Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Patlamanın yankıları sürüyor – Kocatepe Gazetesi

Sezer Küçükkurt 12 Eylül 2012 Çarşamba 03:00:00
  25 şehidimizin acısı ve arkasından gelen “hediye” krizinin artçı etkileri halen sürüyor. Şimdi herkesin ağzında “Afyonkarahisar Valisi’nin durumu ne olacak?” sorusu var.
Yorumların bini bir para… Herkes durumu kendine göre özetliyor. Kimisi “Vali garanti değişir” derken, kimisi de “Hükümet şimdi daha bir destekler” fikrinde…
Elbette ki bu sözler şimdilik “söylenti”den öteye geçemiyor. Durumu zaman netleştirecek.
Rivayet muhtelif
Şehitlerin acısı biraz yatışınca, ortalıktaki toz duman dağılınca patlamanın nasıl olduğu, bu faciaya nelerin yol açtığına yönelik görüşler de detaylanmaya başladı. Sıradan vatandaş, “Tarlalara savrulan, sokaklara dökülen bombalar bile patlamazken, depoda, istifli, sıralı, uzmanlarının elindeki bombalar nasıl oluyor da patlıyor?” sorusuna cevap arıyor. Takdir edileceği gibi bu soruların cevapları da muhtelif… Bu konuda da doğruyu zaman gösterecek.
İlginç ve önemli detaylar
Ana Muhalefet Partisi lideri “Cep telefonuyla patlatılmış olabilir. Patlama yüzde 99 sabotaj” açıklamasındaki notunu “Yüzde 99.5”a yükseltti. Zihinlerdeki soru işaretleri giderek artıyor. Tüm bu iddialardan bir gün önce Yurt Gazetesi yazarı Atilla Akar’ın ortaya attığı sorular tüm bu değerlendirmelere yeni bir bakış açısı sağlıyor. Bize oldukça ilginç geldiği için aktarmak istiyoruz:
“Aklıma gelen şu soruyu sormadan edemeyeceğim. TSK açıklamasına göre bombalar 4 Eylül’de Susurluk’tan Afyonkarahisar’a yollanmaya başlanıyor. Patlama 5 Eylül 21,15’te vuku buluyor. O süre zarfında bunlar nasıl, hangi araçlarla, kimler tarafından nakledildi? Bu arada o mesafe ve zaman içinde hiç konaklama, mola verildi mi? Sıra dışı bir bekleme, duraksama oldu mu? Bu esnada kamyonlara ‘Yabancı’ birileri yanaştı mı? Bir ’Tuhaflık’ oldu mu? Mühimmat sandığı benzeri bir sandık bu esnada ya da daha öncesinde yüklenmiş olabilir mi? Daha da vahimi; erler o akşam depoda şüphe ya da ihbar üzerine ‘Anormal bir sandık’ arıyor olabilirler miydi?”
Gördüğünüz gibi sorular ilginç ve bir o kadar da önemli.
Görülen o ki, kim ne derse desin, resmî makamlar ne kadar üstelerse üstelesin vatandaşın gözünde sabotaj şüphesi daha baskın. Umarız kısa sürede incelemeler tamamlanır da bu soru kargaşası sona erer.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER