Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

ŞEFKAT PEYGAMBERİ HZ. MUHAMMED YAZILARI 13

Muharrem Günay 13 Şubat 2012 Pazartesi 02:00:00
  CAHİLİYYEDE KADIN DEĞERSİZ BİR YARATIKTI.
Cahiliyyede kadın değersiz bir yaratıktı. Erkek onun bütün haklarından yararlandığı halde o, hiçbir hakkını kullanamazdı. Mihri elinden alınır ve sırf zarar vermek ve zulmetmek için bekletilirdi. (Bakara suresi; 231) Kocasından haksızlık görür onun tarafından terk edilirdi. Bazan da askıda bırakılırdı. (Nisa suresi; 129) Sırf erkeklerin yiyebildiği, kadınların tamamen yoksun bırakıldığı bazı yiyecekler de mevcuttu.•(En’am suresi; 140) Bir erkek rahatlıkla dilediği kadınla herhangi bir sınırlamaya maruz kalmadan evlenebilirdi. (Nisa suresi; 3)
Kız çocuklarından duyulan nefret onları diri diri toprağa gömecek noktaya gelmişti. Meydanî’nin anlattığına göre Heysem b. Adiy şöyle der: “Arap kabileleri arasında (ilk doğan ) kız çocuklarını diri diri toprağa gömme olayı geçerli bir hadiseydi. Bu işi onda biri yapardı. İslâm geldiği zaman Araplar arasında kız çocuklarının gömülmesi çerçevesinde farklı görüşler yaygındı. Kimisi kıskançlıktan ve namuslarını korumaktan, onlardan dolayı gelecek bir utançtan korunmak için kız çocuklarını gömerdi. Kimisi de mavi gözlü, siyahî, cüzamlı ve topalları uğursuz saydığından toprağa gömerdi. Bazısı da geçim korkusundan ve fakirlik endişesinden öldürürdü çocuklarını.”
İşte böyle, bir zamanlar, görülmemiş bir acımasızlıkla kızlarını öldürüp gömerlerdi. Kureyş ve Kinde gibi Arap kabilelerinde kızları diri diri toprağa gömmeyi güzel işlerden sayanlar vardı. Nitekim “Kızları gömmek güzel işlerdendir” gibi sözler bu kabileler arasında deyim olarak kullanılırdı. (Mustafa Aydın, Günümüz İnsanına Sesleniş cilt 2 sayfa:196)
Babanın yolculuğu ya da bir işi nedeniyle gömme işi bazen gecikirdi. Bu durumda çocuk, büyümüş, aklı ermişken gömülürdü. Böyle yapanlar insanı ağlatacak kadar acıklı şeyler anlatmışlardır. Kızlarını bir uçurumdan aşağı atanlar da olmuştur. (Bulüğel-İreb fi Ahval-il-Arap)
İslam öncesi devirlerde kadınlara gereken değer verilmeyip; kadın alınıp satılan bir mal durumundaydı. Arabın çadırı içindeki kadını ile, çadırın direğine bağladığı devesi arasında hiç bir fark yoktu. Her ikisi de alınıp satılan, hediye edilen, miras olarak mirasçılara bırakılan değersiz şeylerdi. Bu hüzünlü durumu Hz. Ömer şöyle anlatır:
“ Vallahi cahiliyet devrinde biz kadınları insan yerine koymazdık. İslam gelip Allah’ın onlardan bahsettiğini görünce onların üzerimizde bazı hakları olduğunu gördük.”
İslamiyet’ten önce Araplar kız çocuklarını diri diri toprağa gömer ve bu işi yapmaktan asla utanmazlardı. Hatta Kureyş ve Kinde gibi Arap kabilelerinde kızları diri diri toprağa gömmeyi güzel işlerden sayanlar vardı. Nitekim, “ Kızları gömmek güzel işlerdendir” gibi sözler bu kabileler arasında deyim olarak kullanılırdı.( Mustafa Aydın, Günümüz İnsanına Sesleniş cilt 2 sayfa:196 )
Arapların bu acıklı halleri Kur’an-ı Kerim’de şöyle anlatılır:
“Onlardan birinin kızı (olduğu) müjdelendiği zaman öfkelenmiş olarak yüzü kapkara kesilir Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı kavminden gizlenir. Onu, aşağılık duygusu içinde yanında mı tutsun, yoksa toprağamı gömsün! Bakın ki, verdikleri hüküm ne kadar kötüdür.!” (Nahl 58-59)

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER