FUTBOLCULAR VE ANTRENÖRLER – Kocatepe Gazetesi

Antalyaspor – Karabükspor maçını izliyorum TV’den… 82. dakika… Eto yükseliyor bir atmaca gibi ve vuruyor kafayı, gol…1-0 kazanıyor Antalya… Ertesi gün Rize- GS maçını izliyorum 90. Dk. GS’lı Yasin yükseliyor kafayı vuruyor kale çizgisine 2 m. var yok. Fakat top auta çıkıyor… İki puan bırakıyor GS  Rize’nin yeşil çimlerine… Bir tarafta 35’lik Eto bir tarafta 25’lik Yasin… Yeri gelmişken belirteyim, ben Metin Oktay ve Turgay Şeren hayranlığı yüzünden on, on iki yaşlarından beri GS taraftarıyım… GS’nin bu sezonki kadrosunda bu ligi taşıyacak futbolcu sayısı biri kaleci olmak üzere beşi geçmez… Hollandalı hocayla devam etselerdi de olurdu… GS’nin sorunu hoca değil, futbolculardaki yaklaşım, yetenek ve kalite yetersizliği… Bir hafta önceki maçta boş kaleye atılamayan goller ve kornerden gelen toplara karşı alınamayan çok basit önlemler ve yenen iki gol nedeniyle fatura Hollandalı hocaya kesildi… Yeni hoca Hırvat Tudor iyi başlamadı… Bruma’yı kadroya almayınca da eleştirildi… Keza FB-Kasımpaşa maçında FB’nin santraforu 13 kez buluşmuş topla… Yana ve geriye oynayan bir takım nasıl gol bulacak? İsabetsiz ve amatörce ortalar, hücuma katkısız bekler, savunma ağırlıklı bir kadro… Advocat’a yol görünüyor… Bir amatör takım forveti bile en az yirmi kere buluşuyor topla… Takımımın forverti Uğur Tukul, elliye yakın buluştu topla geçen haftaki Ballık maçında; on şut attı, dördü gol oldu… Keza Emre Pancar da öyle o da iki gol attı… Balıkesir-Bandırma maçının özetine bakıyorum… Bandırma defansı rokfor peynirine dönmüş… Beş golden sonra istifa ediyor Feyyaz Uçar….
Ünlü basketbol antrenörü Bobby Knigth’in, “Bana kazanmak isteyen oyuncular vermeyin; kazanmak için hazırlanmak isteyen oyuncular verin” sözleri geliyor aklıma bu pozisyonları izlerken… Yeteneği olsa da kazanmaya odaklı yaklaşımı zayıf olan oyuncular sahip oldukları potansiyeli boşa harcamaya mahkumdurlar… Öte taraftan BJK –Akhisar maçında Cenk K-7’nin ortasına çok zor bir pozisyonda  müthiş bir kafa vuruyor… Gol… Yine BJK’lı Taliska vuruyor… Mermi gibi 30 m.den gol…
Çok zor bir iştir futbol antrenörlüğü… Takımdaki mevcut oyunculardan en yüksek düzeyde verim alma  bir sinerji yaratma sanatıdır bir yerde… Teknik taktik kondisyon ve mental kapasiteleri geliştirmek için kafa yormak bir  ressamın fırçasıyla, bir bestecinin notalarıyla, bir şâirin sözcüklerle kompoze ettiği bir eser yaratmak…
“İyi futbolcularla iyi futbol oynanır” tezine kim itiraz edebilir? Bütçeniz iyiyse, iyi, bir yönetim varsa tabii iyi kadro kurabilirsiniz. Peki bu yeterli mi? Günümüzde hemen her takım teknik – taktik kondisyon yönlerinden birbirlerine çok yakınlar… Bu durumda hangi antrenör futbolcularını olumlu bir yaklaşıma motive ederse, onlardaki duyguların gücünü sergilemeyi başarırsa o antrenör göğüsleyecektir ipi… Sorumluğu paylaşan, dayatmacı olmayan, kabul ettirmeye dayalı uygulamalar yapan antrenör… Yoksa… “Aman aman halim yaman”… Hayal kırıklıkları, suçlamalar, istifalar…
Sergen Yalçın iyi transferler yapmış aldı gidiyor… Antalyaspor maçları kazanıyor, Rıza Hoca takımı üst sıralara taşıdı… Başakşehir, Trabzon, Osmanlıspor takımları iyi kadrolara sahipler… Baş rollerde bunlar var bugün.
Hangi takımın neler yapabileceğini veya ne hallere düşeceğini sezon sonunda göreceğiz…