Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Afet gelmeden – Kocatepe Gazetesi

Sezer Küçükkurt 26 Ocak 2012 Perşembe 02:00:00
  18 ilçe, 107 belde ve 388 köyden oluşan Afyonkarahisar’ın Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası’na göre yüzde 45’i birinci, yüzde 53’ü ikinci, yüzde 2’si de üçüncü Derece Deprem Bölgesi içerisinde kalıyor. Bu geniş coğrafya içerisindeki yerleşim yerlerindeki yapı stokları kabaca değerlendirildiğinde; özellikle köy ve beldelerin büyük bir bölümündeki yapıların mühendislik hizmeti almamış olan, orta ölçekteki depremlere direnemeyecek yapılar olduğu biliniyor.
Afyonkarahisar bir çok kez deprem felaketiyle yüz yüze gelmiş, afetin ağır faturalarını ademiş bir il. Dinar’da yaşanan depremle 1990’lı yıllarda batı yakasını, 2000’li yıllarda Çay, Bolvadin, Sultandağı ve Çobanlar bölgesinde yaşanan depremle de doğu yakasını depreme kurban veren Afyonkarahisar’da bu afetlerden sonra afet bilinci oluştu diyebiliriz.
Devletin bir çok birimi yaşanabilecek bir afete karşı gerekli tedbirleri belirledi, bunlarla ilgili çalışmalarını yapmaya başladı.
Yıllardır bu yöndeki çabalar, harcamalar, emekler devam ediyor. Bir farkındalık oluştuğunu, bunun gereğinin yapılmaya çalışıldığını kabul etmek gerekiyor. Emeği geçenlere teşekkür etmek de ayrı bir görev.
Bir afet anında yardım toplama merkezimiz Fuar Alanı olacak. 10 kurum ve kuruluş hastane olarak kullanılacak. 2 bin 411 araç ve iş makinesinin kriz yönetiminin emrine girebilecek. Belde ve köylerde de geçici iskan merkezleri belirlenmiş konumda.
Ancak, devlet birimlerinin afete karşı geliştirdikleri bu farkındalık ve önlem atağı toplum kesimlerine tam olarak yansıtılamıyor. Allah korusun, bir afet anında Afyonkarahisarlı vatandaşlardan kaç tanesi ne yapacağını, nereye gideceğini, nerede görev alacağını, nereden yardım alacağını biliyor ki? Bu sorunun ceva-bının “çok az” olduğunu biliyoruz.
Öyle ki, bu gerçeğe geçtiğimiz günlerde Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu da işaret etti.
Bu planların uygulamaya geçirilmesi gerektiğine dikkat çeken Balkanlıoğlu, ani sirenlerle, tatbikatlarla, diğer bir takım çalışmalarla bu planların uygulanıp uygulanamayacağının test edilmesi gerektiğini söyledi. Balkanlıoğlu, “Bu plana bakıldığında baş görevli Vali mesela. Ben bu plandan haberdar değilim. Deprem olsa ben ne yapacağım. Ama kâğıtta çok güzel şeyler yazıyor. Emniyet’i, Jandarması, ilk yardım servisleri, cenaze defnetmelere kadar bir sürü şeyler var. Yardımlar nereden gelir, Türkiye’nin her yerinden, bu yardımlar nerelerde kullanılır, kimler görevlidir, nasıl dağıtılır? Bir deprem olduğu zaman yardım diye hurda malzemeler gönderiyorlar, onun pisliği yığılıp kalıyor. İşe yaramayan malzemeler; onları nereye koyarsın, o bile önemli. Bir de yıkılan binalar yolları kapatı-yor, yollar çok dar. Nasıl ulaşım sağlanır, alternatif yollar ne olmalı? Ani ve büyük ölümlü bir felaket olduğunda Allah korusun, bu cenazeler nereye defnedilir? Çadırkentler oluşturmak istendiğinde çadırkentler nerede kurulur? Bunlar kağıt üzerinde yazılı” diye konuştu.
Afete karşı hazırlıksız olmanın, bilinçsizliğin bedelini; Dinar ve Bolvadin depremlerinde ağır bir şekilde ödemiştik. Bu bedelin ağırlığı ile dönemin Valisi Muzaffer Dilek öncülüğünde son teknolojiye uyumlu ADUYBİM isimli bir kriz koordinasyon merkezi de oluşturulmuştu. Öyle ki bu merkez diğer illerce örnek alınır hale gelmiş, ADUYBİM’in ziyaretçileri her geçen gün artar olmuştu. ADUYBİM Afyon için önemli bir çok veriyi hazırlayıp, ilgilerin hizmetine de sunmuştu. Şimdi biliyoruz ki bunun benzeri mer-kezler her ilde yaygınlaştı. Afyonkarahisar’da da benzer işlevi üstlenen bir merkezimiz var.
Van’da yaşanan depremden sonra ekranları, gazete sayfalarını işgal eden bir çok bilim adamı yeniden konunun altını çizdiler. Afyonkarahisar ve bölgesinde yoğun enerji birikimi olduğunu, bu bölgeden ya da yakınlarından önümüzdeki süreçte kuvvetli bir depremin sinyallerinin alındığını defalarca vurguladılar. Bu haberler belki bazılarımızın gözünden kaçtı ama, gözden kaçmış olması depremin kendini göstere göstere geldiği gerçeğini değiştirmedi.
Vali İrfan Balkanlıoğlu’nun dediği gibi “planların kağıtta kalmaması” için geç olmadan harekete geçmek gerekiyor. Gazeteniz Kocatepe’de geçtiğimiz aylarda bu konuda bir değerlendirme yer almıştı. Olası bir afet durumunda hangi mahalledeki vatandaşların nerede toplanacağının, nerelerde barınma merkezlerinin oluşturulacağ��nın özeti yer almıştı bu haberde. Buna benzer bir şekilde Afyonkarahisar halkını afet planlarına göre bilgilendirmek gerekiyor geç olmadan.
“Allah korusun” duaları eşliğinde yazıyoruz hep; şehri tahrip eden bir afet halinde birinci derecede görevli ya da sevk ve idarede önemli insanlar, kendileri de depremzede durumuna düşerlerse ne yapılacak? Tüm bunlar olduğunda bunları düşünmek için, bilgilendirme için, sevk ve idare için çok geç olacak… Allah korusun…

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER