Afyon’da muhalif var da biz mi yazmadık?

5 Ağustos 2010 Perşembe 03:00:00
  Son zamanlarda sık sık yazılarda aşırı muhalif ve agresif olduğum yönünde eleştiriler almaya başladım. Askerlik yapanlar daha iyi bilir, askerde genellikle usta askerlerden biri “askerlik kısalıyormuş” diye bir dedikodu ortaya atar. Sonra bu dedikodu o kadar yayılır ki kendisi bile o dedikoduya inanırmış. Tıpkı o askerler gibi herkes aynı şeyi söyleyince artık aşırı muhalif olduğumu düşünmeye başladım.
Saldırgan muhalif gazeteci, olarak son bir yıl içinde yaptığım haberlere bir göz attım. Yetmedi Kocatepe Gazetesi’nin yayımlanmış sayılarına baktım. O da yetmedi Hürriyet internetten son bir yıl içinde Afyonkarahisar’dan çıkmış siyaset haberlerine göz attım. Benim çalıştığım haber ajansı son bir yılda Afyonkarahisar’da bir tane olumsuz siyaset haberi yapmamış. Bunun yanı sıra Bakan Veysel Eroğlu, ulusallarda en çok Afyonkarahisar’dan yer bulmuş. Her gittiği yerde ulusal gazetelerde bir yığın olumsuz haberle yer bulan Bakanımız Eroğlu ile ilgili ilimizden sadece tek bir tane olumsuza yakın bir haber çıkmış ki o da benim kalemimden çıkmamış. E bu nasıl muhalifliktir anlayan varsa beri gelsin.
Önceki gün Gazetemiz Kocatepe’nin ilk sayfasındaki Kurtoğlu köşesinde, neredeyse Afyonkarahisar’daki tüm gazetelerin Bakan Eroğlu haberleri ile dolu olduğunu yazılmış, hem muhalefetin sessizliğine vurgu yapılmış, hem de haber sayısındaki düşüş açıklanmıştı. Hafızası güçlü olanlar hatırlar İbrahim Tatlıses’in neden eğitimini sürdürmediği ile ilgili soruya, “Urfa’da Oxford vardı da biz mi okumadık” diye cevap verdiğini hatırlar. Aynı şekilde Afyon basını da, “Afyonkarahisar’da muhalefet vardı da biz mi yazmadık” diye serzenişte bulunsa yeri var. Gerçi muhaliflerin haberlerini özellikle küçük gören meslektaşlarımız olsa da bu muhaliflerin yaz ortasında ölü toprağıyla örtünüp, kış uykusuna yatmasına neden olmamalı.
Gerçi bu ortam sanırım hükümet üyesi siyasetçilerin çok hoşuna gidiyordur. Hatta ben kendilerine çok özeniyorum. Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, İl Genel Meclisi Başkanı Salih Sel ve İl Başkanı Mehmet Zeybek o kadar şanslılar ki kendilerini kıskandığımı bile söyleyebilirim. Karşınızda muhalefet olmadan siyaset yapmak, iş ve proje üretmek çok kolay olsa gerek. Bazen düşünüyorum da eğer muhalefet bu suskunluğunu sürdürecekse, ben de mi bir yerlerden aday adayı olsam ne? Olur ya belki beni aday gösterirler… Hele bir de bir seçilirsem değmeyin keyfime… Her halde görevimin başına gitmesem kimse fark etmez. İsterseniz bunu denemesi de bedava. Hükümet partisinden herhangi bir belediye başkanı, bir hafta meclisine bilgi vermeden tatile gitsin, bir kişi fark edip bir açıklama yaparsa onu da ben tatile göndereceğim. Aslında eminim Türkiye’nin her yerindeki siyasiler böyle bir ortamı istiyordur. Hatta Başbakan Erdoğan, Pazar günü Afyonkarahisar’a geldiğinde bu durumu duysa belki Başkan Çoban’a sen bırak ben başkan olayım bile der.
Düşünüldüğünde ilimizin bu özelliğinin olumlu yönleri var. Örneğin Başkan Çoban kavga, tartışmalarla vakit harcayacağına vaktini iş ve icraata ayırabiliyor. Ancak şöyle de bir konu var ki muhalefet olmadan bazı eksiklikler gözden kaçabiliyor. Araştırmayan, sorgulamayan, incelemeyen bir muhalif kesimin eksikliği, zamanında çözülebilecek sorunların iş işten geçtikten sonra fark edilmesine neden oluyor. Örnek vermek gerekirse hastaneye yapılan granit uygulamasını muhalefet fark etmesi gerekirken, basın kuruluşlarınca ortaya çıkınca iş işten geçmiş olmuştu. Oysa muhalefet bu ihale şartlarını zamanında inceleyebilirdi.
Bakan Veysel Eroğlu geçen pazartesi günü basın mensuplarıyla bir toplantıda bir araya geldi. Toplantının konusu Ak Parti hükümetinin 7 yılda neler yaptığı ile ilgiliydi. Toplantıda bir de ‘Afyonkarahisar son 7 yılda neler kazandı’ başlıklı kitapçık dağıtıldı. Kitapçığın tamamını okuma fırsatım henüz olmadı. Ama 40 müjde ile ilgili 3 sayfayı inceledim. 40 müjdeyi zamanında doğru dinlemiş ve okumuş, konuyu takip etmiş bir muhalefetin, hükümete yüklenebileceği 5 madde buldum. Ama eminim muhalif partilerimiz bu kitabı bulma çabasına bile girmemiştir. Oysa diğer şehirlerde, örneğin bir önce görev yaptığım Antalya’da partiler birbirinin toplantılarına gazeteci gibi adam gönderirdi ki orada olanların dinleme fırsatı yakalasınlar. Dağıtılan metinleri alsınlar ki, eleştirebilecek bir açık nokta yakalasınlar.
İlimizde muhalefette kim ne iş yapar onu da tartışalım. Afyonkarahisar’ın bence en muhalif ismi CHP Milletvekili Halil Ünlütepe’dir. Gerçi kendisi bu ara biraz sessiz ama bir ara mecliste soru önergesi rekoru kırıyordu. Şehrimizdeki gazeteleri yakından takip edip, basın toplantıları düzenleyen Ünlütepe, hükümeti zaman zaman soru önergeleriyle iyi sıkıştırıyor. MHP Milletvekili Abdülkadir Akcan’ın ise kendisini arayan basın mensuplarına gündemi değiştirecek kalitedeki açıklamalarıyla cevap verir. Vekilimiz Akcan, çok fazla basın toplantısı yapıp açıklama göndermez. Bu da kendisinin Ünlütepe’ye göre biraz daha sessiz olarak görülmesine neden oluyor,
Bir bürosu bile olmayan, ara sıra konferans düzenlemek dışında bir icraatı olmayan garip derneklerden tutun da hemen her türlü sivil toplum kuruluşunun basın bülteni gönderdiği ilimizde ne yazık ki MHP İl Başkanı Kemalettin Yılmaz dışındaki muhalefet bunu yapmaktan bile aciz. Bu satırları abartılı bulanlar eminim ki hiç haber olmamaktan şikayetçi olan muhalif İl Genel Meclisi üyelerimizin varlığından da habersizdir. O sözde muhalif Meclis Üyeleri’ne sormak gerekir. İktidar Meclis Üyeleri’nin hangi icraatının devamını takip ettiniz? İktidarın şu kadar yol yaptık, kanalizasyonu bitirdik açıklamalarını hangisini yerinde kontrol ettiniz? Hangi soruna, hangi çözüm önerisini getirdiniz? Afyonkarahisar’a geldiğinizde hangi gazeteyi ziyaret edip açıklamalarda bulundunuz?
Muhalefetin ha varlığı ha yokluğu olunca doğal olarak biz gördüğümüz eksiklik ya da yanlışları görünce muhalif oluyoruz. Bir partimizin genel başkanı bir ilçemize geliyor, partisi yerel gazetelere manşet konusu çıkacak bu ziyareti gazetelere haber vermiyor. Bir başka partimizin komşu illerden birinin belediye başkanı Afyonkarahisar’dan geçerken partisinin haberi olmuyor. İlimizde muhalefet resmi bayramlar ve önemli günlerde kutlama yazısı yazmak ya da parti binasını sabah açıp, akşam kapamak dışında ne yapar diye merak ederim? Hatta bahse girerim muhalefet bu yazıya bile muhalefet edemez. Ama Afyonkarahisar’da iktidar partisi dışındaki partileri destekleyenler, siz uyumayın. Parti yönetiminizden hesap sorun. Neden çalışmıyorsunuz, neden görevinizi yerinize getirmiyorsunuz diye sorun. Ya da boşverin. Ramazan da geliyor zaten. Havalar da pek bir sıcak. Siz de uyuyun gitsin. Hatta bir de slogan vereyim size. DURMAK YOK UYUMAYA DEVAM…