Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

NAMAZDAN SONRA OKUNAN SURE VE DUALAR

Muharrem Günay 18 Haziran 2011 Cumartesi 03:00:00
  AYET’EL KÜRSİ (1)
Bismillahirrahmanirrahim. Allahü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm. Lâ tehuzühû sinetün ve lâ nevm. Lehû mâ fis-semâvâti vemâ fil erd. Menzellezî yesfeu indehû illâ biiznihi. yalemü mâ beyne eydîhim vemâ halfehüm velâ yühîtûne biseyin min ilmihî illâ bimâ sâe vesia kürsiyyühüssemâvâti vel erd. Velâ yeûdühü hifzuhumâ ve hüvel aliyyül azîm
Ayet’el Kürsi’nin Anlamı
Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adı ile. Allah, kendinden başka hiçbir ilâh yokdur. (O), Hayy ve Kayyûmdur. Onu ne bir uyuklama, ne de bir uyku tutabilir. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Onundur. Onun izni olmadan, nezdinde kim şefâ’at edebilir? O (yaratdıklarının) önlerindeki ve arkalarındaki gizli ve âşikâr her şeyi bilir. Onun ilminden, yalnız kendisinin dilediğinden başka hiçbir şey kavrayamazlar. (Mahlûkatı). Onun kürsüsü gökler ve yeri kaplamışdır. Bunların (yerin ve göğün) koruyuculuğu Ona ağır da gelmez. O, çok yüce, çok büyükdür.
Âyet-el Kürsi’nin İmanı Koruyan Sırrı
Bilindiği gibi îmânın temeli Tevhiddir. İnsanlar îmân ettikten sonra Tevhide karşı sıcak ilgilerini korumak zorundadır. Ancak hâdiseler karşısında özellikle günlük yaşamın akışı, çoğu kere nefsin tevhide saygısını sarsar ve de zaman içinde iman yavaş yavaş solar. Bu sarsıntının temelindeki yanılgıların tümünü Âyet-el Kürsî yok etmektedir.
Şimdi îmânımızı tehdit eden noktalara bir göz atalım. İmân edip tevhidi tasdik ettikten sonra yani Allah’dan başka güç ve tapınılacak mâbud olmadığını tasdik ettikten sonra günlük hayatımızda hâlâ bazı etkileri güç sanırız. Bunun en çok rastlanan örneği paradır. Paranın bir ben-zeri siyasî güçlerdir. İnsanlar tâ Hz. İbrahim devrinden beri siyasî güçlere teslim olmuş bunları kaderlerini etki-leyen kuvvetler olarak görmüşlerdir. Tüm peygamberler bu yanlış kanaatı silmek için mücadele vermişlerdir. Ancak İslâm tevhidi imana gerçek netliği getirmiştir. İşte Âyet-el Kürsî özellikle üçüncü bölümde maddeler halinde açıkladığımız cümlelerle zahirdeki etkiler karşısında yanılgıya kapılmamamızı emrediyor. Ayet-el Kürsî okuyan bir insan okunduğu zaman kalbdeki dirilik halinde akıl almaz âhenkleri yansıtacağı gerçeğidir. Âyet-el Kürsî’nin îmân zaaflarından koruyan gücünün ne kadar önemli olduğunu unutmayınız. Îmânınızda bir solgunluk hissetiğiniz zaman hemen ilâhî bir nimet olan Âyet-el Kürsî’ye sarılın ve defalarca okuyun. Ancak hiç hatırdan çıkarmamamız gereken önemli konu. Âyet-el Kürsî’nin bilimsel tanımları içinde tevhid konusunda hataya sapmamamızın gereğidir. Yani Allah’dan gayri etkilere kulluk etmemeliyiz. Âyet-el Kürsî’nin koruma sırrı tevhid sırrında gizlidir. Âyet-el Kürsî’nin bu hikmeti iç içedir, âyet okundukça iman güçlenir. İman güçlendikçe Âyet-el Kürsî’nin hıfzı, eman hikmeti bizi himayesine alır. Namazlardan sonra ve tes-bihten önce Âyet-el Kürsî okumamızın bir büyük hikmeti ise bir tarz iman tazelemedir. Asr-ı Saadet’teki yüce İslâm yıldızlarının çağımız mü’minlerinden en önemli farkı tevhid deki ihlâstır. Tek tek bu yücelerimizi hatırlarsak onların cesareti, merhameti ve sahâlarındaki güçlülük hep Âyet-el Kürsî’nin tanımladığı tevhide ihlâsdan gelmektedir.
İslam âlimlerinden bir kısmı namazdan sonra Ayet-el Kürsi’nin müezzin veya imam tarafından aşikar-açıktan sesli okunmasını mekruh, gizli okunmasını vâcip saymışlardır. Aynı zamanda her ferdin okumasını da gerekli görmüşlerdir.
Bazı İslam âlimleri ise aşikar-açıktan okumayı daha faziletli görmüşlerdir ki, özellikle zamanımızda Âyet-el Kürsi’yi bilmeyenlerin veya yanlış bilenlerin öğrenmesi bakımından iyi bilen birisi tarafından (imam veya müezzin) sesli olarak tesbihattan önce okunmasında ve dinleyenlerinde içinden tekrarlayarak okumasında yarar vardır.
(Devamı Yarın)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER