 – Kocatepe Gazetesi

7 Mart 2012 Çarşamba 02:00:00
  Türkiye’nin gündemi çok hızlı değişiyor. Haftada bir, yeni bir konu, yeni bir kavram tartışır olduk. Biz yeni konuları tartışırken eski tartışma konularındaki “büyük”lerin istediği düzenlemeler yapılıyor bile.
Gündemin sürekli kapsamlı ve kutuplaşmaya varan şekilde değiştirilmesi, konuların takibini de zorlaştırıyor.
***
Meselâ kesintisiz eğitimin, kesintiliye dönüştürülmesi çalışması var gündemde. Düzenlemenin 28 Şubat’ın yıldönümünden hemen önce ve hemen sonra konuşulması bir yana, ülke-mizin iktisadi yetersizliğini de hatırlamamız gerek.
Çocuğunun yaşı kaç olursa olsun, okuma-yazma öğrendikten sonra dükkanında çalıştırmak isteyen esnaf yok mu?
Çocuğunun gücünden tarlada yararlanmak isteyenlerin sayısı çok mu az?
“Çocuğum reşit olsun da işi ona bırakayım” diyenlerin sayısı bir elin parmakları kadar mı?
Kaldı ki “Çocuğum, iyi okulları bitirsin. Bitirsin de mezunlara iş mi var” diyen velilere ne cevap vereceğiz?
***
Eğitim sisteminde, buna bağlı olarak iktisat sisteminde asıl kalkınmışlık ve istihdam konuları masaya yatırılmalı. Yoksa 20 sene okuyan da iş bulamayabiliyor, okuma yazma bilmeyen de… Ya da tersini söyleyelim: Okuma-yazma bilmeyen de iş bulabiliyor, 20 sene okuyan da…
***
Eğitim sistemi ile ilgili gündeme getirilen 4+4+4 önerisi, kafamda başka “ampül”lerin yanmasına neden oldu.
Biz bu sistemi önce milletvekilleri, sonra da belediye başkanları için kullanabiliriz.
2007 yılında kabul edilen Anayasa değişikliği ile genel seçimler 4 yılda bir yapılacak. Önerdiğim sistem, tam da bu duruma uyum sağlıyor. Ancak parti içi tüzükleri, kuralları, teamülleri bu sistemde bir kenara bırakmak gerek. Tabii bu arada, genel seçimler, Cumhurbaşkanlığı seçimleri 4 yılda 1 yapılacakken, belediye seçimleri neden 5 yılda bir yapılacak? Bunu da sorgulamalı.
***
Önerim açık: Milletvekillerimizi 12 yıllığına seçelim. Böylece iktidar ve muhalefet partilerinin milletvekillerinin kabul edebileceği 4+4+4 formülü bulunmuş olur.
Meselâ, 12 Haziran 2011’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne seçilen milletvekilleri, 2015’teki genel seçim dönemi geldiğinde, partilerinin genel başkanlarına sorsunlar:
-Efendimiz, ulu liderimiz, bu dönem de vekilin olayım mı?
-Tez liste getirile, ismin yazıla!
***
“İsmin yazıla” denilen milletvekili, halkın sandıkta oy atmasına gerek kalmadan bir 4 yıl daha vekil koltuğunda otursun. 2019 seçimleri geldiğinde tekrar aynı işlem yapılır. Böylece bir vekil, tam 12 sene milletvekili olur.
***
-Efendimiz, ulu liderimiz, haşmetlimiz, bu dönem de beni vekil tayin edecek misiniz?
-Bre mel’un, yıkıl karşımdan…
İşte bu diyalogdaki milletvekili için, bağlı bulunduğu partideki siyasi yaşamı sona ermiş demektir. Onun yerine genel seçimlerde bir aday bulunur ve süreç işler.
***
Her seçimde milletvekillerinin 4+4+4’lük dilimlerin hangisinde yer aldığı belirlenir. Böylece kimin üzerinin çizileceği, kimin yola devam edeceği de anlaşılır.
Mevcut sistem, formülle izah edilmiş olur. Önerimin tek farkı bu.
***
Peki bağımsız adaylar ne olacak?
Onların da bağlı bulundukları bir “ağa” vardır elbet. Ağa bahşişine karar olmaz, ağanın eli tutulmaz. Parti mensubu milletvekilleri parti liderlerine soracaklar madem “Beni vekil yapar mısınız” diye; bağımsız adaylar da ağalara soracaklar. …
***
Velhasıl…
4+4+4 sistemini eğitimde değil, siyasette uygulayalım.
Sen sağ, ben selamet!