Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

ALEMLERE RAHMET HZ. MUHAMMED – Kocatepe Gazetesi

Muharrem Günay 6 Mart 2010 Cumartesi 02:00:00
  Ashaptan Cabir (r.a.) diyor ki: Peygamberimiz kendisinden istenilen bir şeye asla yok dememiştir.
Bir gün Peygamberimize bir parça kumaş hediye edilmiş, O da bunu kabul etmişti. Buna ihtiyacı da vardı. Yanında oturanlardan biri «Bu ne iyi kumaş» deyince, Peygamberimiz kumaşı ona bıraktı.
O, yoksulları, ihtiyaç sahiplerini kendinden çok düşünür, açları doyurur, kendisi aç kalırdı Peygamberimiz, maddi imkânlara sahip olduğu zamanlarda da sade bir hayat yaşamış, kendisi için bir şey bırakmamış, elindekileri muhtaçlara dağıttığı için aç yattığı zamanlar çok olmuştur. Eşi Hz. Aişe diyor ki:
«Peygamberimiz, üç gün peş peşe karnını doyurmamıştır. İsteseydi doyururdu. Fakat yoksulları doyurup kendisi aç kalmayı tercih ederdi.»
İşte kalbi, insan sevgisi, şefkat ve yardım duygusu ile çarpan Sevgili Peygamberimizin cömertliği böyle idi ve bir ömür boyu böyle devam etmiştir.
HZ. Ali (r.a.) Peygamber Efendimizin günlerini nasıl değerlendirdiğini şöyle anlatmıştır:
“Evine izin isteyerek girerdi. Evindeki zamanını üçe bölerdi. Bir kısmını Allah’a ibadet, bir kısmını ailesine ve kendine, sonra da insanlara ayırırdı.”
Hz. Peygamber (sav) günlük olarak her zaman yaptığı gibi, sabah namazının farzından önce mutlaka iki rekat namaz (sünnet) kılardı. Nitekim bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur:
“Sabah namazının iki rekat sünneti dünya ve içindekilerden hayırlıdır.” (Müslim)
Hz. Peygamber (sav) bütün namazlarını huşû ve huzur içerisinde korku ve ümit içerisinde kılardı. Nitekim, Mutarrıf (ra) babasından şöyle nakletmiştir: “Hz. Peygamber (sav)’i namaz kılarken gördüm, göğsünden değirmen sesi gibi inilti çıkıyordu.” Başka bir rivayette ise; “Göğsünden kaynayan tencerenin sesi gibi ses çıkıyordu.” (Ebû Davud)
Hz. Peygamber (sav) namazlara çok büyük bir önem verirdi. Hz. Peygamber (sav) sabah namazının farzını, cemaate kıldırdıktan sonra, namazını kıldığı seccadenin üzerinde, güneş iyice doğuncaya kadar otururdu. (Müslim)
Hz. Peygamber (sav) daha sonra uzaktan yakından kendisini görmeye gelenleri kabul et-meye başlardı. Gelenler halka şeklinde etrafında toplanırlardı. O, çevresindekilere vaaz eder, öğütler verir, soruları cevaplandırırdı. İnsanlarla sohbet etmesi, onların dertlerini dinlemesi genellikle, kuşluk vaktinin girmesine kadar sürerdi. Kuşluk vakti gelince Hz. Peygamber (sav) bazen dört, bazen de sekiz rekat olmak üzere Duha (Kuşluk) namazı kıllardı.
Hz. Peygamber (sav) devamlı abdestli olduğu gibi, uykuya çekilirken de abdestsiz yatmazdı. Yatsı namazının ilk vakti girer girmez namazı kılar, sonra dualar okur ve istirahata çekilirdi. Yatarken daima sağ tarafına yatar ve sağ elini yanağının altına koyarak uyurdu.
Ünlü Fransız şair ve devlet adamı Lamartin Peygamberimizin yüceliğini şöyle anlatır:
“İnsanların büyüklüğünü ne ile ölçerlerse ölçsünler, dünyada Hz. Muhammed’den daha büyük kimse olmamıştır.“
Prens Bismark da Hz. Muhammed’in çağdaşı olmadığı için üzüldüğünü bildirmiş ve “heybetli huzurunda en büyük hürmetle eğilirim” diyerek Sevgili Peygamberimize hayranlığını dile getirmiştir.
Dava Adamıydı-En Büyük Ülkücüydü
Bir buçuk milyar Müslüman’ın sevgi ve saygı ile bağlandığı Hz Muhammed (SAV), her yönüyle insanlığa örnek olmuştu… O herşeyden önce büyük bir dava adamıydı. O’nun davası insanlığı kurtarma, mutlu kılma davasıydı. O en büyük ülkü ve gayelerin adamıydı. Hz. Muhammed en büyük ülkücüydü. O’nun davasıyla davalanmak, O’nun davasına sahip çıkmak ve O’nun davası olan „İ’LAYI KELİMETULLAH ÜLKÜSÜ„ (Allah’ın adını yüceltmek ülküsü)ne sahip olmak bizler için en büyük gurur vesilesidir. (O’na en büyük “ülkücü idi” demekten maksadımız O’nu her hangi bir gruba mal etmek demek olmayıp, O’nun en büyük dava adamı olduğunu açıklamak içindir.)
Dünyanın hiç bir nimeti ve çıkarı; zalimlerin tehdidi ve düşmanlıkları, O’nu davasından döndüremedi. O’nun bu tehditlere ve tekliflere verdiği cevap çok dikkate değerdir:
(Devamı yarın)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti