Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt

GÜMBÜRTÜYE BAK

“6’lı masa” olarak bilinen muhalefet cephesi dağıldı. Gümbürtü büyük…
Nasrettin Hoca merhum bir gün komşusuyla konuşurken laf arasında komşu sorar:
-Ya Hoca, dün gece sizin evden bir gürültü geldi. Acep nedir?
Hoca cevap verir:
-Bizim hanımla merdivenlerde kavga ediyorduk da benim kavuk yuvarlandı.
Komşu şaşırır:
-Hoca, hiç kavuktan o kadar ses çıkar mı?
Hoca kısık sesle cevap verir:
-Ya, anlasana içinde ben de vardım.
6’lı masanın gümbürtüsü de böyle oldu. Herkes kendine göre değerlendirip, olayın tarafı olan herkes kendisini suçsuz göstermeye çalışıyorlar. Ama dedik ya gümbürtü büyük. Merdivenden yuvarlanan kavuğun içinde ne ararsan var.
Türkiye genelinde olayın her boyutuyla değerlendirilmesi yapılmaya çalışılıyor. O kısmı konunun uzmanlarına bırakıp biz, 6’lı masanın dağılmasıyla ilgili gümbürtünün Afyonkarahisar’a muhtemel yansımalarını değerlendirmeye çalışalım.
6’lı masanın görüşmeleri devam ederken Afyonkarahisar’ın da içerisinde yer aldığı 40 ilde ortak bir liste çıkartılacağı gündeme gelmişti.
İttifak ruhunu yansıtabilmek amacıyla Masa’yı oluşturan CHP, İYİ Parti, SP, DP, DEVA ve Gelecek Partisi’nin adaylarının CHP listelerinden seçime girecekleri düşünülüyordu. Afyonkarahisar’da da liste tahminleri buna göre yapılıyordu.
CHP’nin Afyonkarahisar aday sıralamasının nasıl olacağı, mevcut Milletvekili Burcu Köksal’ın, DP Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın, İYİ Parti’nin Afyon’daki güçlü adaylarının nasıl bir sıralamaya tabi tutulacakları üzerine yorum ve tahminler “ortak liste” formülü üzerine yapılıyordu.
Yaşanan büyük gümbürtü ile bu değerlendirmelerin hepsi geride kaldı. Şimdi CHP’nin İYİ Parti haricinde kalan diğer partilerle ortak liste yapıp yapmayacağı konuşuluyor. İYİ Parti’nin ise kendi içerisindeki isimlerle yola devem edeceği, ancak parti içi mücadelenin de oldukça çetin geçeceği görülüyor.
Son seçimde İYİ Parti listesinden Afyonkarahisar Milletvekili olan DP Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın durumu… CHP’nin İYİ Parti’ye ödünç verip geri aldığı CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal’ın durumu… Muhalefet cephesinin Afyonkarahisar’daki şekillenmesinde önemli rol oynayacak gibi…

 

KOCATEPE KARDEŞLİĞİ

 

Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesi Harmanlı Köyü’nden bu fotoğraf. Yanlış anlaşılmasın, biz “yıkıldı, yıkılmadı” tartışmalarına katkı sağlamak için değil… Başka bir açıdan bakılması için bu fotoğrafı köşemize alıyoruz.
Malum bu fotoğrafta yer alan siluet Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Kocatepe sırtlarındaki ölümsüz fotoğrafının siluetidir. Bu ölümsüz poz, Afyonkarahisar’daki pek çok kurum ve kuruluşun simgesidir. Adeta Afyonkarahisar’ın da simgesidir.
Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinin Harmalı Köyü’nde bile bu siluete rastlıyor olmamız Afyonkarahisar ile Harmanlı arasında bir bağ kurmamızın vesilesi olabilir. Afyonkarahisar’dan afet bölgesine giden milyonlarca yardımdan bir parçası bu beldeye özellikle bu bağ üzerinden gönderilemez mi? Örneğin; logosunda aynı silueti taşıyan Afyon Kocatepe Üniversitesi, yapılan çalışmalarda bu beldeye bir ayrıcalık tanısa, bir heyet bu köyü ziyaret etse, farklı bir ünsiyet sağlanamaz mı? Ne dersiniz?

 

ASKERİ ALANLAR YENİDEN ELE ALINMALI

 

Siyaset sahnesinde “6’lı masa”nın devrilmesiyle ilgili gürültü “deprem” gündemini unutturacak neredeyse…
Oysa siyasetten daha çok “deprem” gündemine eğilmemiz gerekiyor.
Acı depremin hemen akabinde bu köşede kaleme aldığımız yazımızda Afyonkarahisar özelinde “Ovalardan tepelere” doğru yapılanmanın ağırlık kazanması gerektiğine dikkat çekmeye çalışmıştık. Bu yazımız konunun ilgilileri tarafından büyük destek gördü. Teknik adamlar bu tespitlerin doğru olduğunu, Afyonkarahisar’ın imar düzeninin yeniden ele alınması gerektiğini belirttiler. Biliyoruz ki teknik isimler kendi aralarında bu yönde değerlendirmeler yapıyorlar ama her nedense kurumsal ya da bireysel olarak bu değerlendirmelerinin kamuoyuna yansımasına müsaade etmiyorlar. Bu durumu anlamakta zorluk çekiyoruz doğrusu. Ne diyelim, vardır bir bildikleri…
Neyse, “ovalardan tepelere doğru” yapılanma yaşadığımız acı tecrübelerin ardından artık ülke gündeminde. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Devlet politikası olarak Türkiye’nin her yanında “Ovalardan tepelere doğru” yapılanmaya öncelik vereceklerini açıkladı. Bu yöndeki ilmi ve teknik çalışmalar devam ediyor. Umuyoruz ki kısa süre içerisinde yol haritası belli olur ve beklenen depremlere doğru hızla ilerlediğimiz günlerde kaybettiğimiz zamanları telafi edebiliriz ülke olarak.
Deprem kuşağında yer alan, uzak ve yakın geçmişi bir çok deprem acısıyla örülü bulunan Afyonkarahisarımızın “deprem gerçeği” ile ilgili olarak ele alması gereken iki önemli konu daha var.
Birincisi toplanma ve afet alanları meselesi… İkincisi ise Karahisar Kalesi…
Konuları açmaya çalışalım:
Yıllardır “Afyonkarahisar’ın master planı” diye konuşulur durulur. Ben diyeyim 3, siz deyin 5 Belediye Başkanı görev süresini “Afyon’un master planı” söylemleri ile tamamladılar. Bu yönde bir çok planlama yapılsa da, yapılan çalışmalar kastedildiği gibi “Master Plan” yani Genel bir plan hükmüne haiz olamadı. Yanlışımız varsa düzeltmeye hazırız ama Afyonkarahisar’ın geleceğine hitap edecek, geniş kapsamlı, her ihtiyacın düşünüldüğü bir planlamaya imza atılamadı.
Yapılan çalışmalar da “Onun hatırı”, “Bunun tarlası”, “Şuraya imar”, “Buraya ceza” tarzındaki yaklaşımlarla ne yazık ki kuşa döndürüldü.
Yani “planlama yaptığımız zannettik” ve günü birlik işlerle kendimizi kandırdık. Şehrin ve hatta ilin tamamını kapsayacak geleceğe yönelik planlama çalışmalarından uzak kaldık.
Şimdi şehrin gelişimi ile ilgili önümüzde yeni kırılma noktaları bulunuyor: Şehir merkezinde ve Merkeze yakın konumda bulunan askeri alanlar…
Afyonkarahisar şehir merkezindeki en önemli ve kıymetli, tek parça halinde, yapılaşmadan uzak kalan alanlardan birisi Garnizon Komutanlığı arazisi. Herkesin malumu olduğu üzeri burası Millet Bahçesi’ne dönüştürülecek. Deprem gerçeğini göz ardı ettiğimizde son derece makul ve mantıklı bir formül Garnizon Komutanlığı arazisinin Millet Bahçesi olması planı…
Ama deprem gerçeğini göz önünde bulundurduğumuzda önceliğimiz Millet Bahçesi mi olmalı, yoksa olası bir afet anında kullanılması gereken toplanma merkezleri, yardım dağıtım merkezleri oluşturulması mı olmalıdır?
Millet Bahçesi çalışmaları bu ihtiyaçlar da düşünülerek yapılırsa ne ala? Ama olası afet durumlarında şehre lazım olacak unsurların bulunacağı bir alan oluşturulması “Park”tan önemli bir ihtiyaçtır.
Yine bir başka askeri arazi olan Kışlacık’taki cephanelikler. Yıllar önce yaşadığımız acı olayda 25 askerimizi kaybettikten sonra Kışlacık’taki cephaneliklerin taşınacağı gündeme gelmiş ama aradan geçen zaman içerisinde bu konu gündemden kalkmıştı. Şimdi yapılaşma ile ilgili rotanın ovalardan tepelere doğru çevrilmesi ile birlikte Kışlacık’taki cephanelikler de yeniden akıllara geldi.
Afyonkarahisar’daki mevcut yapı stoklarının değişime tabi tutulması gerektiği kimsenin inkar edemeyeceği bir gerçek. Peki bu kadar yapı yıkılacak da insanlara nereden ev verilecek? İşte cephanelik alanları bunun için bir alternatif olabilir. TOKİ marifetiyle ya da diğer formüllerle Kışlacık’taki askeri alanlar ve çevresi yapılaşmaya açılabilir. Askeri mühimmat depoları için de önceden düşünüldüğü gibi şehir merkezinden uzak daha stratejik noktalarda yeni yapılaşmaya gidilebilir.
Konu hem askeri hem teknik bir konu. Ama hem Millet Bahçesi meselesi hem de cephanelikler meselesi “afet-deprem” sormalı içerisinde düşünülmezse şehir olarak çok şey kaybedeceğimiz görüşündeyiz.
Deprem gündeminde Afyonkarahisarlılar olarak gündemimizde olması gereken bir başka konu tarihi Karahisar Kalesi…
Düşünün; şehir merkezini etkileyecek olası bir depremde Afyonkarahisar Kalesi’ndeki kayalardan bazıları kopar da aşağıdaki mahallelere yuvarlanırsa… Biz hayal görüyor değiliz, bu durum Afyonkarahisar’daki afet planları içerisinde yer alıyor. 8-10 yıl öncesine kadar bu mesele üzerine kafa yoruluyordu, tel kafeslerden, çelik halatlardan bahsediliyordu. Sonradan unutuldu gitti. Bizler unuttuk diye tehlike geçmiş değil. Sarıkız Kayalığı’ndaki tehlikeli bir kaya parçası tel kafesle güvenlik içerisine alındı ama bahsedilen tehlike sadece bu tek kaya parçasından ibaret değil.
Başta Karahisar Kalesi olmak üzere afet anında yaşanabilecek olası tehlikelerin tedbirlerini şimdiden almalıyız. Yıllar önce konuşulan ama zaman içerisinde unutulmaya yüz tutan meseleleri yeniden detaylarıyla hatırlamalıyız. Tehlike geliyorum diyor çünkü…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti