Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ramazan Balkan

İZMİR; GAVUR ve FAŞİST-V – Kocatepe Gazetesi

Ramazan Balkan 26 Mart 2010 Cuma 02:00:00
  Bitmez Tükenmez Askerlik
Batı Anadolu’da Türk nüfusunu eriten diğer bir sebep de imparatorluğun dağılma döneminde yaşadığı savaşlar ve iç isyanlardır. İmpa-ratorluk son nefesini verirken onu korumaya çalışan Türk insanı ağır nüfus kayıplarına uğra-mıştır. İmparatorluk tarihe karışırken bu yıkıntının altında kalan Türkler olmuştur. “Tanzimattan sonra, Balkanlar’da, Mezopotamya’da ve Arap yarımadasında çıkan ayaklanmaların bastırılmasında özellikle Ege bölgesinin gençleri görevlendirilmiştir. Türkler, hayatlarının en hareketli ve en verimli dönemlerini savaşlarda, ya da evlerinden uzaklarda geçirirlerken, geride bıraktıkları topraklar üzerinde Rum göçmenler geniş özgürlükten faydalanıp bölgeyi iktisaden ele geçiriyorlardı.
Savaşa giden Türklerden çoğu geri dönmü-yor, düşman kurşunundan kurtulan pek çok genç de iklimin elverişsizliğinden yad ellerde kalıyordu. Zaman, Rum nüfusun lehine çalışıyordu devamlı olarak. Örneğin Ege bölgesinde Çeşme ilçesinin gençleri askerliklerini Yemen’de yapıyorlardı. 1908’de Çeşme’de 20-30 yaşlarında tek bir Türk erkeği kalmıştı. O’da bir cüceydi. Bu yüzden Çeşme’liler, Yemen’e; “Çeşme Mezarlığı” adını takmışlardı.”
“19.yy’da Anadolu’yu gezen Elise RECLUS adında bir batılı gördüklerini şöyle anlatmaktadır;
…Padişah, imparatorluk halkları arasındaki dengeyi kendi ırkı aleyhine değiştirmek istiyormuşçasına askerlik yükünü hep Türklere yüklemektedir…
İzmir demiryolu hattının girebildiği Batı Anadolu bölgelerinde askere götürülenler kalabalık gruplar halinde trenle nakledilirler. Tren, hıçkırıklar ve gözyaşları arasında hareket ettiği zaman bu mahzun insanlar evlatlarının gittikçe uzaklaşan yüzlerini son bir defa görebilmek için trenle birlikte koşar dururlar.”
Aynı yüzyılda Anadolu’yu dolaşan Fransız gezgin V. BERARD’ın hatıralarında şu satırlar vardır; “Yerinden yurdundan koparılıp Arabistan’da ve Afrika’da kışlalara yerleştirilen bu yoksul insanlar, parasız, pulsuz, elbisesiz, postalsız ve aç bırakılmaktadır. Hummanın, sıtmanın, yiyip tükettiği, aç, üstü-başı lime lime zavallı askerler.”
Bu satırlar, yabancıların gözüyle Batı Anadolu Türklerinin yaşadığı dramı anlatması bakımından ibret vericidir.
Bu yazıyı yazan kişi olarak benimde, 1989’da vefat eden ninem Kara Fadime’den (Fadime BALKAN) dinlediğim böyle acı bir seferberlik hikayesi vardır. Anlattığı hikaye 1908’de Yemen isyanı çıktığı sırada yapılan seferberlikle alakalıdır. Bu seferberlikte Balıkesir-Savaştepe’ye bağlı Karacalar Köyü’nden ninemin babası Süleyman ve amcası Hakkı askere alınır. Süleyman dede, ailesi ile vedalaşırken kızına (Ninem Kara Fadime) sarılır ve anası İreb Ebe’ye (Rabia Ebe) dönerek ; -ana kızımı sana emanet ediyorum, der ve aşağıdaki beyti söyler;
Kara çadır is mi tutar,
Martin tüfek pas mı tutar,
Ağlarsa anam ağlar,
Elin kızı yas mı tutar,
Hakkı ve Süleyman adındaki bu iki kardeş Yemen’de şehit düşer, künyeleri gelir. Künyesi geldi demek köylü lisanında harpte öldü anlamındadır.
Ninemin babaannesi olan İreb Ebe (Rabia Ebe) iki oğlunun da şehit olması sebebiyle ağlamaktan gözleri kör olur. Bu acılı babaanne akşam olunca bacanın başına oturup; Hakkım !…, Süleymanım !.., diyerek bir ağıt tutturur ve sabaha kadar ağlarmış.
Süleyman dedenin dul kalan hanımı Havali Ebe (Havva Ebe) ikinci evliliğini Halil Dede ile yapar. Bu evlilikten ninemin üvey erkek kardeşleri Topal Dayı (Topal Amat Dayı-Ahmet KESGİN) ve Kocali Dayı (Ali KESGİN) olur. Halil Dede ise I. Dünya Savaşı sırasındaki seferberlikte askere alınır ve Çanakkale’de şehit düşer. Bu çilekeş kadın Havali Ebe son evliliğini Deli İmam dede ile yapar ve ondanda Kaveci Dayı (Mustafa KILIÇ) ile Emine Teyze (Emine SAVAŞ) dünyaya gelir.
Bugün iki oğlunu kaybetmenin üzüntüsüyle ağlamaktan gözlerini kaybeden ninemin babaannesi İreb Ebe; Yemen’de kalan oğulları Süleyman ve Hakkı; iki eşini de cephelerde kaybeden Havali Ebe; Çanakkale’de şehit düşen Halil Dede ve Deli İmam dedeyi rahmet ve minnetle anıyoruz. Yine onların çocukları ninem Kara Fadime, Topal Dayı, Kocali Dayı, Kaveci Dayı ve Emine Teyze. Bugün hepsi rahmetli oldular. Onlar çileli kuşağın çileli insanlarıydı. İmparatorluk son nefesini verirken onlar; evlatlarını, kocalarını, babalarını cephelerde kaybettiler.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti